Maggie, kahkaha atarken Parker kollarını koltuklarımıza yerleştirip aramızdaki boşluğa biraz daha yakınlaştı.

"Annen beni görmesin diye saklandım. Annenin kalp krizi geçirmesini istemezsin diye düşündük."

Sırtımı tekrar koltuğa bırakıp gözlerimi kapattım. Ailem yüzünden arkadaşlarımın katlandıkları sorunlara bakar mısınız? Şu olanlara bakınca neden hiç arkadaşım olmadığını anlamıştım.

"Neyse daha büyük sorunlarımız var, Ashlyn. Parker, Kelsey'in yeni planını duymuş."

Kelsey'in ismini duymak bile yüzümün buruşmasına sebep oluyordu. Her gün Facebook profilime iğrenç mesajlar geliyordu. Hepsi de onun yüzündendi.

"Şimdi ne planlıyormuş?"

Parker dudağını ısırınca işlerin benim için pek de yolunda olmadığını anladım.

"Seni bir erkekle öpüşürken fotoğraflayıp Ashton'a gösterecekmiş. Dün Sadie ile sinemanın tuvaletinde konuşurlarken duydum."

İlk öpücüğüm. Lanet olası ilk öpücüğümü böyle bir şey için kullanacak olamazdı. Gerçi konu Kelsey olduğunda bu plan göze ütopik görünmüyordu.

Eğer öyle bir planı uygulamayı başarırsa Ashton o görüntüleri gördüğü anda benimle iletişimi keserdi. Sonra pişman olurdu elbette ama Ashton fevri bir insan olduğu için ilk yapacağı şey benimle konuşmayı kesmek olurdu. Aniden paniğe kapıldım.

"Ne zaman? Nasıl? Ben yakın gelecekte kimseyle öpüşmeyi planlamıyorum."

Öpüşmek kelimesi cümle içinde bile beni korkutmaya yeterken birisiyle bunu yapma düşüncesi içimde koşarak uzaklaşma isteği uyandırıyordu.

Parker, benim saflığım karşısında gözlerini devirdi. Maggie ise direksiyonda tempo tutmaya başlayıp bana cevap verdi.

"Muhtemelen bugün. Hatta belki basılmanı bile sağlar. O yüzden ondan bir adım öne geçmemiz lazım."

Kaşlarımı çatıp birbirine kenetlediğim ellerime baktım.

"Öne geçmek mi?"

Bu kez Parker soruma cevap vermeye karar verdi. Lafı dolandırmadan konuşan bir insan olduğu için planları anlatma işi ona kalmıştı.

"Evet. Ashton'ı öpmelisin. Hem de Kelsey'in önünde."

Gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Onlara dönüp duyduklarımı idrak etmeye çalışırken açılmış olan ağzımı kapattım.

Maggie, "Ashlyn, senin Ashton'a olan hislerini biliyoruz. Açıkçası bence herkes biliyor. Yani kör olmayan herkes anlar," dedi.

Yanaklarıma utancın getirdiği ateşin kızarıklığı hücum etti. Acaba Ashton da ondan hoşlandığımı anlamış mıydı?

Parker, Maggie'nin koluna vurdu.

"Merak etme Ashlyn. Ashton bir kör olduğu için senin hislerini fark etmedi. Yine de onun da sana karşı boş olmadığını söylemeden geçemem."

Gülümsememi bastırmak için yanağımın içini ısırdım. Maggie, huzurevinin otoparkına arabayı bırakıp bize döndü.

"Diyelim ki dedikleriniz doğru. Yine de Ashton onu öpmeme sinirlenebilir."

Maggie emniyet kemerini çözüp muzip bir biçimde bana döndü.

"Yani onu öpeceksin."

Bu sırada kaşlarını yukarı aşağı hareket etmeyi ihmal etmemişti. Parker bu kez onun alnına vurdu.

What She WantsTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon