18.Bölüm

6.8K 501 142
                                    

"Ya bıraksana kızım!"beni dinlemeden saçımı çekmeye devam etti.

"Sen ne diye bana sormadan randevu ayarlıyorsun ya?!"

Çisil'in Tolga'dan hoşlandığını artık hepimiz biliyoruz bende kankalık vazifemi yerine getirerek Tolga'yı zor da olsa Çisil'i akşam yemeğe götürmesi için ikna etmiştim.

Bu gerizekalıda gelmiş çemkiriyordu!

"Lan bırak!"

"Noluyor bebitolarım Doğukan'ınız imdadınıza yetişti kız çişli bırak hemen boklunun saçını."

Diğerleride sınıfa girip halimize değişik bakışlar atmaya başlamışlardı.

"Noluyor lan?"

Tolga hemen Çişil'i kolundan çekip benden ayırdı.

"Kızım dua et arkadaşımsın kımıldamadım bile."saçlarımı düzelterek sinirle sırama oturdum.

"Sus sus gözüme gözükme sakın!"oda gidip kendi sırasına oturdu.

"Tövbe yarabbim Allah'ım sen akıl fikir nasip et yarabbim."

"Hayırdır benim için kavgamı ediyorsun artık?"

"Ne saçmalıyorsun Bora seninle ilgili değil tabiki."

Sırıtıp hocanın içeri girmesiyle önüne dönüp sırada biraz daha yayılarak kolunu sandalyemin arkasına attı.

Abi ne demek ders fizik lan?

Gözlerimi devirerek başımı kollarımın arasına gömdüm aniden saçımdan tutularak kafamın kaldırılmasıyla sessizce inledim.

"Yapma ya hala acıyor zaten."dudaklarımı büzüp çektiği yeri ovuşturmaya başladım.

Cevap vermek yerine kitlenmiş gibi dudaklarıma bakmaya başladı.

"Değişik şekillere girme."diyip kasılmış çenesiyle önüne döndü.

"Sensin değişik şekil ne yapmışım ki yani?"diyip kafamı tekrar sıraya koydum.

____

Dersin bitiminden sonra diğerleri kantine giderken bende tuvalete gittim.

Elimi yıkayıp peçete almak için doğrulduğumda arkamdaki yüzle yerimden sıçradım.

"Ne yapıyorsun sen?!"

"Konuşmamız gerek."

"Bunu dışarda da söyleyebilirsin Ege çık şurdan!"

"Çabuk ol bekliyorum seni."

Parmağımı damağıma götürüp başımı geriye attım.

Manyak ya!

Her zamanki nazik gülümseyen Ege gibi değildi tabi maskesini düşürdük bir kere.

Elimi hemen kurulayıp tuvaletten çıktım beni kolumdan tutup tuvaletin yanında aralığa soktu.

"Noluyor Ege?"

"Sessiz ol."kaşlarımı çatıp ne diyeceğini beklemeye başladım.

"Evet söyle gitmem gerek acele et."

"Bora'nın yanına gidiceksin dimi yine?"

Gözlerimi kısıp kollarımı birleştirdim"ne alaka?"

"Yeme beni Naz hoşlanıyorsun dimi gözünün önündekileri görmeyip o şerefsize gidiyorsun hep."sonlara doğru sesi daha sinirle ve yüksek çıkmıştı.

"Kendine gel boş yapmak için mi tutuyorsun beni daha fazla saçmalayacaksan gidiyorum."yanından sıyrılmaya çalışırken kolumdan kavrayıp sertçe beni duvara yapıştırdı.

NöronsuzWhere stories live. Discover now