7. Anlaşma

8.3K 1K 300
                                    

Nükhet Duru/Sevda

🥰💜💜

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen. Geç de olsa fırsatını bulunca yorumlarınıza geri dönemeye çalışacağım💜

"Annemin hayatta olduğu günleri hatırladım. Nasıl da tasasız nasıl da mutlu günlerdi. Ne keder vardı ne de korkular..." Konuşmasına kısa bir ara veren Fatih'in yüzünde kederli ifade belirirken, genç adam konuşmasına devam etti.

"Bir çocuğun sahip olması gereken her şeye fazlasıyla sahiptim. Kokusunu bugün bile hatırladığım annemin varlığıyla zenginleşen yaşamımız, onun hiç beklenmedik bir anda aramızdan ayrılmasıyla yerini kuraklığa bıraktı. İskender ve Asya'nın varlığı kurak topraklarımızda tekrar çiçek açtırdı. İyi ki varlar. İyi ki bizim çocuklarımız oldular."

Yanında oturan Halil'in omzuna elini koyan Fatih sözlerine "Bunun için sana ne kadar teşekkür etsem az. Bahçemizin güzel çiçekleri olan çocuklarımızın bu kadar renkli ve hayat dolu olmasında bir bahçıvan gibi emek çekmenin etkisi çok büyük," diyerek devam etti.

Konuşma boyunca çimlerin üzerine oturmuş sohbet eden İskender ve Asya'ya izleyen Halil, Fatih'e doğru döndü. Kısa bir an söyleyeceklerini kafasında tarttı.

"Güzel benzetme ancak eksik. Çocuklarımız çiçek, ben de bahçıvansam ihtiyaç duyduğumuz toprak da Ahmet baba ve sensin. Biri olmadan diğerlerinin güzelliği tam anlamıyla ortaya çıkmaz. Toprak en iyisinden olunca çiçeklerimizin güzelliklerini bizimle paylaşması normal değil mi?"

"Senin varlığın sayesinde unuttuğumuz güzellikleri tekrar hatırladık. Annemin yokluğuna ne kadar üzülüyorsam, senin yolunun buraya düşmesine de o kadar seviniyorum Halil."

Sözlerini bitiren Fatih, sohbete katılmak yerine sessizce dinleyen babasına baktı. Oğluyla konuşmadan anlaşan Ahmet Fatihoğlu gözyaşlarıyla nemlenen gözlerine inat tebessüm etti.

Annesi söz konusu olunca babasının dinmek bilmeyen hasretini harladığını düşünen Fatih duygusal havayı dağıtmak amacıyla "Annem ve babam çok fazla dans ederdi. Ne zaman ki biraz büyüdüm hemen babama ortak çıktım," dedi.

Ahmet Fatihoğlu suratını buruşturup oğluna baktı.

"İşin gücün beni taklit etmek zaten. Senin yüzünden annen benimle daha az dans etmek zorunda kaldı."

Baba oğulun atışmasını gülümseyerek dinleyen Halil "Güzel günleriniz kısa sürmüş. Keşke böyle olsaydı," dedikten sonra acı dolu gözlerle İskender'e baktı.

"Bizim böyle tatlı anılarımız yok. Evde iken Emel ile dans etsek de babamız ya da annemizle hiç bu tür şeyler yaşamadık. O yüzden paşama, bana ve Emel'e dans borcun var Ahmet baba."

Ayağa kalkan Halil, çocukları yanına çağırdı. Daha sonra da içeride oturan karısına ve Selma Hanım'a seslendi.

Her şeyi hazır ettiklerinde ağzı kulaklarında olan İskender elini uzatıp "Benimle dans eder misin Emel abla?" dediğinde genç kadın keyifle elini uzattı.

"Senin gibi bir yakışıklıyla dans etmekten mutluluk duyarım."

Fatihoğlu ailesine ait evin oldukça büyük verandasında İskender ve Emel müzikle uyumlu hareket ederken Halil, Selma Hanım'ın önünde hafifçe referans yaptı.

"Selma Hanım bu dansı bana lütfeder misiniz?"

Babasının yanında duran Asya sevinçle ellerini çırptı.

"Evet de Semma teyse."

Patronlarına bakan Selma Hanım, Ahmet Fatihoğlu'nun "Daha ne bekliyorsun Selma?" demesiyle elini Halil'e uzattı.

İskender'in Asya'sıWhere stories live. Discover now