BÖLÜM 1

402 18 4
                                    

-Bana bak Sirius seni son kez uyarıyorum,onu hemen bana getiriyorsun,kime diyorum ben,Sirius!

Ne söylersem söyleyeyim ağzındaki ayakkabılarımı bırakmayan köpeğime, birde bizi gülerek izleyen abime baktım ve sabır diledim. Bazen ikiside çekilmez oluyordu.

Yaklaşık on beş dakika sonra antrenman başlayacaktı,bizim toplanma yerinde yarım saat önce toplanmamız gerekiyordu ama ben bu şansı çoktan kaçırmıştım. Nalet köpek ayakkabımı almıştı. O ayakkabı olmadan gidemezdim annem diğer antrenman ayakkabılarımı yıkamıştı,hala kuruduğu da pek söylenemezdi.

Sinirle terden yapışmış kızıl saçlarımı saçma sapan bi topuz yaptım ve Sirius'un peşinden koşmaya başladım. Arka bahçeye çıkmıştı,bankın hemen yanındaki süs havuzunun yanında duruyordu. Aklıma gelen fikirle bahçe hortumunu elime aldım ve suyu açtım. Hortumu Sirius'a tuttuktan sonra ağzındakini bırakmış olduğunu gördüm ve zaferle sırıttım.

Saate baktığımda on dakikamın kaldığını gördüm. Ayakkabıyı kaptığım gibi eve girdim, o küçük şeytanla sonra hesaplaşabilirdim. Mavi renkte kendini belli eden çantamı taktım ve abimin yanağına küçük bir buse kondurdum.

-Hadi ben gittim.
-Dikkatli ol, antrenmandan sonra direk eve gel başka bir yere gitmek yok.
-Tamam ,öyle yaparım.

Kapıyı kapattığım gibi koşmaya başladım,aşırı geç kalmamıştım ama kalmıştım işte.

Buluşma yerine vardığımda servisi gördüm,lütfen beni bekliyor olmasınlar Amin.
Servise bindiğimde hocanın gelmemiş olduğunu gördüm, içime su serpilmişti.

-Hoca nerde? Normalde pek geç kaldığı söylenemezdi, Snape'in Slytherinden puan kırması kadar imkansız gibimsi birşey.
-Şimdi mesaj attı uyuya kalmış on dakikaya burdaymış. Sen niye bu kadar geç kaldın?
-Kaptan?
-Heh
-Bu kaçıncı ya?
-İki oldu bununla.
-Tüh be oldu mu o kadar,kızlar sizi sevdiğimi daha önceden söylemiş miydim?

Kızlar bu söylediğimle gülmeye başladığında,bende onlara katıldım. Durum aslında şöyleydi ki, geç kalan kişi bütün takıma çikolata almak zorundaydı,takımın yegane kuralıydı, Murat Hoca sağ olsun.

-Tamam Nova kimse söylemez, tabii bize bidahaki antrenman için pasta yaparsan.
-Anlaşıldı komutanım!
-Kızlar kim geç kaldı?
Bütün takımın hep bir ağızdan "kimse kaptan" dediğini duyunca gülümsedim,godik kafalı maymunlar.

Sonunda hoca da gelince servis hareket etti ve yola çıktık. Tam servis şoförümüz Engin abi şarkı açmaya hazırlanırken hoca arkasına döndü.

-Kızlar bana kulak verin biraz. Şimdi burda konuşalım ki antrenman da zamanı bide ona ayırmayalım. Şimdi ilk altıyı sayıyorum: Esra,İrem,Gamze,Cemre,Nova ve Tülin. İkinci set Cemre,Tülin ve Esra çıkıyor, onların yerine Aslı,Esma ve Merve giriyor anlaşıldı mı kızlar?
-Anlaşıldı hocam!
-Pozisyonlarınız zaten belli kızlar,bu maça iyi hazırlandık bu final maçından önceki son antrenman. Eğer bu maçıda alırsanız ne olacağını gayet iyi biliyorsunuz. Bu antrenmanı verimli geçirelim.Dedikten sonra yeniden yerine yerleşti.

Tabiki ne olacağını iyi biliyorduk,Türkiye birincisi olacaktık şaka gibiydi onca zahmetten ,onca maçtan sonra emeğizin karşılığını alacaktık. Ev sahibi takım bizdik finaller Samsun'da oynanacaktı. Karşılaşacağımız takım ise Ankara idi,onlar da bizim kadar iyilerdi,bildiğim tek şey iyi olanın kazanacağıydı.

🌌🌌🌌

Antrenman bitmişti ve ben de bitmiştim,gerçekten yorucu geçmişti ama iyi iş çıkarmıştık. Midem yapışmıştı, aşırı acıkmıştım ne yazıkki annem ve babam iki gün yoklardı evdeki yemekler de bitmişti. Bende saniyelik bir fikirle yolun üzerindeki çiğ köfteciye uğradım. Çiğ köfteleri aldıktan sonra adımlarımı hızlandırıp eve gittim.

KIZIL PENÇE🌌HARRY POTTERWhere stories live. Discover now