HİSSETMİYORUM ARTIK

402 226 80
                                    

Bölüm şarkısı - Mark Eliyahu drops

Herkese merhabaa! 😇🙌İkinci hikayemle karşınızdayım bu hikayemin konusu biraz tuhaf ve değişik umarım beğenirsiniz.

Yorumlarınız ve düşünceleriniz benim için gerçekten çok önemli o yüzden lütfen bol bol yorum yapın ve eğer beğenirseniz beğenmeyi unutmayın 🌸 neyse çok fazla konuştum herkese iyi okumalar 💙

➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖

Yine açılmıştı, aralanmıştı odanın kapısı. Yine içimde korku, panik, çaresizlik vardı. Her gün hasta olduğumu zannedilip bana günde beş defa yapılan iğneler beni iyileştirmiyordu.

Çünkü hasta değildim ki deli de değildim sadece sekiz yaşında tanıştığım kimsenin göremediği, duymadığı ama benim on altı yıllık arkadaşım yüzündendi.

Hemşire yavaşça yanıma oturup koluma iğneyi batırmıştı. Artık hissetmiyordum, korkmamın sebebi ise bir gün gerçekten delirecek olmamdı. Pamuğu koluma hafif bastırdıktan sonra odadan sanki bana üzülmüş ve acımış bir şekilde bakarak çıkmıştı.

İnsanların bana acımalarını istemiyordum, inanmalarını istiyordum. Ve o anda o ses belirmişti kulaklarımda, alışık olduğum dostumun sesi " Liz iyi misin?" demişti merak edercesine.

Ben ise " sence benim adım neden Liz? Ne anlamı var ki?" diye kelimeler dudaklarımdan dökülmüştü. Beni mutlu etmeye çalışarak " çünkü sen özelsin Liz adında senin gibi özel ve güzel". O öyle söyleyince içim buruk bir şekilde " özel dedikleri kızlarını hastaneye kapattılar Güçlü bunun neresi özel" demiştim.

Ben öyle söyleyince üzgün sesiyle " hatırlıyor musun? Liz bana Güçlü ismini sen verdin" dediğinde yüzümde buruk bir gülümseme oluşmuştu.

Cümlesine devam etmişti " sen bana ilk güçlü dediğinde, ben kendimi özel hissettim, değişik ilk defa beni seven ve değer veren biri olduğunu fark etmiştim, Liz o yüzden sen bana her Güçlü dediğinde ben kendimi güçlü hissettim"

Onun anlattıklarını dinlerken gözyaşlarım istemsizce akmıştı. " o yüzden sen bana her Güçlü dediğinde ben sana her Liz dediğimde güçlü ve özel olduğumuzu hatırlayacağız Liz söz mü?" diye sormuştu.

Gülümseyerek " söz" dediğimde " pekala iyi geceler dediğinde bende ona " iyi geceler Güçlü "diyerek yatağıma uzanmıştım.

Sekiz yaşında bir kız henüz neyin ne olduğunun farkında değilken onun gibi kendini yalnız, tek, dışlanmış hisseden insan dışı bir varlıkla tanışmıştı.

O yaştaki bir çocuk en fazla ne yapabilirdi ki en fazla ağlayarak herşeyi annesine anlatabilirdi. Ama yapmamıştı. Onunla dost olmayı seçmişti. Onu anlamayı, onu dinlemeyi seçmişti.

Küçük kız duydukları karşısında şok olmuştu. Çünkü anlattıkları çok değişik türden şeylerdi. İnsan dışı bir varlıktı, kimse onu duyamaz ve göremezdi.

Onun gibi olan varlıklar onu hep dışlamıştı. Ve bu yüzden hep tek başına olduğunu söylemişti. Liz'i o gün parktaki çocukları izlerken gördüğünde Liz'i, onun gibi ne kadar yalnız ve iyi bir dost aradığını anlamıştı.

Onu kendine benzetmişti. Düşüncelerini, tavırlarını, yalnızlığını onunla bu yüzden arkadaş olmak istemişti. Liz'de bunu kabul etmişti. İlk başlarda aklının ona bir oyun oynadığını düşünmüştü. Ama sonra zamanla yaşadığının bir gerçek olduğunu anlamıştı.

Ve herşeyi kabullenmişti. Çünkü zamanla ona bağlanmıştı, onu hiçbir zaman kendi bedeniyle görmemişti. Çünkü Güçlü Liz'in korkacağını düşünerek bir kız veya bir erkek bedenine bürünürdü.

İnan Bana Where stories live. Discover now