avengers KINDERGARTEN!

Yani sakız yok mu?

Ders zili çaldıktan birkaç dakika sonra herkes yeniden sınıfa doluşmaya başlamıştı.

Tony, Wade ile beraber sınıfa giren Peter'ı görünce Steve'in yanına oturduğu sandalyeden hızla kalktı ve küçük Peter'ının yanına gelip kolundan tuttuğu gibi onun Wade'in yanından alıp hızla başka bir köşeye sürüklemeye başladı.

Wade birkaç saniye ne olduğunu anlayamasa da ardından Tony'e 'noluyor ya?' bakışlarından atmıştı ama Tony'nin pek de onu takıyor gibi bir hali yoktu.

Peter'ı Steve'in yanına götüren Tony konuşması için omzuyla sarışın çocuğu dürttü.
Ama Steve pek de olayı anlamış gibi değildi.

Tony Steve'in anlaması için konuştu.
"Peter, Steve ile sana bir şey söylemek istiyoruz. Başlamak ister misin Steve."

Steve anladığını belli etmek için göz kırparak baş parmağını o iş bende diye havaya kaldırdıktan sonra konuştu.
"Ha şey merhaba Peter sakızım var da ister misin diyecektim ?"

Peter de Steve gibi gülümserken karşılık verdi.
"Eveeet."

Tony içini çekti.
"Peter, Steve'in söylemek istediği şey şu ki Wade ile takılmaman gerektiğini düşünüyoruz."

"Yani sakız yok mu?"

Steve elini cebine atıp sakız paketini Peter'a uzatırken konuştu.
"Yo hayır sakızım var bak çilekli."

Tony yeniden iç çekti. Nasıl bu aptalların arasına düşmüştü.
"Konumuz sakız değil Rogers!"

"Ha şey evet pardon."
Steve başını sallarken konuşmaya devam etti.
"Evet, Peter o Wade denen genç adam pek de arkadaşlık edilmeye uygun biri gibi durmuyor."

Peter anlamadığını belirtircesine konuştu.
"Ama neden ki? Bence çok iyi birine benziyor."

Steve ciddi bir şekilde başını iki yana salladı.
"Peter bunlar yalan, o seni yemeden önce tadın güzelleşsin diye sana iyi davranıyor."

"Rogers Wade bir kurt değil, kaç kere söyleyeceğim sana-

Tony'nin sözü Peter'ın korkulu sesiyle bölündü.
"Wade beni yiyecek mi?"

Tony aklına gelen planla başını evet anlamında salladı.
"Evet, Peter gerçek şu ki Wade buraya seni yemek için Shashavala'dan gelen bir kurt Scott'la onu konuşurken duydum. Yani sürekli onun yanında dolaşırsan seni yiyebilir."

Steve eliyle ağzını kapattı.
"Scott da mı bu işin içinde, Bucky'i onunla konuşurken görmüştüm. Bucky'i de yemişler midir yoksa ? Hiiii! Ya da belki Bucky'i de kurta dönüştürmüşlerdir?"

Tony yeniden iç çekti. Gerçekten babası nasıl onu bu kadar aptalın ortasına atmanın onun için sağlıklı olan şey olduğunu düşünmüştü?

Yok biraz yaşıtlarınla takil Anthony
Yok şöyle yap Anthony yok böyle yap Anthony ay yeter canım.

Tony'nin iç sesiyle isyanı yanlarına gelen turşu çocukla kesilmişti.
"Bayan Hill geldi ve kahvaltıya inmemizi söyledi, hadi gelin."

...

Scott nutellaya buladığı ekmeği garip bir vahşilikle yerken konuştu.
"Wodo son nodon yomoyorson?"
Wade sen neden yemiyorsun?

Wade önemsizce elini salladı.
"Pek aç değilim Scott."

"Yokso boro sonorlorono mo bozdo? Ono dovoboloğriz."
Yoksa biri sinirlerini mi bozdu? Onu dövebiliriz.

O sırada yanlarına oturan Bucky konuştu.
"Kimi dövüyoruz? Steve'e söylemeyelim kesin anneme ağzından kaçırır."

Wade konuştu.
"Kimseyi dövmüyoruz. Sadece Tony bir şey yaptı ve şu an ne zaman Peter'ın yanına gitsem Peter benden kaçıyor."

Bucky omuz silkti.
"Bu çok önemli mi ki?"

"Tabii ki öyle, kocamla aram açılıyor pis Tony yüzünden."

Bucky anlamadığını göstererek Scott'a bakarken Scott açıklamak adına konuştu.
"Wade'in Peter'a bir takıntısı var da. Daha bu teneffüs her şey gayet güzelmiş ama sonra Tony Peter'ını onun yanından almış ve ondan sonra Wade Peter'ın yanına gittiğinde Peter bağırarak ondan uzaklaşmış. Öyle işte."

Bucky üç saniye düşündükten sonra konuştu.
"Ben buraya gelirken aynısını bana Steve de yaptı. Halbuki sadece yemiyorsa poğaçasını alabilir miyim diye soracaktım."

Scott kendi poğaçasını Bucky'e uzatırken konuştu.
"Üzülme be Buck. Al hadi benim poğaçamı ye."

bebek tom çok tatlı kafayı yiyorumaaah