4💍

2.3K 263 197
                                    

"İyi misin?"

"Konuşmayacak mısın?"

"Daha iyi misin?"

Pekala. Winwin'i ağlarken gördükten sonra, yanına gidip sarılmış ve bir kafeye oturtup sıcak bir şeyler ısmarlamıştım.

Elini, içinde sıcak çikolata bulunan kupanın etrafına sarmış ve onu yudumlarken ben hariç her yere bakıyordu. Gözleri kıpkırmızı ve şiş olmasına rağmen, yemin ederim benim şu anki halimden kat kat güzeldi. Ara ara ağlamamasına rağmen burnunu çekiyordu sadece.

Masanın peçeteliğinden bir peçete aldım ve ona doğru uzattım. Yirmi dakikadır ilk kez, gözlerini benimkilerle buluşturup, utangaç bir gülümsemeyle peçeteyi almıştı. Kısık sesiyle, "Teşekkür ederim," demişti.

"Teşekküre gerek yok," demiştim. "Sadece, seni neyin bu kadar üzdüğünü bilmek istiyorum."

Gülümsemesi yavaşça solmuş ve yine başa dönerek ben hariç her yere bakmaya başlamıştı. Derin bir nefes aldım ve, "Sorun Xiaojun mı?" dedim. "Eğer seni bu kadar ağlatacak bir şey yapmışsa, en yakın arkadaşımın bizzat gidip kulağını çekebilirim."

Son dediğim onun kısa bir kıkırtı çıkartmasına sebep olmuştu. İstemsizce ben de gülümseyivermiştim.

"Aslında," diyerek başlamıştı, tereddüt ediyor gibiydi. "Aslında hem onunla alakalı, hem de değil gibi."

Kaşlarımı çatıp anlamadığımı belli ettiğimde, derin bir nefes vererek, "Bunu sana anlatmam doğru olmaz Yuta," demişti. Siktir, adımı biliyordu. "Xiaojun ile benim aramda olan bir mesele ve uhm, ben, başkasına bunu anlatmak istemiyorum."

"Anladım," demiştim ben de, yavaşça kafamı sallarken. "Sonuç olarak evli olan sizsiniz, sorunlarınızı beraber halletmeniz gerek."

Winwin de yavaşça kafasını sallamış ve içindeki sıcak çikolatayı bitirdiği bardağı yavaşça masaya bırakmıştı. Peçetelikten yeni bir peçete daha alıp ağız çevresini silmiş ve, "Kalkalım mı?" demişti. Kafamı sallayarak, ısrarlarına rağmen hesabı ödemiş ve arkasından kafeden çıkmıştım.

Kafenin duvarına yaslanmış, öylece yere bakıyordu. Yanına giderek, omzuna şakacı bir şekilde vurmuş ve, "Merak etme, Xiaojun'ı tanırım, gönlünü alacaktır." demiştim.

Winwin sadece gülümsemiş ve bana içten teşekkürlerini sunmuştu. Ona, önemi olmadığını ve ne zaman isterse benimle konuşabileceğini söylemiştim. Numaramın onda olmadığını söylemişti ve bu bahaneyle birbirimizin numarasını almıştık.

"Gideceğin yere bırakmak isterim." demiştim, arabanın şoför koltuğunu açarken. "Hayır, birazdan Xiaojun'ın gönderdiği şoför beni almaya gelir." demişti.

Sadece kafamı sallamıştım ve birbirimize sarılarak vedalaştıktan sonra açtığım kapıdan içeri binmiştim. Sikeyim, parfümü de kendisi gibi çok güzeldi. Yoksa kendi kokusu muydu? Yok canım, öyle güzel bir koku, kesin parfümdür.

Kendi kendime, bu konuşma yüzünden göz devirdiğim sıra arabayı çalıştırmış ve kornaya hafifçe basarak, Winwin'in el sallamasına sebep olmuştum. Yola çıkıp, dikiz aynasını sağ elimle düzelttiğim sıra gözüme bir şey ilişti.

Winwin, Xiaojun'ın şoför gönderdiğini söylemesine rağmen, bir taksiye binmişti.

*

yuta'nın daha kızıl saçını atlatamadan bir de siyah saç geldi ben geberiyorum,,,

yuta'nın daha kızıl saçını atlatamadan bir de siyah saç geldi ben geberiyorum,,,

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

kendinize iyi bakın💚

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

kendinize iyi bakın💚

Wedding💍YuwinWhere stories live. Discover now