[Senden çok hoşlanıyorum]

33.7K 3.2K 3.9K
                                    

Yine kontrol etmedim çünkü ben meşgul bir insanım :( yanlışlarım varsa o paragrafa nokta koyarak yorum yapabilirsiniz. Ben de görüp düzeltirim.

•••

"Üzgünüm ama sizi üniversitemize bu şekilde alamayız"

"Ne demek bu şekilde alamayız? Para vereceğim buraya ben. Nasıl istiyorsam öyle gelmek hakkım"

"Bakın Bay... Savina. Evet, burası resmi bir üniversite değil. Rusya, kuralları katı olan ülkelerin başında geliyor ve feminen bir erkeğe bakış açıları da iyi olmayacaktır. Üzgünüm ama siz insanların size olan bakışlarını önemsemeseniz de ben diğer öğrencileri ve bana gelecek olan şikayetleri göz ardı edemeyeceğim. Sizi burada istemeyenler, belki bu üniversiteden gitmek isteyenler olacak. Okulun itibarını korumak benim görevim. Bunun olmasına izin veremem, çok üzgünüm"

"Anlıyorum" gömüldüğüm deri koltuktan güçlükle kalkmıştım. Ne söylersem söyleyeyim olmayacak gibi görünüyordu. Israr etmenin yararı olmayacaktı "İyi günler dilerim" kapıyla masa arasındaki kısa mesafeyi aşıp kapı kulpunu indirmiş, kapıyı açmıştım.

"Bekleyin!" adamın kalın sesi irkilmeme sebep olmuştu ama durmuş, başımı arkaya çevirmiştim. "Sizi kabul edecek bir üniversite biliyorum. Rusyanın en eski üniversitesidir. Her ırktan ve yönelimden öğrenci bulunur. Yabancılık çekmeyeceğinize eminim. Üniversite, Lomonosov moscow state olarak geçiyor"

"Gerçekten iğrenç bir insansınız ama teşekkürler"

•••

"Sizi aramızda görmekten mutluluk duyarız"

Salak gibi gülümsüyordum ve karşımdaki kadın da benden farklı değildi. "Oh! Az kalsın unutuyordum" sandalyesini biraz geriye çekmişti ve yan taraftaki çekmeceden birkaç tane pembe renkli kağıt çıkartırken bile hala gülümsüyordu.

"İstediğin bölümü seçmekte serbestsin, tek engel, bu bölümlere girebilmek için kabul sınavına girecek olman. Seviyeyi geçersen okula alınırsın. Benim tavsiyem iyi olduğun birkaç bölümü seçmen. Tek bölümde şansını denemek yerine birkaç tanesinde denemen şansını arttırabilir."

"Aslında iyi olduğum tek şey resim çizmek. Diğer her şeyde berbatımdır"

"Hmm" demişti kafasını sallayarak. Ellerinin altında tuttuğu kağıtları masanın üzerinde bana doğru sürüklemişti. "Kendine güveniyorsan denemelisin. Güzel sanatlar ve sahne sanatları bölümünde üç kişilik kontenjan açığımız var. Bu bölüme başvuran kişi sayısı da iki yüz kişiye yakın. Şanslısın ki sınav haftaya yapılacak. Önce bilgiye dayalı bir sınava gireceksin. Tamamen test olacak. Resim çizme tekniklerinin isimleri, ressamlar ve tabloları hakkında bolca tarih içeren zor bir sınav. Sonrasında uygulamalı sınavını olacaksın. Bu sınavda sadece resim çizeceksin. Ne çizdiğin de önemli olacak ama asıl önemli olan kullandığın teknikler, geçişler ve simetri olacak. Bol şans dilerim"

Ellerim titreye titreye kağıda tüm bilgileri yazmıştım. Çizmede iyiydim, bu konuda kendime çok güveniyordum. Sanat tarihi bilgim de yüksek seviyedeydi. Korktuğum tek şey iki yüz kişilik rakip kitlenin olmasıydı. Sadece üç kişilik kontenjan için iki yüz kişi sınava girecekti ve bu kişi sayısı bir haftada artabilirdi.

Kalan son kağıda da yatıracağım para miktarının yazdığı yerin üzerine imzamı atmış, kağıdı karşımda gülümseyerek beni izleyen kadına uzatmıştım. Elimden alırken yüzük parmağındaki tektaş çekmişti dikkatimi. Dikkat çekmeyecek gibi de değildi.

"Merakım için üzgünüm ama evli misiniz? Çok genç görünüyorsunuz"

"Nişanlıyım" demişti. Parmağındaki yüzüğe dokunmuştu gülümseyerek. "Dünyanın en güzel kadınıyla nişanlıyım" göz kırpmıştı bana. Gülümsemem genişlemişti. Her an ağzım yırtılabilirdi ama umrumda değildi.

Cute Bitch •taekook•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin