Bölüm 40: Plan

Magsimula sa umpisa
                                    

"Orada birisi var?" dedi teyzem kafasını dışarı uzatarak. Hemen cama yapışıp dışarıyla irtibatı kestim. Neden böyle şeyler yapıyordum ki?

"Hayır, kim olabilir ki orada?" Salağa yatıp teyzemi içeri sokmaya çalışırken Jackson homurdanmaya başladı. Bunu bilerek yaptığına yemin edebilirdim.

"Bella orada birisi var," dedi teyzem beni kenara çekip dışarıya bakarak.

Jackson toparlanarak ayağa kalktı ve gülümseyerek, "Merhaba, hanımefendi." dedi.

"Aman tanrım! Jackson! Ne işin var burada, içeri gelsene," Jackson bu halime gözlerini kısıp dudaklarını oynatarak, "Üçkağıtçı" dediğinde onu umursamadım.

Teyzem dudağının kenarındaki hafif tebessümle hayranlık içinde Jackson'ı izlerken, "Bu genç adam kim, Bella?" diye sordu. Soruyu sorarken bana bakma gereği duymamış, büyülenmiş gibi Jackson'ı izlemişti.

"Bu genç adam benim arka-"

"Isa'nın erkek arkadaşıyım ben."

Cümlemi tamamlamadan kendi sesimin arasına karışan Jackson'ın boğazdan gelen sesiyle birlikte ağzım açık donup kalmıştım. Jenny teyzenin gözleri sınırı epey zorlayarak bir fal taşı gibi açılırken az önce duyduğu şeyi sindirememiş gibi görüniyordu. Benimse ondan pek bir farkım yoktu.

"Ne?" dedik teyzemle aynı anda. Jackson tatlı tatlı sırırtıp Jenny teyzenin bakım kremlerinden yumuşacık hale gelen elini tutup üstüni dudaklarına bastırdı ve, "Ben, Jackson Stefan. Isa'nın erkek arkadaşıyım. Sizde Jenny teyze olmalısınız ama itiraf etmeliyim bir teyze için fazla güzelsiniz."

Jenny teyzem ayaküstü aldığı iltifatla adeta kendinden geçmiş, Jackson'ın karşısında bir mum gibi erimişti. Bir erkekten iltifat almak onu her zaman bu hale getirirdi, hele ki Jackson gibi bir erkekten iltifat almak.

Jackson ise bunu önceden fark etmiş olacak ki turnayı tam gözünden vurmuş, Jenny teyzemi can damarından vurmuştu. İltifat ederken kullandığı etkileyici ses tonu ve gözler önüne serdiği bembeyaz dişleriyle karşısındakine adeta bir görsel şölen hazırlıyor, ister istemez herkesi kendine çekiyordu.

"Bella," dedi teyzem hipnoz etkisinde gibi. "Bu çocuk gerçek mi?"

Derin bir nefes alıp Jackson'ın elini saçlarına götürerek muzipçe karıştırmasını izledim. Heybetli vücudu, dalgalı saçları, bir lise öğrencisi modeli kirli sakalı ve sert çehresine rağmen gülebiliyor olması gerçekten gerçek olmayacak kadar güzel duruyordu.

"İçeri geçsene, Jackson. Sana kurabiye ve kahve getireyim."

Evde misafir ağırlamayı oldukça bayağı ve yorucu bulan Jenny teyzemin birden bire bu aşırı hevesli misafirperver tavrını hayretle seyrettim. Jackson'ı kolundan tutup kibarca koltuklara yöneltti.

"Siz Bella'yla oturun, ben hemen geliyorum. Bu arada, kahveni nasıl içersin?"

Jackson nezaketle, "Zahmet etmeyin," dedi fakat teyzem bu konuda ısrarcıydı. Şekersiz ve sütlü cevabını alana kadar çocuğun yakasından düşmemişti.

Jackson kolunu koltuğun başlarına koyup bana döndü. Yüzünde az önceki nezaket dolu utangaç gülümsemeler gitmiş, asıl Jackson'ı ortaya çıkaran çarpık sırıtış yayılmıştı.

"Neden misafirperverlik konusunda teyzene çekmedin, Isa?" dedi kaşıyla mutfakta hızla kahve yapmaya çalışan teyzemi işaret ederek.

Kollarımı birbirine kenetleyip arkama yaslandım. "Ben gayet iyi bir ev sahibiyim."

İMGE - ITahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon