💀15

59 12 0
                                    

selamlar! gerçekten güzel bir bölüm olması için uğraştım, beğeni ve yorumlarınızı eksik etmezseniz sevinirim❤️
ayrıca bir sonraki bölüm için oy sınırı 10
cidden okuyup oy vermeyenlerin sayısı çok fazla o yüzden buraya ayırdığım zamanı bir oy tuşunu çok görmeyin :)



———

yohan ve sunhee'nin tanışması üzerinden üç ay geçmişti. bu üç ayda düzenli bir cinsel hayatları, ki bu düzene başkalarıyla yatmak da giriyordu, sık sık birbirlerinde kalma, iki aşığın yaşayabileceği türden romantik anları, ama asla sevgililik olmayan bir ilişkileri olmuştu.

yohan'ın bazı zamanlar sunhee'yi bir hafta boyunca hiç aramadığı olur, kimle düşüp kalktığı bilinmezdi. ama ne olursa olsun son çıkış noktası olarak her zaman sunhee'ye geri dönerdi.

sunhee için durum yohan'ınkinden biraz daha farklıydı. eğlence hayatına asla ara vermemiş olmasına rağmen, hayatına kimseyi dahil etmiyordu. bu kadar güzel bir kız olmasına rağmen asla biriyle konuşmaması kimi insanlara garip gelse de, o böyle bir şeyi yapamazdı, yapmak istemezdi. çünkü onun için sadece dünyasında kim yohan vardı.

bazı zamanlar birbirlerinin omuzlarına yatıp hiç konuşmazlar, bazı zamanlar ise bir çizgi film hakkında durmaksızın konuşabilirlerdi.

böyle geçiyordu çoğu günleri. bazen de hangyul onlara eşlik ediyordu. dongpyo ise yohan'a uzun bir özür dileme mesajı attıktan sonra bir daha ortalıkta hiç görünmemişti. arkadaşları busan'a taşındığını söylediyseler de, yohan bununla hiç ilgileniyor gibi durmuyordu.

——

gece film izlediği için çok geç saatte uyumuştu sunhee. sabah da bunun etkisiyle oldukça geç bir saatte kalkmıştı ama haftasonu olduğu için pek önemsememişti. hızlı bir duştan sonra kahvaltı niyetine bir şeyler atıştırmıştı.
çünkü bugün yohan'la ünlü bir restorana gitmek için sözleşmişlerdi.

üstüne siyah ve yapışan bir elbise giymiş, farklı ve bolca aksesuar ile kombinini zenginleştirmişti. oldukça koyu bir makyajla hazırlığını bitirmiş ve evden çıkmıştı.

yohan'ın evine yarım saat gibi kısa bir sürede varmış olmasına rağmen kapıyı kimse açmıyordu. birkaç kez zile basmış, kapıyı tıktıklatıp hem yohan hem de hangyul diye seslenmişti ama bakan olmamıştı.
"aptal," dedi içinden kendine.
"üşenmeyip şu ev için de kendine bir anahtar çıkarttır artık." diye söylendi.

bu sırada merdivenlerden gelen sesle arkasını döndü ve her haliyle geceden kalma olduğu belli olan hangyul'u gördü.
"yohan yok mu? bayağı kez çaldım ama açmadı."

"bir yere çıkasım yok demişti dün, sen çekil ben anahtarla açayım."

hangyul böyle söyledikten sonra elini cebinde bir süre karıştırdıktan sonra anahtarı buldu ve kapıyı birkaç çevirmeden sonra açtı.

"yohan!" diye seslendiler beraber.
evdeki tek ses oldukça kısık çalan bir şarkıydı.
girl in red- summer depression çalıyordu.
sunhee nerede duysa tanırdı bu şarkıyı. çünkü ilk defa yohan ile birlikteyken keşfetmiş, ve bu şarkıya ikisi beraber bolca anlam yüklemişlerdi. birbirlerine o zamana değin anlatmadıkları şeyleri anlatmış, geçmişin karanlık sayfalarını tekrar karıştırmışlardı.
fakat yohan'ın asla söylemediği büyük bir şey olduğunun sunhee farkındaydı. her şekilde belli oluyordu. ama yohan'ı söylemek istemediği bir şeye zorlamak asla istemezdi. o da bekleme kararı almıştı.

şarkıyı içinden mırıldanırken bir yandan da sesi takip ediyordu.
müzik banyoda çalıyordu.
"acaba duşta olduğu için mi açamadı" diye düşünse de hiç su sesi yoktu.

kapıyı açıp içeri girdiğimde gördükleri karşısında şok olmuş, olanların etkisiyle düşüp bayılmıştı.

——-

sunhee etrafından gelen fısıltıları duyabiliyordu.
gözlerini yavaş yavaş açtı ve etrafına baktığında buranın bir hastane olduğunu anladı. doğrulmak istedi fakat ona engel olan serumu görüp kendini durdurdu. hangyul, ona arkasını dönmüş telefonda sessizce biriyle tartışıyordu. başını hafifçe çevirdiğinde sunhee'nin uyandığını görüp telefondaki kişiye "kapatıyorum, sakın buraya gelme." dedi.
sonra sunhee'nin yanına yaklaşıp "nasıl hissediyorsun?" diye sordu.
"ben şu an iyiyim," dedi.. ve bir anda aklına yohan geldi.
"yohan! o nasıl?" diye sordu. hangyul "sakin ol" diyip ellerinden tuttu.
"o şu an iyi fakat uyuyor. aptal çocuk. bileklerini en son iki yıl önce kesmişti. her şey iyi gidiyordu. her şey eskisinden daha güzeldi."
sonra kendinş tutamayıp bağırmaya başladı "lanet olsun yohan! bunu kendine nasıl yaparsın?"

o böyle bağırırken hastane yatağında ağlayan sunhee'nin hiç farkında değildi.

eboy ☆彡 kim yohanDonde viven las historias. Descúbrelo ahora