[Seninki diyorum, cidden uçakmış]

37.9K 3.5K 4.6K
                                    

Kontrol etmeye vaktim olmadı, hatalarım varsa affola.

•••

"Hayret, bugün bir yerlere gitmek istemedin"

"Aslında, Agate ile bugün için sözleşmiştik ama birkaç aksilik çıktı. Yarın gideceğim"

Jungkookla birlikte odamda öylece yatıyorduk. O sol dirseğini kıvırıp elini başına yaslamış beni izliyordu. Ben de yatakta yuvarlanıyor, arada yatağımda uzanan, yunan heykelinin dudaklarından birkaç öpücük çalıyordum.

Bugün fazlasıyla mutluydum çünkü babam bir haftalığına Japonyada olacaktı. Kısa reklam filmi çekimleri için gitmişti. Jungkook da eve kamera taktırdı mı diye bütün evi saksıları saatleri ve kamera olacağını düşündüğü her yere bakmıştı. Dinleme cihazı olup olmadığını bile kontrol etmişti. Koltukların masaların televizyonların her tarafına bakmıştı.

Bir şey bulamayınca da rahatlamıştı ve saatlerdir salak gibi sırıtıyordu. Hala bana çok yakın davranmasa da öpmeme ve dokunmama izin veriyordu. Biraz açılmıştı ve eskisinden daha rahattı.

"Fırsatını bulmuşken evde kalmak istiyorum. Seninle yakınlaşmak için fırsatım var"

"Hmm" demişti keyifli ifadesiyle. Dudaklarında çarpık bir gülümseme vardı. "Ne yapmak istersin?"

Yatakta ona doğru yuvarlanmış ve dirseğimin üzerinde doğrulmuştum. Ne yapmak istediğimi tabiki biliyordu. Günde üç defa ona bunu zaten söylüyordum. Bu sabah o işerken de tuvalete dalıp bağırarak "Sex with me!" demiştim.

"Senin şu Eyfel Kulesinin üzerinde zıplamak isterim"

"Tüh" alt dudağını büzdüğü anda bakışlarım, oraya inmişti. "Eyfel Kulesi tadilatta" parlayan alt dudağında takılı kalan gözlerimi gözlerine çıkarmış, dudaklarına yaklaşıp alt dudağını mırıltılarım eşliğinde sertçe emmiştim.

"Deliksizlikten boynu büküldü sanırım" dediğimde gülümsemesi solmuştu. "Haklısın. Uzun zamandır ilgisiz kaldı. Bu akşam eğlensem fena olmaz"

Gülmüştüm "Başkasıyla mı? Benimle değil mi yani?" dudaklarımı hafifçe dudaklarına bastırmıştım. "Pekala. Eğlen bakalım"

Yataktan yavaş hareketler kalkıp banyoya adımlamıştım. "Duş alacağım. Sen de şu küçük dolaptan film seçebilirsin" kaşlarını çatmış ama onaylamıştı. Ben de banyoya girip üzerimde ne varsa çıkarmış, duş kabinine girmiştim. Akşam olmak üzereydi. Jungkookla sarmaş dolaş film izledikten sonra o gidince ben de çıkıp kendi mekanıma gidecektim.

•••

"Kanlı, kesmeli şeyleri sevmiyorsan neden filmlerin arasında bu var?"

"Ne bileyim ben! Filmler karma olarak set şeklinde geliyor. Hiçbirine bakmıyorum ki!"

Yüzüme yapıştırdığım yastık yüzünden sesim boğuk çıkmıştı. Kafamı, sırtımı dayadığım geniş göğsüne defalarca vurmuş kapatması için ona yalvarmıştım ama keyifle kahkaha atmıştı sadece.

"Jungkook! Kapat yoksa gideceğim!"

"Kapatmıyorum" dediğinde elimde tuttuğum telefonumu televizyona fırlatmıştım. Ekran, önce oluşan çukur ve çatlaklar yüzünden mavi ve beyaz renkleri arasında gidip gelmiş, sonra siyaha dönmüştü.

"Şimdi gidiyorum" kucağından kalkmış ve emekleyerek yatağın ucuna gelmiştim. Bacaklarımı sarkıtmış, yataktan indiğimde hızlı adımlarla odadan çıkmıştım.

Koridoru ayaklarımı yere vura vura ilerlemiştim. Babam için çalışıyordu, beni koruyordu ve sözümü bile dinlemiyordu. En sinir bozucu olansa bana dokunmak istemiyor, başkalarıyla eğlenmeye kalkıyordu.

Cute Bitch •taekook•Where stories live. Discover now