••••••••

Korkunç gecenin ardından, eve gelip babaannemle konuşmayı erteledim ve duşa girdim. Suya ve temizlenmeye ihtiyacım vardı. O adamın pis ellerinin izi bedenimde kalmamalıydı. Vücudumu keselerken, fazla sert yapmış olmalıydım ki, sıcak su dökündükçe tenim yanıyordu. Banyodan çıkıp, üzerimi giyindim ve saçlarımı kuruttum. Kendimi yumuşak yatağıma atarken, her şeyi unutmak istiyordum. Uyku, beni kendine çekerken, yatağımda oluşan çöküntüyle, korkarak gözlerimi araladım.

Karşımda gördüğüm Görkem ile korkum şaşkınlığa dönüştü. "Korumalar, sen nasıl girdin buraya?" dedim, saçmalayarak. Sanki daha önceden hiç odama girmemiş gibi... Görkem, yüzüne çok sevdiğim gülüşünü kondurup, "Dikkatli ve başarılı korumalarınız olabilir ama beni de küçümsemeyin Almira hanım." dedi, alayla.

Dudağımın kenarı yukarı kıvrılırken, ona ayak uydurdum, "Sizi küçümsemek mi? Benim yetenekli korumalarım olabilir ama sizde yedi cihana nam salmış, ünlü bir kazanovasınız. Benden başka herkes ününüzü biliyor." dedim. Görkem'in yüzü düşerken, "Beni öyle görmeni istemezdim. Ben seni tanımadan önce tam olarak da sandığın gibi biriydim. Ama artık o kişi değilim Almira. Sadece o gece biraz kafa dağıtmak istemiştim. O yanımda gördüğün kadınla da bir alakam yok. Yaptığım saçmalıktı biliyorum ama o gün iyi değildim, doğru düşünemiyordum. Tuğba'nın söyledikleri de eklenince sakin kalamadım. Özür dilerim." dedi. Tuğba'nın söyledikleri derken neyi kastettiğini anlamamıştım ama sözünü bölmek istemediğim için bir şey sormadım. Gözleri hüzne bulanırken, "Baba demeye utandığım, şerefsizin yaptıkları için de ayrıca özür dilerim." dedi.

Konuşması bende ağlama isteği uyandırırken, gözlerimden bir damla yaş süzüldü. “Birkaç gündür takip edildiğimin farkındaydım ama beni takip eden adamın dedemin tuttuğu koruma olduğunu sanıyordum. O eve gelince, içeri aldım. Büyük aptallıktı." dedim, göz yaşlarımın arasından. Görkem, kollarını bedenime dolarken, kollarını tutarak kendimden uzaklaştırdım. Onun varlığına ihtiyacım olsa da ona olan öfkem ve kırgınlığım çok daha fazlaydı. Beklediğimden daha sert çıkan sesimle, “Bana dokunmanı istemiyorum. Lütfen git buradan!” dedim.

Bakışları yere düştü, “Almira, beni yanlış tanımanı istemiyorum.” dediğinde, “Ben seni gayet iyi tanıdım. Ben anlamıyorum Görkem, gecelerdir yanıma geliyorsun, benimle uyuyorsun ama kolaylıkla başkalarının yanına gidebiliyorsun. Aramızda bir şeyler olduğunu düşündürüyorsun sonra amacının ne olduğunu da anlamıyorum.” dedim.

Görkem, “Öyle değil Almira.” dedi ve devam etti, “Yaşadıklarımızın sıradan şeyler olmadığını biliyorum. Gerçekten her şey anlattığım gibi. Ben Tuğba'nın dediklerinden sonra bir şeyler içmek için gittim o gece kulübüne. Sonrasında o kadın yanıma geldi, sırnaştı ama ben onu yanımdan gönderdim. Yemin ederim her şey bundan ibaret. Ben senden başkasıyla hiçbir şey yaşamadım.” dediğinde doğru söyler gibi bir hali vardı.

“Tuğba sana ne söyledi ki?” diye sordum, ifadesiz tutmaya gayret ettiğim yüz ifadesiyle. Derin bir nefes aldı ve, "Can." dedi. Devam etmesini beklercesine, başımı sallarken, işaret ve orta parmağıyla şakaklarına baskı uygulayıp, "Neyse." dedi. Görkem'in ne söyleyeceğini merak ederken, "Can'a aşık mısın?" diye sordu. Şaşkınlık içinde, “Hayır tabii ki, Can benim arkadaşım ve onunla aramda arkadaşlıktan başka bir şey olamaz. Tuğba sana böyle mi söyledi?” diye sordum.

Görkem başını sallayarak bana onay verdi, “Yani tam olarak öyle söylemese de Can'ın sana karşı bazı duyguları olduğundan şüphelendiğini söyledi. Benim için önemli olan senin duyguların olduğu için senin Can'a karşı bir şeyler hissedip hissetmediğini sordum. Tuğba hayır dedi ama sonra geceyi deniz kenarında geçirdiğimiz gece senden güzel sözler duymayı bekledim, sen ise beni geçiştirdin.” Derin bir nefes alarak sözlerine devam etti,  Seni hep üzgün görmüştüm ama ilk defa Can yanındayken mutluydun. İlk defa gözlerin gülüyordu. Can'a nasıl güldüğünü gördüm ve onu sevdiğini düşündüm." dedi, sesine yansıyan kıskançlıkla.

CÜDA Where stories live. Discover now