1💍

4.9K 318 623
                                    

her şeyin suçlusu mavi takım elbiseli sicheng, bana kızmayın.

iyi okumalar❣️

#

Sikeyim.

Sikeyim, sikeyim.

Bir saat içinde bir düğüne yetişmem gerekiyordu. En yakın arkadaşımın düğününe. Kendisi aynı zamanda Kore'nin en başarılı, en zengin iş adamlarından biriydi ve bu özel gecesinde en yakın arkadaşı olarak başıma gelen bütün aksiliklere rağmen bir saat içinde o düğüne yetişmem gerekiyordu.

Arabamda yüksek hızla giderken kırmızı ışığa yakalanmamla frenlere yüklenirken ağzımdan birkaç küfür yuvarlandı. En yakın arkadaşım Xiaojun, Cheng adında bir adamla yaklaşık altı aydır birlikteydi ve ben Cheng isimli adamla iş yoğunluğundan dolayı tanışma vakti bile bulamamıştım.

Arabada telefonumun melodisi yankılanırken en yakın arkadaşlarımdan oluşan tayfanın biricik abisi Taeyong'un aradığını gördüm. Hayır, birbirimize hyung deme gibi özelliklerimiz yoktu.

"Neredesin sen sikik herif?" Telefonu açtığı gibi sövmeye başlayan Taeyong yüzünden yüzümü buruşturdum ve bu sırada arkadan Jaehyun'un sesi geldi. "Bebeğim, çocuk trafiğe takılmıştır."

"Sadece trafiğe takılsam iyi, yirmi üç yıllık hayatım boyunca başıma gelmeyen tüm aksilikler bir gecede oldu resmen." Sıkıntıyla nefesimi üfledim ve yeşil ışığın yanmasıyla tekerlekleri bağırtarak gaza bastım. "İdare edin beni, on beş dakikaya oradayım."

"Kendine dikkat et gerizekalı. Akşam evde Jaehyun'la sevişmek yerine hastane köşelerinde sürünmek ve çökmüş göz altlarımla gezmek istemiyorum." Kısa bir kahkaha attım ve aramayı sonlandırmadan önce konuştum. "Ben de seni seviyorum Taeyong."

Sonunda Taeyong'a söz verdiğim gibi on beş dakikalık, insanların küfür ederek kornaya basmalarıyla geçen bir yolu atlatmış ve düğünün yapılacağı yere gelmiştim. Arabanın anahtarını valeye fırlatarak mekanı incelemiştim. Deniz kenarı bir yerdi, kumsalda yüksek masalar ve masaların etrafında şampanya içerek konuşan elit kesimden insanlar vardı.

Açıkçası Xiaojun'dan bunu beklemiyordum. Sonuç olarak kendisi; sürekli magazinlerde boy gösteren, sürekli yeni başarılara imza atan ve tabiri caizse bok gibi parası olan bir herifti. En yakın arkadaşım olduğu için söylemiyordum ama cidden öyleydi ve gösterişi de severdi. Demek ki şu müstakbel damat adayı seçmişti burayı. Yoksa benim kalın kafalı arkadaşım hayatta böyle ferah, dinlendirici bir yer seçmezdi, malımı tanırdım.

Sonunda içeriye, adımı söyleyerek girdiğimde, deniz kenarında Taeyong'un fotoğrafını çeken Jaehyun dikkatimi çekmişti. Onların hemen yan taraflarındaki masada, Jungwoo'nun sıkı sıkıya elini tutan, birisi baksa gözlerini oyacak potansiyele sahip Yukhei-Jungwoo ikilisi vardı. Aynı masada üçüncü kişi olarak sap gibi dikilen, etrafa sıkkın bakışlar atarak uzun saçlarını eliyle ittiren Hendery vardı.

Yanlarına ulaştığımda beni ilk fark eden Hendery olmuştu haliyle. Kendimize has selamlaşmamızı yapıp, masada Jungwoo, Yukhei, Hendery ve ben sohbet ederken; Taeyong da beni görmüş ve koşarak Jaehyun'u da sürüklediği gibi yanımıza gelmişti.

Jaeyong çiftiyle de hasret giderdiğimde, Taeyong beni azarlamaya başlamıştı ki, Jaehyun araya girdi. "Xiaojun sabahtan beri seni bekliyor. Bence git önce onu gör."

Kafamla onaylayarak nerede olduğunu sordum ve kumsalın ilerisindeki müstakil evi gösterdiler. Düğün vaktinin tam anlamıyla gelmesini ve misafirlerin doluşmasını beklerken, stresini yenmek amacıyla içeride içiyormuş beyefendi.

Wedding💍YuwinWhere stories live. Discover now