3.BÖLÜM: KALP ATIŞI!

Start from the beginning
                                    

"Aynen öyle diye biliriz. Eğer derse girmeyeceksen kalkalım mı? Bu akşam çok işim var."

"Gece nerede kalacaksın?"

"Devlet hastanesinde. İşim bitince oraya gideceğim, sokaklardan güvenli."

Başımı iki yana sallayıp, sıkıntıyla ayağa kalktım.

"İstersen seninle gelip bulaşıkları yıkayabilirim. Paranı alınca yurda döneriz. Eminim ikimiz olunca hemen biter işin."

Yorgun yüzünde tatlı bir tebessüm oluştu. Ellerimi tutup başını yana yatırdı. Bu hali çok masum ve savunmasızdı.

"Sen ne kadar iyi yürekli bir kızsın. Benim yüzümden yorulmanı istemiyorum. Geçen sene de böyle durumlarla karşılaştım. Alışık olduğum için sorun olmaz."

İnce ellerini sıkıp, "Biz dostuz," dedim. "Birlikte yıkarsak sen de bu gece yatağında yatarsın."

Bir anda sarılıp, "Çok teşekkür ederim," dedi burnunu çekerek.

"Hey, ağlıyor musun?"

"Hayır, gözüme toz kaçtı."

"Açıp kapa çıkar o tozlar dışarı. Hadi gidelim, ne kadar acele edersek zamanımız o kadar çok artar."

"Çok sağ ol dostum."

Gülümseyip geri çekildim. Sevgili oda arkadaşım, babam dostunun elini her zaman tut ki canın acıdığında ya da mutlu olduğunda yanında o olsun derdi. Senin elini tutmak istiyorum oda arkadaşım. Ağladığımda ya da güldüğümde yanımda sen ol istiyorum.

Daha dün tanıdığım ama sanki yıllardır tanıyormuşum gibi hissettiğim oda arkadaşımla okuldan çıktık. Otobüs durağına giderken sürekli dirseğini boşluğuma vuruyordu. "Ne, ne?" dememe rağmen bir şey demiyor sadece vuruyordu. En sonunda bileğini tutup, "Vurup durma, dedim.

"Arkana baksana."

Gözlerimi kısıp arkama döndüm. Gördüğüm kişi yüzünden dudaklarım hafif aralık kalsa da hemen toparlanıp önüme döndüm.

"Seni kötü arkadaş, neden arkamı dönmemi istedin? Umut ona baktığımı sanacak."

"Ona bak diye söyledim."

"Elalemin adamına neden bakayım ben? Cins misin kızım sen, ayıp denen bir şey var."

"Ohohoo," diye garip ses çıkarıp kahkaha atmaya başlayınca üzerimize dönen tuhaf bakışlardan utandım.

"Tuğba, çatlak olduğunu anladım da hani azıcık sessiz olsan be kızım. İnsanların dikkatini üzerimize çekiyorsun."

"Aman boş ver insanları, onlar her şeye bakar. Sen niye gerildin söyle bakayım? Yoksa Umut mu gerilmeni sağladı?"

"Sevgili oda arkadaşım ilk günden benden dayak mı yemek istiyorsun?"

"Hayır, sevgili oda arkadaşım. Sadece şaka yapıyorum."

Otobüse bindiğimiz de sırayla arkaya geçip boş olan koltuğa oturduk. Tuğba elini havaya kaldırıp karşımızda duran koltuğu Umut'a gösterdi. O da tebessüm edip karşımızdaki boş koltuğa oturdu. Çantasını yere indirip bacakları arasına aldığı an gözlerimi kaçırdım. Onlar Tuğba'yla sohbet ederken camdan dışarıyı izliyordum. Gözlerime zor hâkim olduğumu bir Allah bir de ben bilirim. Şalımın önünü düzeltip derin nefes aldım. Bakma Yasemin. Baktığın an konuşmak durumunda kalacaksın.

Kendime engel olup yolculuk boyunca yüzüne bakmadım. Otobüs durmaya yakın ayağa kalktık. Tuğba'yla benim önden geçmem için kenara çekildiğinde ağır hareketlerle ilerdik. Otobüs durduğunda aşağı indik.

SESİM OLUR MUSUN & RAFLARDA Where stories live. Discover now