11.BÖLÜM: Ne Kadar'da Güzel Kokuyorsun

Start from the beginning
                                    

Kahvaltı esnasında ikimizden de ses çıkmamıştı "hadi bahçede oturalım çaylarımızı orada içeriz"dedi ve ayağa kalktı bende ona eşlik edip ayağa kalktım çayını alıp bahçeye doğru ilerledi bende aynı şekilde büyük beyaz fincanı alıp onu takip ettim bahçeye çıktığımda 5 yıldır hasret kaldığım bu havayı derince bir şekilde içime çekip, soludum yamaç'â baktığımda çoktan gidip koltuğa oturmuştu yanına vardığımda "gel otur" dedi yanına gidip oturdum "eeee nasıl oldun" dedi "iyiyim sadece beni yine o Eve o odaya her an geri doonecekmisim gibi hissediyorum açıkçası korkuyorum" dedim "merak etme hiç bir şey olmayacak burada güvendesin bu evde o kadar çok koruma varki, inan buranın yakınına yaklaşamaz bile" dedi "çok tessekur ederim" "rica ederim emin ol yerimde kim olsa aynısını yapardı" dedi yanlış düşünüyordu herkes yamaç gibi koca yureklimiydi, düşüncelerimle cebelesirken ikimizde biraz sustuk sonra aniden konuşmaya başladım "biliyormusun o gün oraya çok büyük hayaller ile geldim belki kacabilirim, biri bana yardım eder diye, içeri girdik merdivenlerden çıktığımda hala umutluydum,ama sonra oradaki insanlara baktım hepsi 45- 50 yaşlarında insanlar, bana ne gibi bir yardımları dokunabilirdiki, o zaman işte tüm umutlarım tükenmişti ne yapacağımı deli gibi düşünüyordum ama hiç bir şey aklıma gelmiyordu delirecektim sonra aklıma bir şey geldi tabi sen hala yoktun masada duran bir bıçağı alacaktım ve onu bir şekilde gizleyecektim eve gidince de bu tutsak hayata bir son verecektim" dedim bir anda lafa atladı "şşşş ne diyorsun sen tamam konuşma duymak istemiyorum" dedi sinirlenmişti. Onu umursamayarak konuşmaya devam ettim "sonra korumalardan biri gelip yamaç bey geldi dedi aslında hiç umursamamistim biliyormusun?" dedim acı bir gülümseme ile "seninde bu adamlardan farkın olduğunu düşünmemiştim ayak seslerin geldiğinde bir döndüm ve içimden 'hayır esila bu adam sana yardım edebilir' dedim o kadar mutlu olmustimki sonra zaten bir şekilde o peçete yi sana uzattım" bir anda tiz bir kahkaha atmaya başladı "ya sen onu nasıl akıl ettin bak ciddiyim günlerce dusunsemde aklıma gelmez" dedi ona katılıp gülmeye başladım "bende bilmiyorum nasıl oldu bir anda aklıma geldi yakalanmam umurumda bile değildi çünkü kaybedecek bir şeyim yokdu" dedim yüzü sert bir hal alıp "sen çok zeki bir kadınsın" dedi bir süre o bana ben ona öylece birbirimize baktık ona bağlanmaya başlıyordum içimde bir şeyler oluyordu ama adını bir türlü koyamamistim daha dört gün oldu tanışalı ikimizden de ses yoktu ama o bir anda konuşmaya başladı "sen çayı soğuk mu seversin?" dedi "yok nedenki" dedim saf saf güldü çünkü "çay soğudu ve sen hala icmiyorsunda ondan" dedi bende dediği şeye gülümseyip beyaz masanın üzerinden çayı ağzıma götürdum ve bir yudum aldım tekrar masaya bıraktım başımı çevirip yamaç'â baktım bana öylece bakıyordu kafamı eğip yere doğru bakmaya başladım

Hava az önceki haline göre biraz daha sertlesmisti ve ben üşümeye başlamıştım ellerimi birbirine bağlayıp kollarımı sivazlamaya başladım yamaç bunu farketmis olacakki "uşudünmu?" diye sordu "biraz" dedim üzerindeki siyah kapsonlu ceketi çıkarıp bana doğru yaklaşmaya başladı yüreğim ağzıma gelecekti sadece bir ceket üzerime atacaktı ama ben buna bile heyecanlanmaya başlamıştım. Ceketi omuzlarıma bırakıp yakınımda bir süre durdu sonra dahada yakınıma yaklaşıp kulağıma "ne kadar da güzel kokuyorsun" dedi nefes almıyordum size yemin ederim nefesimi tutmuş öylece bekliyordum çekilmeden kafasını çevirdi ve yanağıma bir öpücük kondurdu ve geri çekildi bir anda tiz bir kahkaha atmaya başladı "nefes almayı unuttun sanırım" dedi şu an deve kuşu gibi kafamı toprağa gömüp bir daha çıkarmak istemiyordum nefesimi verip kafamı eğdim ayağa kalktı ve "benim biraz işlerim var bir ayakkabı üzerinde çalışıyorum ve bunun kısa zaman â yetişmesi lazım şimdi seni tek bırakıp yukarı çıkmak istemezdim ama önemli,senin için sorun olurmu?" dedi "yok sen işini hallet beni düşünme" dedim "peki o zaman bir saat sonra hazır ol sana kıyafet almaya gidelim" dedi hemen söze atlayıp "gerek yok burcu bir kaç parça vermişti ben onlarla idare ederim" dedim "saçmalama esila bir saat sonra hazır ol" dedi "peki" dedim yürümeye başladı ve yukarı çıktı.

Tam 10 dakika olmuştu ve benim şimdiden canım sıkılmaya başlamıştı. en iyisi yamac'in yanına gidip bir kitap istemekti biraz okurdum en azından zaman geçerdi yamaç'in ceketini omuzlarımdan alıp üzerime giydim ve yürümeye başladım. merdivenlerden çıkıp çalışma odasına doğru uzun koridorda ilerledim çalışma odasının önüne geldiğimde derin bir nefes alıp verdim ve kapıyı iki kez tıkladım "gir"dedi sert bir şekilde kapıyı açıp içeriye girdim yamaç kafasını yaptığı çizimden ayirmayip "kaç defa söyleyeceğim size çalışırken rahatsız olmak istemiyorum diye" dedi öfkeli bir sesle "özür dilerim ama canım çok sıkıldı kitab'in varmi diye soracaktım sana iyi çalışmalar" dedim tam arkamı dönüp cikiyordumki "asıl sen kusura bakma gel buraya ben çalışırken rahatsız edilmeyi sevmem hizmetlilerden biri sanmıştım sen olacağını düşünemedim"dedi mahcup olmuş bir ses ile "peki" dedim ve yanına gittim masanın üzerinden kalktı ve bu koca oda sanki kütüphane gibiydi duvarlar ful kitap ile doluydu kitap okumayı seviyordu herhalde,"ne tarz okursun" dedi "bana farketmez sen en beğendiğini ver" dedim gülümseyerek "o zaman gel" dedi ve sol taraftaki rafa doğru ilerlemeye başladı raflarda bir süre gezindi sonra "hih işte burda" diyerek bir kitap çıkardı "al bakalım bunu beğeneceğine eminim" dedi kitabı bana doğru uzattiginda elinden aldım ve incelemeye başladım üzerinde 'Aşk Ve Gurur' yazıyordu kitab'â bir daha bakıp derin bir şekilde gülümsedim. "tessekur ederim" dedim "ben odamdayim sana iyi çalışmalar" dedim tam gideceğim sırada kolumdan tuttu ve dibime kadar yaklaştı kafamı kaldırıp yüzüne baktım hayır hayır bu benim kalbime fazlaydı "üzerini değiştir böyle gelme" dedi. "Niye ne var üzerimde" dedim "bir şey yok ama yakışmamış sana bu elbise, istersen gel benim için sıkıntı yok ben senin için söyledim" yüzüm bir anda asılmısti ben aynadan kendime baktığımda gayet güzel duruyordu ama "tamam" dedim elini ağır ağır çekti elimdeki kitap ile hızlı ve öfkeli adımlar ile koridora çıktım demek begenmemisti ben güzel olduğunu sanıyordum oysaki, ama sabah kahvaltıda çok güzel olmuşsun dememismiydi şimdi niye fikri değişmişti hiç bir şey anlamamıştım doğrusu, odama girdim yatağımın yanındaki tek kişilik koltuğa oturup kitabımı okumaya başladım

Tam 34 sayfa okumuştum ama hiç bir şey anlayamıyordum,beni begenmemismiydi yani, aklım hala çalışma odasında dediklerindeydi ama sabah da çok güzel olmuşsun demişti bir dakika o olamazdı degilmi, yok canım ne alakası var,öyle bir şey yoktur. kendi kendime konuşuyordum başka bir şey bunun cevabı değildi biz dışarıya çıkacaktık ve o bu elbiseyi giymemi istemiyordu bulmuştum sorumun cevabını beni kıskanıyordu...

Burcu'dan

Saat 3'e geliyordu ve ben hala öğle yemeği yememiştim atölyemde öğrencilerim ile uğraşıyordum. Resim yapmayı çok seviyordum ve bu yüzden kendi dalımda çok iyiydim bir öğrencim ile resim hakkında fikir alışverişi yaparken telefonum çalmaya başladı "bir saniye tugce" dedim kafamı indirip telefonuma baktım telefonumda yazan kişi ile gözlerim yerinden çıkacak kadar büyümüştü acmalimiydim ne yapmalıydım bilmiyordum, ne diyecekti bana hayır hayır! acamazdim abim bir duyarsa kesin beni öldürürdü telefonda ısrarla çalıyordu dayanamayıp acacaktim telefonu elime aldım ve aramayı açtım...

BOLUM SONU 💛

KEYIFLI OKUMALAR

VOTE VE YORUM ATMAYI UNUTMAYIN💛

Bu bölüm yamaç ve esila'ya hitaben bir bölüm oldu biraz yakın olsunlar istedim.
Burcu'yu arayan kişiyi sizde çok merak ediyorsunuz tahmin edebiliyorum, bende Çok merak ediyorum birlikte okuyup birlikte öğreneceğiz inşallah beğenirsiniz sizleri seviyorum kendinize iyi bakın 💛

TUTSAK KADIN Where stories live. Discover now