Nöronsuz

20.Bölüm

Hapşurmaktan nerdeyse kopucak olan burnumu gelişi güzel sweatshirtümün koluna sürtüp her kafa hareketimde sallanan topuzumu düzelttim.

"Allah belamı verdi sonunda."çatallı sesim iyicene sinirimi bozarken gözlerimi devirerek su doldurdum.

"Naz!"

Bardağı dudaklarımdan çekip merdivenlere doğru bağırdım"abla diyiceksin abla!"

"Ben çıkıyorum Aslı'yla buluşucam annemler geç gelicek Beyza'da yok sürünmene bak yani."

Hah!

Gerizekalı keyfine bak der gibi"ulan vay be demek ablanı öz ablanı ölüme terk ediyorsun o şırfıntı takı kaçakçısı için öyle mi Yağız?"

"Burnun diline mi eklendi kızım ölde ailemiz huzura kavuşsun."

Kapıyı kapatmadan önce son lafımı söyledim"bedenen değil belki ama ruhum hep tepende olucak Yağız Yelli lanetlisin lan artık."

Oflayarak hazır çorba paketini alıp suyun içine döktüm.

"Benim karım niye bana bakmıyor ulan?"masanın üzerinden telefonumu alıp Çisil'i aradım.

"Buyur?"

"Çisil."

"Naz."

"Çisil."

"Naz."

"Kızım ben çok kötüyüm ya."

"Noldu be?"

"Hastayım."

"Ne hastası?"gözlerimi devirdim.

"Ruh hastası Çisil ne olucam grip herhalde."

"Heee ne yapıyım geliyim mi?"

"Gel el at kocana."

"Tamam şımartmaya geliyorum."yüzüme kapattığında her ne kadar burnum sızlasada kıkırdayıp çorbama geri döndüm.

"Ulan iki dakika arkamı döndüm ne ara taşıyorsun."

Aceleyle altını kısıp taşan yerleri temizledim.

Çorbamı kaseye doldurup salona geçtim ayaklarımı masaya uzatıp kanalları gezmeye başladım.

Where is my izdivaç?

Kimse kusura bakmasın valla onu izlicem!

Çorbayı bitirip masanın üzerine bıraktım geri arkama yasladığımda yüzümü buruşurdum.

Başım çok ağrıyor ya!

O sırada zil çaldığında üzerimdeki battaniyeyi kenara atıp uyuşuk adımlarla kapıya gittim.

İlk önce görüş açıma Çisil girmişken ardından da elinde çeşit çeşit çikolata dolu poşeti yüzüme itti.

"Şımar bakalım."diyip içeri girdi.

"Sen işini biliyorsun kadın!"kapıyı kapatarak arkasından salona girip tekrar yerime kuruldum.

Burundaki gıcık his hassiktir yine başlıyoruz.

Arka arkaya gelen hapşurmalarla Çisil her birinde ayrı tepki veriyordu.

"Lan noldu sana bu kadar?"