1.4 (+18)

5K 111 8
                                    



-

Zeynep: Nasıl yaparsın bunu? Nasıl dokunursun ona?

Kerem: Kimden bahsediyorsun? Dedi aslında gayet iyi biliyordu kimden bahsettiğini.

Zeynep: Benimle oyun oynama! Kimden bahsettiğimi iyi biliyorsun.

Kerem: Melis mi? Küçük ama tutkulu bir öpücüktü. dedi canını yakmak istercesine. Ve devam etti.

"Ama seninle yaşadığımız hiçbir gece hiçbir öpüşme kadar ateşli ve tutkulu değildi." Zeynep tokat atmak için elini kaldırdıve vuracakken Kerem tuttu.

Kerem: Canımı çok fazla sıkmaya başladın. Tavsiyem uslu durman dedi elini sıkarak. Zeynep kolunu kurtardı.

Zeynep: Kardeşimden uzak duracaksın!

Kerem: Yok ya! Durmazsan ne olur? Bana bak küçük f*hişe kardeşine de ailene de hatta o züppe patronunu da unutamayacaklarını şeyler yaşatırım ve sen bunların hiçbirine mani olamazsın.

Zeynep: Sen bundan zevk alıyorsun sen gerçekten iğrençsin.

Kerem: Bundan sonra adımlarını dikkat et güzelim. Yoksa kâbusun olurum. dedi ve kapı açıldı. Gelen kişi ya sonum olurdu ya da...
-

Gelen Sevim Hanım'dı. Bizi görmüş müydü? Ya da duymuş muydu hiçbir fikrim yok. Korkulu gözlerle Keren'e bakıyordum. Onun korkmadığını hatta takmadığını sezmek çok da zor değildi.

Sevim: Kerem, ne oluyor oğlum? dedi Sevim Hanım diktatör bir sesle.

Kerem: Zeynep ile Koray'ı tartışıyorduk anne. dedi bana imalı imalı bakarak. Bir de sırıttı aptal. Şuan ona haykırmak istiyorum.''Senden nefret ediyorum!''.

Sevim: Zeynepciğim bir şey mi oldu Koray ile? diye sordu Sevim Hanım yumuşak bir ses tonuyla.

Zeynep: Ha- hayır Sevim Hanım. dedim. Kan yanaklarıma toplandı bundan eminim. Ne yazık ki Kerem kadar iyi bir yalancı değilim. Odadan çıkmak en iyisi.

Zeynep; İzninizle dedim ve çıktım. Bu evden ayrılmak en doğrusu. Hemen aşağı indim. Melis yine her şeyi göklerde yaşıyordu.

Zeynep: Ne oluyor Melis? diye sordum. Oldukça sertti görünüyordu yüzü.

Melis: Çık odamdan! diye bağırdı birden. O an o kadar şaşkındım ki. Küçük dilimi yutabilirim.

Zeynep: Melis neyin var senin? dedim şaşkınlığımı bir kenara bırakmak istiyordum.

Melis: Ben seni duydum. Senin Koray abiyi aldattığını, Kerem ile, benim olanla yattığını biliyorum. Ya sen nasıl fahişe oldun böyle! dedi. O an o kadar öfkelenmiştim ki elimi sert bir şekilde yanağına patlattım. Ben ilk defa kardeşime vurmuştum. Ne için? Haklı olduğunu için. Melis sert bir bakış attı bana. Sonra da güldü.

Melis: Anca böyle sustur. Ama ben susmayacağım. Herkes her şeyi öğrenecek! diye bağırıyordu. Hayat o kadar dayanılmaz olmuştu ki. Kardeşim bile beni tehdit ediyordu.

Zeynep : Yeter artık! Ne söylersen söyle! Hiçbir şey, hiçbiriniz umurumda değilsiniz. Kurtar beni bu işkenceden Melis! Söyle her şeyi bitir! Diye bağırdım ve gözyaşlarımı serbest bırakıp odadan çıktım.

Kendi odama geçtim. Yatağa oturup yastığımı elime aldım ve sessizce ağladım. Güçsüz müydüm ben? Bu kadar zavallı mı? Acınası bir haldeyim ben. Sevgilisini kardeşiyle aldatan, patronundan hoşlanan bir kadındım ben. Bir karar vermem gerekiyor ve bende yapacağım. Koray'dan ayrılacağım ve bir daha ne olursa olsun kerem'e yaklaşmayacağım! Hayatım bu kadar tersken düzeltebilecek miyim gerçekten?

İntikamın BedeliWhere stories live. Discover now