Kurtuluşa Doğru'9

1.3K 104 27
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

...

Kaderindir kaçamadığın,
Saklıdır alnındaki yazın.
Allah buluşturur birbirimizi,
Tevafuk denen helalimizi.
Kalbimin atışı oldu benim,
Kur'andan ayrılamayaşım.
Nefesimi her alışım oldu,
Her günümün gözyaşları.
Asla olamayacak derken,
Oluverdi acımı dindiren.
Anlatmak olmazdı sadece,
Hissi bir efsane.
Dayandım bunca zorluğa,
Kalbimin acısına.
Hafızamı nurlandırdı,
O güzel ayetler.
Sarıldım sıkı sıkıya,
Hiç bırakmamak uğruna.
Mahcubiyet ilegeldim,
Allah'ın karşısına.
Ne yüzle istiyorum diye düşünürken,
Allah bu yüzünü de seviyorum dedi.
Kalbimin mutluluğu,
Minarelere uzandı.
Yüreğim şükür ederken,
Dilim zikrediyor Yaradanı.
Ve aşk alnıma dokundu,
Sübhâne rabbiyel-a'lâ...

Defterime her zamanki gibi zihnimin yapboz parçalarını dökmeye çalışmıştım. Günler geçer oldu. Günler haftalar, haftalar aylar olmuşken aylarda sene oluvermişti. Bir senemi bitirmiş bu hayatta çabalarken hâlâ burada hergün yaptığım gibi geceleyin ezberimi yapmış şimdi defterimi dolduruyordum. Defterimi yastığımın altına sıkıştırıp üzerime yorganımı çekmiştim. Sonbahar kışa doğru ilerlerken zindan giddikçe soğuyordu. Üzerimdeki kazak yaramaz olmuştu. Yorganımı ağzıma kadar çekmiş başımı yumuşak yastığıma koyduğum anda yüzümde gülümseme belirmişti. Hayattan bu kadar zevk alacağımı hiç düşünmezdim. Oysa böyle hapis gibi bir yer de. Kimin aklına gelirdi?

Mutlulukla gözlerimi yumunca hâlâ gülümsemem yüzümdeydi. Hiç eksik olmasın gülümsemem. Hep yanımda olsun. Herkese sunayım istiyorum. Sadaka vermek istiyorum. Sünnetlerimi yerine getirmek istiyorum. Dualarımı edip uykuya dalmayı bekledim. Dalmak üzereyken karanlık perdede aniden babam belirdi. Hızla gözlerimi açmış tavana bakarken neden önüme çıktı anlamamıştım. Bugünlerde babam rüyalarıma girer oldu. Babam ağlıyordu. Ben ona yaklaşmak isterken sanki önümde engel varmış gibi yanına gidemiyordum. Derin nefes aldıktan sonra gözlerimin canı uyku çektiğini hatırlayıp yumdum sabah namazına uyanmak şartıyla. Her gün gözlerime uyanmaları için uyarıyordum. Öğütler veriyordum. Evet, komik ama mutlu oluyordum nedensizce. Diyorumki 'bak hemen uyanın! Sabah namazlarımla kurtuluşa ereceğim inşaallah'

《《《

Bana kaderimdeki nasibimden bahsetmişti bugün dedem. Haramdan sakınan gözlere helal olanlar nasip olurmuş demişti. Bunu düşünürken geleceğe gitmiştim sanki. Gelecekte neler olacağını düşünürken aklıma bir şey gelmişti. Helalime... Haramdan sakındığım gözlerim helalime nasip olmuş olacaktı. Ona bir mektup yazmak istemiştim. Ben nerelerden gelmiştim bahsetmek istemiştim. Defterime elim gitmiş kalemimi hızlı, bir yazar gibi almış parmaklarım dolamıştı. Dilim suskun kalemim geveze olmuşken sayfalar ardı ardına devam ediyordu. Yazdıkça yazasım geliyordu. Kaç sayfa yazdım bilmezken son cümlemi kondurdum kağıdıma. Bütün kağıtları koparıp bir kağıttan ise mektup şeklini getirmiştim. Yazdıklarımı katlayıp içine koydum. Mektubun dışına da Helalime... yazıp heyecanla defterimim arasına sıkıştırdım. Tebessümümün benim merak içinde olduğumun göstergesiydi. Eşim olacak mıydı bilmiyorum. Her şey olabilirdi. Evlenmek öyle herkese nasip olacak şey değildi. Ama dedem bana bir cümle dedi ve ben de istiyordum.

"Kişi evlendiği zaman dininin yarısını korumuş olur. Geriye kalan yarısı için de Allah'a karşı gelmekten sakınsın."

Bu hadis beni etkilemişti. Duygularımı depreştirdi. Normalde ben kızlardan hep uzak duran biriydim. Hiç sevgilim olmamıştı. Oysa arkadaşlarım hep o konulara iterlerdi beni. Gençliğime adım attığımda ise ben hiç evlenmeyeceğim der dururdum bu zamana kadar. Bu hadis ile donup kalmıştım. Ben, Allah rızası için yaşıyordum, vardım, var olmuştum. Tek gayemdi bu.

《《《

1 yıl sonra

Gözlerimi açtım. Mutluluğa, huzura, güzelliğe ermişliğime, hürlüğe, sevinç dolu yaşama, dualarımın karşılığına, tövbemin kabul oluşuna...

Bugün hafızlığımı hem taclandırmaya hem de zindandan kurtuluşuma eriyordum. Mutluydum, neşeliydim. Bir andan da hüzün de vardı. Burada iki senem geçmiş herkes ile haşır neşir olmuştum. Herkesi dost bilmiş eğlenceli vakit geçirmiştim. Hele ki birlikte kıldığımız o namazlarımızı asla unutamazdım. Kış mevsimleri betonun soğukluğundan alnımız donarken biz pes etmeyip yine devam ederdik. Dedem ise bana kıssalar anlatırken merak edenler olup bize katılırlardı. Böyle böyle cemaatimiz çoğalmış namaz kılmaya başlayanlar bile olmuştu. Burası gerçek bir medrese oluvermişti herkese. Bütün mahkumlara... Özellikle de bana...

Hafızlığımın son sayfasını okuyacaktım dedeme. Dedem hiç söylemiyordu kimdir? nedir? neden buradadır? ne kadar kalacak burada? Gizli bir küp gibiydi. Asla çözemeyecekti kimse. Sabah namazımızı kılmış duamızı etmiştik. Biraz boş vaktimizi zikir ile doldururken zamanın ne kadar hızlı geçtiğini farkettim. Kahvaltı hazırlıkları başlamıştı bile. Oysa başlamadan ben ezberimi verirdim bile. Yeni uyananlar lavaboya giderken uyanmışlar masa hazırlığındalardı. Bizimkilerin zikirleri bitmiş yardıma giderlerken ben ise dedeme bakmıştım. İlkten bakmadı. Sonra gözleri gözlerim ile buluşunca kalbim çoşkuyla çarptı. Şefkati ve sadakati sonuna kadar görürken samimiliğini ve nazikliğini bana karşı hiçbir zaman esirgememişti. O benim hocam, dedem, babamdı. Bana her şey olmuştu. Hayatımın anlamıydı resmen. O olmasaydı burada böyle gülümser miydim?

-Mazhar'ım...

Dedi içtenlikle. Dedemin sesi hep kalbi okşuyordu.

-Bugün çıkacaksın buradan. Bir de hafızlığının son adımını atıp gerçek bir hafız olacaksın. Gördün mü? Benim hafızım... Duaların kabul oldu. Zorluklar ile yaşar her insan. Ama Allah sonrasında öyle güzel nimetler verir ki iyi ki yaşamışım der.

Gerçekten öyleydi. İyi ki o kaza oldu ve ben buraya geldim. İyi ki...

-Son besmeleni çek ve bana o hoş sesin ile kulaklarıma bayram ettir... Kur'an oku!

Dediğini yapmıştım. Son hızla çarpan kalbimi kulaklarımda duyuyordum. Sesimi duymuyor dilim ise ezbere bildiğimi döküyordu ortama. Gözlerim hafızama kazımak istercesine ayetlerdeki her bir harfın harekesinden noktasına kadar bakıyordu. Yüzüm gülerken son sayfamı veriyordum. Bu mutluluğu yaşamak bana nasip olmuştu. Ben başka bir şey istemiyordum. Duamın kabul oluşu yerimde duramama neden olmuştu. Heyecandandı sanırım. Son ayetimi okurken gözümden yaş damlayıp o ayetin üzerine dokunmuştu. Mutluluk gözyaşım Kur'anımı ıslatmışken dilim ise son harfi okumuştu.

-Sadakallahül-azim...

《《《

Selamun Aleyküm!
O kadar mutluluk ve heyecanla yazdım ki anlatamam. Mazhar'ın bu hızlı gelişmesi beni de şaşırttı🤣
Hafız bile oldu Mazharımız ve hapistende çıkacak ama asıl
şimdi ne olacak?
Düşüncelerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum, desteklerinizi de bekliyorum.
Hoş ile kalın💕 ALLAH İLE KALIN!





HAPİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin