Fifty Shades of Tomlinson || Larry

- 18 -

Louis kayıkhaneneye girince sağa uzanıp birkaç şalter kaldırdı. Işıklar yanınca rıhtımda gösterişli bir tekne olduğunu gördüm ama beni merdivenlere yönlendirmeden önce birkaç saniye bakabildim. Yine kapıyı açınca sağda bir şalteri kaldırdı. Keskin beyaz bir ışık odayı doldurdu. Arada kırmızıların olduğu lacivertler ve kremler güzel bir harmoni oluşturmuştu. Fazla eşya yoktu. Tek görebildiğim iki kanepeydi.

Gözlerimi ona çevirdim.

Mükemmeldi.

Mavi gözleri öfke,ihtiyaç ve şehvetle alev alev yanıyordu.

Yalvarır gibi. "Lütfen bana vurma." diye fısıldadım.

Kafası karışmış gibi bana baktı.

"Bana vurmanı istemiyorum. Burada ve şimdi değil,lütfen vurma."

Cesaretimin boyutlarını katlayarak bir elimi uzatıp parmaklarımı yanaklarında ve favorilerinde dolaştırdım. Yumuşak ve sert arası,tuhaf bir karışımdı. Gözlerini yavaşça kapatıp yüzünü dokunuşuma yasladı. Diğer elimi de uzatıp saçlarının arasından geçirdim. Saçlarına bayılıyordum. Ona yaklaşarak aramızdaki ufak mesafeyi de kapatıp ağzını ağzıma yaklaştırdım ve onu dilimi dudaklarının arasından ağzının içine iterek öptüm. İnledi. Kollarını bedenime sararak beni kendine çekti. Tadı ilahiydi.

Aniden geri çekilince kesik nefeslerimiz birbirine karıştı. Ellerim kollarına kayarken "Bana ne yapıyorsun?" diye fısıldadı.

"Seni öpüyorum."

"Hayır dedin"

"Ne?" Neye hayır demiştim?

"Yemek masasında... Bacaklarınla..."

"Ah,Louis... Annen ve babanın masasındaydık."

"Daha önce kimse bana hayır demedi ve bu... Bu çok ateşli."

Elleri popoma kaydı ve beni sert ereksiyonuna bastırdı.

"Hayır dediğim için kızdın ve tahrik oldun,öyle mi?"

"Beni Georgia'dan hiç bahsetmediğin için kızdım. Bacaklarını kapatman beni hem öfkelendirdi hemde tahrik etti." Elleri popomu okşamaya başladı. "Seni istiyorum. Şu anda. Eğer seni tokatlamama izin vermeyeceksen seni şu an bu kanepenin üstünde senin değil,kendi zevkim için becereceğim."

Ah tanrım. Öleceğim.

Louis pantolonumun düğmesini açtı ve baksırımla beraber indirdi. Sadece ona konsantre olmuştum. Beni büyülüyordu.

"Arkanı dön ve kanepeye eğil."

Emrine itaat ettim. Louis ellerini yeniden popoma getirip okşadı ve hemen sonra parmaklarından birini içime itti. Kalbim göğsümden fırlamaya çalışarak gümbürdüyordu. Bir anda geri çekildi. Kendi pantolonunu ve baksırını çıkarıp prezervatifi organına taktı ve hemen sonra içimdeydi.

İnledim.

"Çok fazla vaktimiz yok,Harold. Sakın boşalma,yoksa seni tokatlarım."

Tanrı askina nasıl tutabilirdim?

İçimde hızla hareket ediyordu. İnlemesi kulaklarıma dolunca gülümsedim. Bunu ona yaptıran bendim.

Boşalmamalıyım.

Ve birden hareketsizleşerek boşaldı. Birdenbire içimden çıkıp beni daha fazlasını özler biçimde bıraktı. Doğrulunca gözlerini gözlerime sabitledi.

"Sakın kendine dokunma. Tatmin olmanı istemiyorum." Gözleri alev saçıyordu.

"Bu halde nasıl durabilirim?" diye sordum.