23

2.3K 228 418
                                    

Esther derin nefesler verdi ve okuldaki tüm merdivenleri en sonunda inebildi, karnında bir bebek varken bu gerçekten çok zor oluyordu.
Okuldaki tüm asansörlerin bozuk olması da onun adına ayrı bir şansızlıktı.

"Esther." kendine seslenildiğini duyunca etrafa baktı. "Esther." diye tekrarladı Profesör Gerald. Esther çantasını yere koydu ve ona döndü. "Efendim Bay Gerald?"

"Seninle konuşmam gereken bir şey var." dedi ve onu koridordaki pencerenin önüne çekti.

Esther meraklı gözlerle ona bakarken Profesör konuştu. "Böyle devam etmek seni zorlamıyor mu?" diye sorduğunda Esther yüzüne bir gülücük yerleştirip konuştu. "Evet, ciddi anlamda zorlanıyorum. Özellikle merdivenler beni öldürüyor."
Ama Profesörün amacı çok farklıydı.

"Bırakmak senin için daha iyi olmaz mı? Çünkü bitirmen zaten imkansız, henüz önünde neredeyse üç dönem var ama birkaç ay içinde bebeğin doğmuş olacak."

"Hayır, idare edebileceğimi biliyorum Bay Gerald." Profesör elini onun omzuna koydu ve hafifçe eğilip ikna edici bir tonda konuştu.

"Senin bu durumda olman bebek için de zor, biliyorsun." dediğinde Esther başını salladı. "Unutma, anne ne hissederse bebek de onu hisseder." dediğinde Esther tekrardan başını salladı.

"Kendine dikkat et Esther, eğer kendini bu kadar zorlarsan bebek gelmek için doğru zamanı beklemeyecektir."

"Görüşürüz Bay Gerald." dedi Esther arkasını dönüp dışarı çıkmadan önce. Bahçeye ulaştı ve gözyaşlarının okulun içinde aktığını kimsenin görmemesi için kendi kastı. Bahçeden çıktı ve arabanın yanında bekleyen Zayn'i es geçip arabaya oturdu. Zayn bir şey anlamamıştı ama yine de o da arabaya geçti.

"Bir sorun mu var?" dedi Zayn arabada Esther'e dönüp. "Yok, hemen gitmek istiyorum sadece."

Zayn onun bu isteğini onayladı ve okuldan uzaklaştıkları anda Esther bağırarak ağlamaya başladı, uzun bir süre kendini durduramayacağı belliydi ama bu umrunda bile değildi.

-

Esther gözlerini açar açmaz kendini Zayn'in kolları arasında buldu. Onun uyuduğundan emin olduktan sonra ona yavaşça biraz daha sokuldu ve kalp atışlarını dinledi. Bu onu rahatlattığında buna bir süre daha devam etti, elini onun kalbine koydu ve daha sonra parmaklarını onun göğsünde gezdirdi.
En sonunda onun boynuna uzanacaktı ki Zayn'in gözlerinin de açık olduğunu gördü.
"Bıraksana beni." dedi onun kendi vücudundaki ellerini itip.

Hızla yataktan kalktı ve şortunu giyerken inandırıcı olmak adına sinirle konuştu.
"Bir de bana sarılmış, manyak." Zayn onun bu haline gülümsedi ve Esther'i odadan çıkana kadar inceledi.

Aslında kendisi Esther'den erken uyanmış Esther'in yaptıklarını ondan önce yapmaya başlamıştı. Burnuna kadar gelen saçlarını kokluyor ve aynı zamanda onlarla oynuyordu. Sadece Esther bunları anlamamıştı.

Esther midesinde bir şeyler hissederken bunu geçirmek için bir bardak su aldı ve balkona geçti.

Zayn de tıpkı Esther gibi yataktan kalkmış ve sigara paketiyle çakmağını alıp Esther'in yanına, balkona geçmişti.

Esther çenesini eli üzerine koymuş ciğerlerine temiz hava çekerken Zayn hemen onun yanına oturdu. Esther ona göz ucuyla baktıktan sonra ondan biraz daha uzaklaşmak için sağa kaydığında Zayn sinirle gözlerini kapattı.
"Ne zamana kadar buna devam edeceksin?"

"Sonsuza kadar." dedi Esther gözlerini ona çevirip.
Zayn cevap vermedi ve sigarasını dudaklarının arasına götürüp derin bir nefes çekti. Esther onu daha fazla izlemek istemediğini düşünerek mutfağa geçti ve öncelikle Zadia ve daha sonra kendileri için kahvaltı hazırladı.

secrets | zm-hsWhere stories live. Discover now