5

27 1 0
                                    

Bu sefer zil değil mesaj sesleriyle uyandım ardarda mesaj sesi geliyordu, istemeye istemeye üfleye püfleye kalkıp telime baktım. Öfff sende çok olmaya başladın! Gidip cevap vermek yerine yatağıma yeniden uzandım. 

Yine bildirim sesi gelmeye  başladı. Öylemi ben de sessize alırım bu kadar kolay! Sessize alıp yeniden uyudum.  Gözümü açtığımda şimdi tam önümdeydi.  Kim olucak tabiki deeee KÜSTAH VARLIK!

-sana dedim şimdi kalk hadi!

-banane! Okula gitmek istemiyorum!  Çok istiyosan kendin git!

-Gitmeyipte napıcaksın acaba hanım efendi?

Sırtımı döndüm ve " peki sen benim evimde napıyosun?" dedim. Birden beni kucakladı,"bırak beniii!!!"diye debelenip durdum fakat o hiç istifini bozmadan  yemek falan hazırlayıp çantama koydu mübarek kendisini anam babam sanıyor.

Birsürü Debeniş ve hakaretlerimden sonra okulun önünde beni yere indirdi. Pislik! Hemen bişey konusunu açmak için ağzını aralıcaktı ki tekmeyi yüzüne basmıştım. Hak etmişti bide hiçbirşey olmamamış gibi;

-ne vuruyorsun çenem gitti ula var ya kızsın diye bişey diyemiyorum Ayano-chan!
O inlemeye devam ederken ben sanki hiç bişey olmamış gibi davranmaya devam edip önüme yürüdüm.

Sinirden öyle bi hız almışım ki  arkama baktığımda  benden 8 metre uzaktaydı. Ohh içimin yağları eridi! Beyfendi sonunda kendisiyle ilgilenmeyi bırakıp önüne baktığında gözleri bana değdi şaşkın bana bakıyordu ben de o an napıcağımı şaşırdım ilk kez bir erkeğin gözlerine o banana bakarkan bakabilmiştim ki bu yüzüme yansımış kızarmıştım. Hemen önüme dönüp hızlandım.

Sonunda lanet sınıfa ulaşmıştım. Çantamdan mangamı çıkarıp  Taro-senpai'nin yanına gittim fakat her zamanki  yerinde yoktu bu beni endişelendirmişti. Okulu gezmeye başladım endişe içinde koridorda hızla yürüyordum. Birden aklıma Budo geldi, o nasıl evime girmişti ki? En iyisi geceleri her yeri kapatayım. Ve onun şaşkın yüzü aklıma gelince yine kızardım. Yüzümü aşağı dikip yürümeye devam ettim kimsenin yüzümü böyle kızarmış görmesini istemem gerçekten.

Böyle düşünceler arasında yürürken  birden birine çarptım. Yüzümü yukarı kaldırdığımda onu gördüm. Taro-senpaiyi! Çok mutluydum beni düşüncelerim arasından çekip almıştı!

-İyimisin?  özür dilerim Ayano-chan
-iyiyim asıl ben özür dilerim Taro-senpai

Ben bunu dedikten sonra yüzü iyice kızarmıştı bişey diyemedi. Bikaç saniye sonra;

-şeyy... bana Taro-senpai demesende olur.  Yani sadece Taro desen de olur.
-O zaman...sana bundan sonra sadece... senpai desem?

Yüzü daha da kızarmıştı sonra aklına birşey dank etti galiba hemen aceleyle;

-Ayano-chan benim yemek klübüne yetişmem lazım! sonra görüşürüz!
-ama...

Beni duymadan koşarak gitti. Yemek klübümü? Neden oraya gitsinki... neden? Gidip oraya bakmam gerekti. Hızla  yemek klübüne vardım. Hemen gözüme çarptı...fakat...yanında...biri...vardı...

Devam edecek
bu arada bölüm geç geldiği için üzgünüm. Küçük kuzenim hiç boş bırakmıyor tableti...

SENPAİ!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin