KESİT + KÜÇÜK BİR NOT

2.2K 146 51
                                    


Yeni bölümü neredeyse bitirdim. Son bölümün vote ve yorumlarını azıcık daha yükseltebilirseniz ve eğer beğendiyseniz arkadaşlarınıza da tavsiye edip ailemizin biraz da büyümesine katkıda bulunabilirseniz bölümü yakın bir zamanda paylaşabilirim. :)

🖤

"Bunu istemiyordun zaten Altay. Bora ve Güneş 'in evlenmesini istemiyordun." dediğinde Poyraz, Altay ona kızgın gözlerle baktı.

Evet istememişti. Lanet olsun ki istemiyordu.

Çünkü kız kardeşi Esin yıllardan beri Bora' ya aşıktı.

Yedi yıldır dostuydu, kan kardeşiydi Bora. Ve tam yedi yıldır taparcasına aşıktı Bora 'ya kız kardeşi Esin . Bora' nın bu durumdan haberi yoktu, hiç fark etmemişti. Ama Bora ve Güneş dışında kalan çoğu insan durumun farkındaydılar. Özellikle Altay ve özellikle Poyraz... Kimse sesli konuşmuyordu, dile getirmeyi tercih etmiyorlardı. Lakin durum buydu, Esin yakın arkadaşı Güneş 'in aşkı Bora' ya ölürcesine aşıktı.

Güneş ve Bora aşkı ortaya çıktığından beri Esin 'in durumu hiç iyi değildi. Genç kız her gün bir avuç dolusu antidepresan ve uyku hapı içiyordu. Büyük bir depresyonun gölgesinde geçiyordu günleri.

Altay kız kardeşi Esin' i için çok ama çok korkuyordu.

Güneş gitse, Bora kalsa bile onlarla, aşkına asla karşılık bulamayacak olan Esin, Bora 'yı görmeye devam ettikçe daha büyük bir depresyon bataklığına doğru hızla kayıp gidecekti.

🖤

Bu küçük alıntı umarım size büyük bir spoi olmuştur.

Geçen akşam YEİS' i gerçekten yaşanmış bir olaymış edasıyla kız kardeşime anlatıyordum. İşte Güneş 'e şöyle oldu, Hazal' a böyle oldu diye.

İkimizde bir anda ağlamaya başladık. Samimiyetimle söylüyorum, uzun zaman sonra ağlama nedenim oldu bu hikaye .

Ki ben pek duygusal bir insan değilim. Hatta yıllar önce gittiğim psikolog benim için "Bu kadar duygusuz olman pek normal değil." demişti.

Arkadaşlarım damarlarımdan kan değil, buzlu su akıyor olabileceğini söylerler bazen. Her an için üzerime işlemiş büyük bir soğuk kanlılık vardır yani .

Ama işte YEİS deyince, nedense tüm dünyam allak bullak oluyor.

Sonradan odaya giren annem tuhaf tuhaf bakıp "Ben ölsem ağlamayacak kız kendi yazdıkları için bak nasıl da ağlıyor." diye baya bir söylenmişti.

YEİS 'i yazıyorum ama gerçekten çok zorlanıyorum. Özellikle bu son bölümler beni mahvediyor. Ne zaman tableti elime alıp üç beş satır bir şey doldurmaya çalışsam, bir anda üzerime büyük bir karamsarlık çöküyor.

Hayali bir kurgu ama beni çok acıtıyor. Çok üzüyor.

İçimde bir şeyler sanki teker teker yıkılıyor.

Sona yaklaşırken biliyorum ki bir daha hiçbir kurgu beni bu kadar etkileyemeyecek.

Evet istediğim ve benim gözümde hak ettiği, o geniş kitleye hiç ulaşamadı. Ama YEİS benim için hep çok özel ve çok ama çok farklı bir hikaye olarak kalacak.

Bu macera bittiğinde onu çok özleyeceğim.

Görüşmek üzere. :)

YEİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin