EVİNE HOŞ GELDİN

16.8K 900 101
                                    

Kamyonet karanlığı yararak ilerlerken yüksek sesle çalan müzik az açık pencereden şehre karışıyordu. Aydilge - Yine Aşık Oldum Ben şarkısı Dora'nın en sevdiği şarkılardan bir tanesiydi. Arabayı süren Oylum, Dora'yı iyi tanıdığı için biliyordu ki sinirliyken Dora ile konuşmak mümkün değildi, susarak onun sakinleşmesini beklemeye koyuldu. Çatalca'dan çıkmak üzereyken bir köy yoluna saptılar. Bir süre daha bu yolda devam ederek ormanlık alanın içine yöneldiler. Oylum sabırsızlanıyordu ki Dora burnundan soluyarak el kol hareketleriyle birlikte öfkeyle söylendi.

"Herşeyi hatırlıyormuş!"

Duyduğu karşısında ağzı açık kalan Oylum, bir an arabanın hakimiyetini kaybeder gibi oldu.

"Herşeyi mi?"

"Adımı biliyordu, beni tanıyordu."

Ne diyeceğini bilemeyen Oylum anlam veremedi, kendi kendine hatırlasa dahi Dora'yı nasıl tanıyabilir ki dedi. Kendilerini kaybetmeden önce hepsi birer çocuktu aradan uzun yıllar geçmişti, aradan geçen zaman Oylum'un şaşkınlığını haklı çıkartacak nitelikteydi. Uzun süre ormanın derinlerine dogru süren yolculuğun sonunda, küçük iki odalı ahşap bir evin önüne geldiklerinde durdular. Arabadan inerken Oylum, karmaşık zihnini tatmin etmek adına duraksayarak kaşlarını yukarı kaldırıp, dudaklarını büzdü. Suratı şaşkın ve anlamamış bir ifadeye büründü.

"Tamam da neden onu arabaya almadık?"

Dora arabanın kapısını örterken arkadaşının yüzüne bakmadan hızla kapıya doğru yürümeye başladığında arkasında merakla onu bekleyen Oylum onu izliyordu.

"Aşağıda anlatırım, sende bana hak vereceksin!"

Tüm bunlar yaşanırken gecenin karanlığını arkadan yükselen bir ses bozdu.

"Tek taraflı dinlemekle sadece onun penceresinden görürsün birde beni dinlemesin."

Oylum çoktan belindeki silahı Cüneyt'e doğrultmuştu. Silahın tetik sesi Cüneytin korkarak ellerini kaldırmasına yetmişti.

"Sakin sakin, ben Cüneyt on ikinci çocuk!"

Cüneyt'in hızlı ve hararetli konuşmaları onu oldukça gülünç bir duruma sokarken o tüm konuşma boyunca Dora'nın gözlerine bakıyordu. Oylum, adama zarar verme niyetinde değilse de emir bekler gibi gözlerini Dora'ya dikti. Dora gözlerini kırpınca, Oylum başını sallayarak silahı indirdi. Silah iner inmez, Dora Öfkeye kapılarak, Cüneyt'in üzerine yürümeye başladı.

"Defol git buradan pislik!"

Kadının sesi, ormanın gece hayvanlarını ürkütmüştü ki, bir kaç küçük ayak sesi ve kanat sesleri duyuldu. Cüneyt ise muzip bir şekilde gülümseyerek Dora'ya doğru küçük adımlarla yaklaşmaya başladı.

"Artık beni bırakamazsınız karargahınızın yerini biliyorum!"

Oylum ve Dora istemsizce göz göze gelmiş, hemen ardından kahkaha atmaya başladılar. Dora eliyle başını tutarken, Oylum silahı tuttuğu elini burnuna götürmüştü. Ortamı yumuşatmış olduğunu düşünen Cüneyt Kadınlara uyum sağlamak için gülmeye başladı. Cüneyt gülmeye başladığı anda iki kadında gülmeyi bırakmış, üstüne üstlük sert bir ifadeyle, bakışlarını adamın üzerinde sabitlediler. Dora Cüneyt'in bir adım önüne kadar gelerek burnuna bir yumruk attıktan sonra, var gücüyle yeniden bağırdı.

"Defol git pislik!"

Silahını Cüneyt'e dogrultan Oylum, kaşlarını kaldırmış duygusuz bir ifadeyle adamın gözlerine bakıyordu.

"Hayır onu yollayamayız, karargahın yerini öğrendi!"

Oylum'un ciddi bakışları ve üzerine doğrultulan silahın etkisiyle korkmaya başlayan Cüneyt burnundan akan kanlar mavi tişörtünü kırmızıya boyarken ellerini kaldırarak, kadına yalvarmaya başladı.

Magnum Opus +18Where stories live. Discover now