avengers KINDERGARTEN!

Bu gördüğünüz, yeşil bir turşu

Bölüm sonuna önemli bir şey yazdım şimdi siz okumazsınız diye buraya da koyuyorum OKUYUN NOLUR.

Peter resmini tanıttıktan sonra rahatlamayla yeniden paytak adımlarla Tony'nin yanındaki yerine oturdu ve böylece sıra Clint'e geçmiş oldu.

Küçük çocuk resmini eline alıp havalı olduğunu düşündüğü bir şekilde tahtaya yürüdü ve resmini tanıtmaya başladı.
Yani ne çizdiğini tahmin edemeyen biri var mı gerçekten?

"Bu gördüğünüz, yeşil bir turşu oluyor."

Natasha yüzünü sıraya bıraktı.
Tanrı ona utanamayacağı bir kuzen veremez miydi gerçekten?

"Bu turşu, mükemmel ekşilik derecesinde bir turşu. Yüzünüzün buruşmasını sağlayacak kadar ekşi ama daha fazla değil. Ayrıca hafif acı tadı da ekşiliğiyle orantılı."

Scott yüzünü buruşturdu.
Bu çocuğun turşulara olan takıntısı kendisinin karıncalara takıntısından bile fazlaydı.

Sınıfın derin sessizliğinin ardından Clint yerine oturdu. Sıra Pietro'ya gelmişti ki zil sesiyle beraber bütün çocuklar ayaklandı.

Bayan Carol'ın da çıkabilirsiniz sınıf, demesiyle beraber sınıfın neredeyse tamamı bahçeye çıkmıştı.
Bakın neredeyse diyorum.

Çünkü Tony Peter'a sen hadi salıncakların birini kap ben sana yetişirim diyerek gönderdikten sonra Wade'in çizdiği resme bakmak için sınıfta kalmıştı.
Bulduğu şeyle de iyice sinirleri tepesine binmişti tabii.

Wade denen zıvırtının Peter'a bir düşkünlüğü olduğunu fark etmişti ama çocuğun Peter'a bu kadar takıntılı olduğunu da düşünmemişti yani.

Yani bu çocuk Peter'ı çizip yanlarına da renk renk kalpler çizecek kadar ne ara bağlanmış olabilirdi ki çocuğa. Daha kendisi Peter'ı tanıyalı iki ders anca olmuştu.

Peter'ı daha fazla meraklandırmamak için salıncakların oraya yönelmişti ki aniden önüne çıkan sarışın çocuğa toslamasıyla bir iki adam geri gitti.
"Yahu baksana önüne."

Steve başını önüne eğdi.
"Pardon."

Anthony ise başını kendine gelmek için iki yana salladı.
"Adın Steve'di değil mi?"

Sarışın çocuk başını salladı.

"Güzel, çünkü bir konuda bana yardım etmen gerek."

...

Peter salıncakların oraya geleli yaklaşık iki dakika olmuştu ve Tony hâlâ gelmiyordu.

Bakın iki dakika aslında o kadar da büyük bir zaman değil evet haklısınız ama eğer bulunduğunuz ortamda herkes ikili olarak takılıyorsa ve siz tek başınaysanız Einstein'ın görelilik kuramı devreye giriyordu işte.

Peter stresten yine kısacık tırnaklarını eline batırmaya başlamıştı ki yanında biten bir Wade'le hafiften sıçradı.

"Birini mi bekliyorsun?"

"Ne, uh-

"Hadi benimle gel."
Ardından Wade çocuğu kolundan tuttuğu gibi sürüklemeye başlamıştı.

...

Tony Steve'e salıncakları gösterdi.
"Bak görüyorsun, tam orada olması gerekirdi. Ama yok."

Steve omuz silkti.
"İyi de bu ne demek ki?"

"Wade Peter'ı kaçırdı demek!"

"Sence de biraz paranoyak davranmıyor musun?"

"Bak, seni bu işte yanıma aldım. Yani ortağımsın tamam mı? O yüzden paranoyak davransam bile ,ki konu Wade ve Peter o yüzden davranmadığıma emin olabilirsin, sen bunu görmezden gelmelisin."

"Pekala, ama Wade Peter'ı kaçırmış bile olsa onları nasıl bulmayı planlıyorsun?"

"Bilmiyorum, o yüzden ikinci bir fikir olsun diye seni de yanıma aldım işte. Senin aklına bir şey geliyor mu?"

Steve yeniden omuz silkti.
"Yani en mantıklı çözüm onları bulana kadar bütün okulu aramak gibi duruyor."

Tony başını iki yana salladı.
"Olmaz, bu çok zamanımızı alır. Biz onları bulana kadar Wade Peter'ı yiyebilir bile."

Steve'in gözleri korkuyla büyüdü
"Wade bir kurt mu yani?"

"Ne? Hayır."
"Kırmızı başlıklı kız tarzı bir yemeden bahsetmiyorum başka tür bir yemeden bahsediyorum."
(aklınıza kötü kötü şeyler getirmeyin daha o yaşta öpüşerek bebek yapılıyo sanıyolar.)

Steve başını anladım dercesine salladı.
"Peki aklına bütün okulu aramaktan başka bir fikir geliyor mu?"

Tony başını iki yana salladı.

"O zaman okulu mu arıyoruz."

Tony başını evet manasında aşağı yukarı salladı.
"Okulu arıyoruz."

Şimdi şöyle ki çok değerli bilgesunun bir fikri var ve benim aklıma çok yattı.
Eğer siz de kabul ederseniz hikayeyi sezon sezon yapmayı düşünüyorum. Mesela on bölüm anaokulu on bölüm ilkokul on bölüm ortaokul tarzı.
(Bu arada sezonlar arasında bekleme yapmayacağım yaz tatilim bomboş geçiyo oturup yazıcam işte.)

O yüzden lütfen bakın lütfen şuraya olur falan bir şeyler yazın hadi canımsınız.