*Taehyung
Heyecanlıydım.
Oldukça heyecanlıydım hemde. Dersleri yarım yamalak dinlemiştim ve bu bir miktar vicdan azabı yaptırıyordu. Odama giderken ellerim titriyordu biraz da. Sanki birisi beni 30 tur koşturmuştu. Öyle kalbim atıyordu. Tamam, sanaldan arkadaşlarım çok olmuştu ama hiç biriyle Skype'tan konuşmamıştık. Birbirimizin fotoğraflarını görüyorduk zaten buna ihtiyaç duymamıştık ama bu öyle değildi. Derin bir nefes aldım ve yurda girdim. Serin hava yüzüme vururken biraz olsun rahatlamıştım. İlk baharın sonlarındaydık ve hava oldukça bunaltıcıydı. Asansöre bindikten sonra saate baktım. Daha 45 dakika vardı görüşmeye.
Odama girdiğimde Yixing'in bilgisayarla oynadığını gördüm. Bu pek iyi olmamıştı çünkü yalnız kalırım sanıyordum.
"Hey," diyebildim sadece. O da bana aynı şekilde karşılık vermişti. Dolabıma ilerledim ve içinden beyaz tişört ve siyah şort aldım. Hava gerçekten oldukça sıcaktı bugün. Üzerimi değiştirirken hiç utanmadım çünkü bu hep yaptığımız bir şeydi.
"Bir yerlere gidecek misin?" bunu öğrenmem gerekti. Daha kimse Taehyung ile konuştuğumu bilmiyordu ve ne tepki vereceklerini kestiremiyordum.
"Ah evet. 10 dakikaya çıkarım. Ne oldu ki?" bu beni mutlu etmişti.
"Hiç, öylesine sordum." ben de yatağıma geçip bilgisayarımı aldığımda derin bir nefes aldım ve her zaman açık olan sayfaya girdim. Biraz gezinmek rahatlatırdı belki de. Sayfada gezinirken Yixing çıktığını söyledi ve ben biraz daha rahatladım. Saate baktığım da oldukça az bir süre kaldığını fark ettim. Derin bir nefes aldım ve Taehyung'la olan konuşma sayfasına girdim ve ben girer girmez mesaj geldi.
°°
KimVictor:
Hey Jimin
Parkie:
Hey Taehyung
KimVictor:
Voah
Bu hızlıydı
Parkie:
Çünkü ben de tam sana mesaj atacaktım
KimVictor:
Senden hızlıyım desene
Hazır mısın
Parkie:
Aslında heyecanlıyım biraz
Bunu ilk defa yapacağım
KimVictor:
Açıkçası bende
Ama bunu yapmak istiyorum
Hadi bana Skype adını ver
Parkie:
