Boş zindana baktım, yosun bağlamış duvarlar artık gözüme daha az batmaya başlamıştı. Kimsenin yardım etmeyeceğini bildiğim halde koca demir kapıya bir tekme daha attım.
Adım sesleri gelmeye başladığında biraz dibe çekildim ve kapının açılmasını bekledim.
Kapı yerine üstündeki kapak açıldığında beni buraya getiren maymum suratlı ile karşılaşmıştım, "Eğer o kapıya tekrar tekme atarsan Kral şahidim olsun yarını beklemez kelleni burda alırım" yüzünü buruştutarak içeriye tükürdü ve kapağı tekrar kapattı.
Ben buraya kapatıldığımda geceydi ve şimdi hava aydınlanmaya başlamıştı bile. Harold ile yeni tanışmıştık fakat askerler beni alırken bana ona güvenmem gerektiğini söylemişti.
Daha 1 gündür bile tanımadığım birine nasıl güvenebilirim ki?
*****
(İlahi bakış açısı)
"Kralım kutsal şövalyelerden birini öldürmek halkın size karşı ayaklanmasına sebep olacaktır, ne kadar bu şövalye kadın olsa da. "
Kral böbürlenerek tahtından kalktı,yüz ifadesinden bunu ne kadar istemediği belliydi ama şimdiden olanlar halkın kulağına gitmeye başlamıştı ve sarayın önünde küçük bir topluluk oluşmuştu.
Kral taht odasında volta atarken 5 şövalye aynı odada birbilerine bakıyorlardı. Hepsi olayı kavramaya çalışıyolarladı ve bu konuda usta bilgilere sahip olan Nicholas'a sorular yağdırıyolardı.
"Bu dünyaya geldiğimiz anda bizi nasıl bulmuş olabilirler?" diye sordu Liam.
Nicholas cevabı iyi biliyordu çünkü yılları mitleri ve destanları araştırmakla geçmişiti. "Kocaman bir saat kulesi var ve içinde canavaların nerede olduğunu gösteren kürler var o saat bu evrende yaşanan her şeyi bilebiliyor 3 kıtada buna sahip." , hepsi ağızları açık bir şekilde Nic'e bakıyolardı.
"Kit ne olacak?"
"Yeni tanıştığın bir kızı bu kadar umursaman çok aptalca Harold. " Dean odaya geldiklerinden beri ne soru sormuştu ne de diğerleriyle konuşmuştu sadece bu işten nasıl sıyrılacağını düşünerek dışarıyı izlemişti.
Harold kaşlarını çatarak Dean'e baktı, Liam ve tanıştıklarından beri bir mimik göstermeyen Carl bile kaşlarını çatmışlardı.
"Birbirinize şöyle bakmayı kesin. Bu evrende yüce şövalyeler bile olsak krala karşı bir sözümüz geçmez tek, yapacağımız oturup yarını beklemek."
5 Şövalye hiç uyumadan şafak vaktine kadar Nicholasın anlattıklarını dinledi ve yapmaları gerekeni anlattı, Dean bile uyumak yerine faydalı bir şey öğrenebileceğini düşünerek uyumamış ve dinlemişti.
"Bu gün Kral hepimizi bırakacak ve ayrılarak kendimize bizi eğitecek öğretmen bulacağız, ayrıldığımızda bir daha ne zaman görüşürüz bilmiyorum ama sakın ölmeyin."
Liam sırıtrak Nic'in omzuna sertçe vurdu "Hadi ama dostum bizde ölecek tip var mı sanki."
Herkes bir koltuğa oturmuş Kit'den gelecek haberi bekliyorlardı, Harold neredeyse uyumak üzereydi ki kapı çalındı ve hizmetçi benzeri kadınlar içeri girerek herkesin önüne bir paket bıraktılar. "Bunları giyinin ve kapıdaki hizmetçiyi takip edin, Kralın size yapacak bir açıklaması var."
Herkes paketin alarak 6 odadan birine girdi, uzun zaman geçmeden hepsi odadan çıkmıştı.
"Gerçekten bir şövalyeye benzedik" Liam karşısında bulunan aynaya sevinçle bakıyordu.
YOU ARE READING
the dark world
Fantasy"3 krallığın bize ihtiyacı var sana ihtiyacı var!" Harold arkamdan bağırıyordu onu duymuyormuş gibi yaptım ve ormana hızlıca girdim. Göz yaşlarım artık çok bile beklemişlerdi. Akıyorlardı, ölen çocuklar için, kaybettiğim yoldaşlarım için. Artık hede...
