HAYAT İŞTE

9K 47 8
                                    

Bugün tüm gün evdeydim. Ve müzik dinleyip, Harlan Coben, okudum. Biraz  da hikaye  yazdım. Arada  yazı yazmak rahatlatıp,  beni mutlu  ediyordu.

Şunu düşünmeden duramıyordum,  bazen  de  acaba  "yaşamak isteyip  de, yaşayamadıklarımızı mı  yazıyoruz?" diye. 

Daha sonra biraz Californication, izledim. Biraz  da  aşka  dair saçma sapan  testler  çözdüm. Çünkü canım sıkılmıştı. 

Daha önce birini sevdiğin halde terk etmek durumunda  kaldın  mı? ben kalmıştım. Bazen eski  sevgilimi  nedensiz özlüyordum. Çünkü  o zaman  genç, ve  çocuktum. Masumdum.  Yıllar  nasıl  da  geçivermişti.  Ben  aslında  belki  de  o  kişiyi  de  değil,  geçmişimi  özlüyordum. Belki  de bilinçaltımda  yoğun bir  aşkın kırıntıları  gizliydi.  Kimseye söyleyemediğim,  paylaşamadığım.

Asla  anlamazlardı.

Norah  Jones'dan,  "Come away with  me" adlı parça  çalarken yatağımda uzanmış, biraz içim geçmişti.  Ve uzun bir aradan sonra ilk kez Daniel'dan,  bana  mesaj  gelmişti. Ona  hemen yanıt vermedim. Çünkü karnım  acıkmıştı. Direk kendimi mutfağa atarak bir şeyler atıştırdım. Ayrıca ona  yanıt vermemem gerekiyordu. Çünkü başka kızların resimlerini beğenmiş, ve onlarla facebookta  arkadaş olmuştu. O kızlar muhtemelen ona çıplak resimlerini filanda  atmışlardı. Onun onlarla  da  yazıştığından sanal seks yaptığından adım kadar  emindim. Aman  bana  ne?dedim daha sonra içimden Karısı düşünsün. Gerçi karısının  da, pek bir  umurunda olduğunu sanmıyordum. Neden  bilmem,ama, artık  evliliğinin serbest, iş  gereği bir evlilik olduğundan  emindim.  Çünkü hiç bir kadın bu  kadar  çok  aldatılıp,  evli  kalmazdı. Muhtemelen karısı  da  başkalarıyla takılıyordu. İlginç  hayatlar diye  düşündüm,içimden. Aman onlarda onların  hayatıydı. Kendimi  kızdırdığım  nokta benim  onunla  ne  işim  olduğuydu? onunla birbirimizden çok farklıydık,evet,ama,  bazen  kendimi  değiştirmiş  gibi  hissediyordum.Bana o  olduğum  gibi olduğumu  söylüyordu.  Belki  de  olduğum gibiydim. Onun  bana söylediği  gibi  doğaldım da,ama,  ben  niçin kendimi  böyle  hissetmiyordum?

Ona  cevap vermeyince kızmış  olacaktı  ki,  bana art arda  mesajlar  yığmaya  başladı. İnadına  bakmıyordum.  O  bana  arada  nedensiz  yere  çok  kızıyordu.  Beni  kıskanıyordu. Onu  kıskanan  ben olmalıydım,ama, bu  ilişkide  çok  tuhaf,ama, rahat olan  taraf  bendim. Onun  aklında  sürekli  şüpheler,  ve  onu  o  olduğum  için  mi  seviyorum?  sorusu  vardı.  Ya  da  parası için  mi? eh ne  yapabilirim  ki?  hayatına  karışmıyordum.  Benden  daha  ne  istiyordu?

Gerçi  bu  sanal  ilişkiyi  abartan,  kafamda  kuran  da bendim.  Olmayacağı çok  belliydi. Yürümeyeceği  de.

Gene  de  ona yazmadan  duramıyordum.  Galiba  ikimizde  birbirimizde  alışkanlık haline  gelmiştik.

Aşk  değildi,  belki,ama,  alışkanlık,  arzu,  yada bir  tür takıntıydı. İkimizde birbirimizle yatmak  için  can  atıyor,uzaktayken  arzuluyorduk.

Merak ettiğim  uzaktayken böyle  arzu  doluysak,  bir  gün  yakınlaştığımızda  bu  büyü  bozulur  muydu?

her  şey  biter  miydi?

belki  de birbirimizi asla olmayacağı  için istiyorduk.  Olduğu  taktirde vazgeçecektik.

kim bilir?

Ve  aşk bazen  de asla olmayacak birini  sevmekti.

Seni çok  özledim.  Neredesin?  Niçin yanıt vermiyorsun?

Ve bana en son yattığı  Rus  kadınla  olan vidyosunu  atmıştı. Hayranıymış.  Uzaktaymışız. Onun  yanında  bir gün olunca boşanacak,  hayatını  değiştirip,  beni  asla  aldatmayacakmış.

Buna  inanmıyordum. İnanacak kadar saf  da  değildim. 30  yaşındaydım. Artık  bazı  şeylere inanmayacak kadar olgundum.

Hayat belli bir  yaştan sonra 17  yaşındaymış gibi yürümüyordu.

Bazen birlikte olduğu kadınları çekme gibi bir  huyu vardı.

Onun için çılgın olsam  da, internetimi kapatıp, yarını  bekledim. Yarın yakın  erkek  arkadaşım, Berk ile  sevişecektim. Kafa  dengiydi. Uzun  süredir hayatımda kimse  olmamıştı. Ve  buna ihtiyacım  vardı. Aşk  yoksa,  seks  olmalıydı.

Aksi  taktirde  hayat çok sıkıcıydı. O beni  aldatıyorsa, bende onu  aldatacaktım. Lütfen cinsiyet eşitliği  dedim, içimden.

Hem  sanal  bir  ilişki  aldatmak  sayılmazdı. Henüz  tanışmamıştık  bile.

Neyin  aldatmasından söz  ediyoruz  sahiden?

Belki  de  her  şey  olması gerektiği  gibiydi.



BELKİ  BİR  GÜN...  KİM  BİLİR? (+18) YETİŞKİNLER  İÇİNWhere stories live. Discover now