33-BENDEN BU KADAR!

10.6K 421 110
                                    

🌲

2 AY SONRA ;

Tam 2 aydır evde tek başımaydım.
Savaş, o günün akşam yemeğinde bir telefon almış ve burakla birlikte evden çıkmış bir daha da gelmemişti.
Eve haftada bir kere temizlik için gelen temizlikçilerden başka kimse girmemişti.
Ve sadece ihtiyaçlarımı alan korumalardan başka kimseyle de konuşmamıştım.

Kimsede bana bir şey demiyordu zaten.
Daha dün konuşmak için yanına gittiğim koruma diyeceklerimi anlamış olacak ki
"Üzgünüm,işim var."
Diyerek yanımdan uzaklaşmıştı.
2 ay boyunca üniversiteme gidip gelmiştim.
Korumalar telefonumu elimden almışlardı.
Nedenini sorduğumda ise her zaman ki gibi tek kelime etmeden gitmişlerdi.
Evden çıkmam yasak gibi birşey olmuştu.

Ama artık bunalmıştım.
Çünkü okulum tatile girmişti.
Yapacak bir şeyim olmaması savaşı daha çok merak etmemi sağlıyordu.

Aslında ahmet amcayla konuşabilirdim.
Koltuktan kalktım ve Kapı da bekleyen korumalara doğru yürüdüm.

Bir kaçının bakışları beni bulur bulmaz uzaklaştılar.
Ama birinin yanına gitmiştim.

"Beni Ahmet amcanın yanına götürmenizi istiyorum."

Uzun olduğu için yüzüne kafamı kaldırarak baktığım korumanın kaçırdığı bakışları bir anda beni buldu.

"Üzgünüm."

Yanımdan ayrılacakken peşine takıldım ve bağırdım.
Diğer bütün korumaların da artık bakışları bendeydi .

"Neden bana hiçbir şey söylemiyorsunuz!İki aydır savaşla konuşamıyorum.Biriniz bir şey deyin!Kafayı yiyeceğim burada!"

Sustuğumda kısa bir sessizlik oldu.

"Endişenizi anlıyoruz aslı hanım,ama bizim görevimiz sizi korumak.Savaş bey gayet iyi.Sadece uzun bir süre gelemeyecek."

Arkamda sert ve otoriter bir sesle konuşan korumaya döndüm.
Çatık kaşlarımdan sinirli olduğumu anlaması zor olmamıştı.

"Ne kadar uzun!"
Diye karşılık verdim aynı şekilde.

"Bunu bilmiyorum."
Dediği anda hızla ona doğru yürüdüm.
Diğer tüm korumalar bizi izliyordu.

"Ne hale geldiğimi görmüyorsunuz herhalde! Savaş nerede!Neden benimle konuşmak istemiyor!"

"İşinden dolayı.Daha fazla merak etmeyin lütfen."
Diyerek arkasını döndüğünde
"Adam öldürmekle meşgul yani!"
Diye bağırdım.
Durdu. Sadece kafasını bana çevirdi ve omzunun üstünden baktı.
"Hepiniz katilsiniz!"diye ekledim.

"Sinirinizi anlayabiliyorum ama bu durumda yapacak bir şeyimiz yok.Daha fazla soru sormak yerine içeri geçin lütfen."
Sinirden deliye dönmüş bir vaziyette beni orada bırakıp gitti.
Sıktığım dişlerimi serbest bıraktım.
Savaşla konuşmanın bir yolunu bulmalıydım.

YAZARDAN:

Aslı,koltuğa uzanmış tavanı seyrederken Savaş'ın eve neden gelmediğini düşünüyordu.
Evet,savaş ilk gün ki gibi davranmıyordu artık ona.Hatta öyle ki birazda yakın davranıyordu.
Ama ne kadar iyide olsa bu onun katil olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.
İntikam üzerine kurulmuş bir yaşam,yaşanabilir miydi?

Asla!
Diye geçirdi içinden.
Kin,asla bir insanı mutlu edemezdi.
En basitinden,yaşayarak görmüştü zaten.
Derin bir nefes verdi.
Evdeki sessizlik,bu derin nefes yüzünden bir an bozuldu.
Savaş,gittiğinden beri bahçedeki hiçbir ışık yanmıyordu.
Korumaların bütün odalara yerleştirdileri abajurların ışığıyla aydınlanıyordu ev.
Onlarda zaten fazla bir aydınlık sağlamıyordu.
Önünü görüyordu yinede.

SERT MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin