İNTİKAM

İlk Gün

Uçaktan iner inmez bavulumu aldım ve bizimkilerin yanına yani bekleme yerine doğru yürüdüm. Annemle babam beni görünce hemen yanıma geldiler. Annem ağlamaya başladı çok duygusal ya bu kadın. Babamla da sarıldıktan sonra arabaya bindik.

'' Ee Amerika nasıldı küçük hanım '' diye sordu babam

'' Güzeldi baba.'' diye sorusunu yanıtladım. Şuan onlarla sohbet edemeyecek kadar yorgunum. Uçakta o kadar uyumama rağmen hala daha uykum var. Aslında eve kadar uyusam fena olmaz. Gözlerimi kapatır kapatmaz uykuya daldım.

Birisi beni kucağına aldı. Babamdır bu kesin uyanmadığım için almıştır. Aslında uyandım ama kucakta taşınmayı özlemişim. Bir dakika ya ben şu an başkasının kucağına geçtim. İyi de kim ki bu.

'' Odası üst katta sağdan 2. kapı canım. '' dedi annem ama kime dedi. Beni taşıyan kafasını salladı sanırım çünkü birşey demedi. Merdivenlerden çıkmaya başladık.

'' Uyumadığını biliyorum taş kafa.'' hadi canım şaka dimi bu. Beni taşıyan ege değil. İyide onun burada ne işi var.

'' Gözlerini açacak misin artık.'' gözlerimi daha fazla kapalı tutmadım çünkü şu an burda ne işi var deli gibi merak ediyorum.

'' Hele şükür açtın. Hadi in artık kollarım ağrıdı ne ağırsın sen be.'' dedi. Uyuz ya illa sinir etcek.

'' Sen onu bunu bırakta burada ne işin var onu söyle.'' dedim.

'' Ailelerimiz ortak ve bu akşam size yemeğe geldik. Oldu mu ? merakın geçti mi taş kafa ? '' Allahım neden ben hayır ne günah işledim de bu uyuzla ailelerimiz ortak oluyor.

'' Geçti.'' dedim sert bir şekilde.

'' Neyse sen in aşağıya ben hazırlanip gelirim.'' dedim . Omuz silkip aşağıya indi. Odama girdiğimde sesli bir şekilde küfür ettim. Bu oda ne ya duvarlar pembe yatağımın baş ucunda bir ayıcık. Eskiden ne kadar zevksizmişim ben be. Yarın ilk işim odamı yenilemek olacak. Hemen duşa girdim. Kısa bir duş aldım bornozumu giydim ve bavulumdan ne giysem diye kıyafet aramaya başladım. Bir elime siyah tişortümü aldım diğer elimede mor. Hangisini giyceğimde kararsız kaldım.

'' Bence siyahı giymelisin.'' siktir. Bu nerden çıktı. Arkama ışık hızıyla döndüğümde ege kapıya yaslanmış beni izliyodu. Eğer üstümde dizimin 2 karış üstünde bornozum olmasaydı daha rahat olabilirim.

'' Senin orda ne işin var.'' dedim sinirle.

'' Hemen de sinirlenirmiş benim taş kafam.'' dedi dudağını büzerek. Beni sinir etmekte üstüne yok bunun ya.

'' Çık git çabuk odamdan.'' diye bağırdım.

'' Tamam tamam yeter ki sen bağırma kulağımı mahvettin.'' dedi. Odadan çıkarken el hareketi çektim.

'' Sana girsin o '' demesiyle azcık tırsmış olabilirim ama azcık. Altıma siyah skinny kotumu giydim üstümede siyah bir sporcu atleti giydim ayakkabı olarak da siyah deri oxfordlarımı ayağıma geçirdim. Hafif bir eyeliner sürdüm dudaklarımada dudaklarımın renginde ki mat rujumuda sürünce aynada kendime baktım. İyiydim fazla iyiydim hatta.

'' Kendine bakacağına aşağıya insene kızım.''

'' Tamam anne geliyorum.'' dedim. Odama son kez baktım. Kesinlikle bu odaya bir değişiklik lazım. Aşağıya indiğimde herkes masaya oturmuştu. Babam bir başta diğer başta ise egenin babası oturmuş babamın yanina annem annemin yanına egenin annesi oturmuş. Banada egenin yanı düşmüş anlasılan.

'' İyi akşamlar.'' diyerek yerime oturdum.

'' Merhaba canım ben Melda egenin annesiyim eşim de Ozan.'' dedi eşini göstererek.