GİZEMLİ ATEŞLİ İNGİLİZ ERKEĞİM
Erkeklere bir türlü güvenemiyordum. Güven problemim vardı. Bunun iki nedeni vardı. İlki özgürlüğüme aşırı düşkün olmamdı. Bu da beni bir erkekle uzun süre ilişki kuramaz hale getiriyordu. Yani sürekli mesajlaşmalar, aramalar bana göre değildi. İkinci nedeni ise, eski sevgilimdi. Evet ayrılmıştık,bitmişti,ama, aşık olunca, fazla bağlanınca geçmişte çok acı çekmiştim. O çocukluk aşkıydı, diyen çok oluyordu. Ancak unutmamak gerekir ki, insanın çocukluğunda, gençliğinde yaşadıkları da ileride hayatını bir şekilde etkiliyordu.
Bunu psikolojide okumuştum. Ben kafamda çoğu konuyu aşmıştım. Bol bol da Freud okumuştum. O yüzden cinselliğin tabu olarak görüldüğü Türkiye'de, bana göre evlenmeden önce cinselliği yaşamak gayet normaldi. Açık fikirli olmamı okuduğum kitaplara bağlıyordum. Ve tabi aile faktörü de vardı. Ailem dindar olsaydı , bende öyle olurdum. Fakat değildi. O yüzden bende dindar olarak yetişmemiştim.
Bütün Avrupa'yı gezmiştim. İnsanları gözlemlemeyi, incelemeyi, ve gezmeyi çok seviyordum. Gezmek çok güzeldi. Şimdi hedeflerim için para biriktirmem gerekiyordu. Çünkü İspanya , ya da İngiltere'de, yaşamak istiyordum. İkisinden birisi olsa yeterdi. Bu ara Portekizce'ye merak sarmıştım. Çalışıp, öğrenmeye çalışıyordum. Orta düzeyde İspanyolcam vardı ve onu da ayrıca geliştirmek istiyordum. Portekiz, demişken Portekizli bir çocuk 26 yaşındayken benim yaz aşkım olmuştu. O dönem benden 6 yaş küçüktü.O da 20 yaşında filandı.Fakat çok iyi sevişiyordu, ve aramızdaki 6 yaş sorun olmamıştı. O bu yaşıma kadarki takıldığım en genç erkekti. Onun dışında eski sevgilim benden 10 yaş büyüktü. Kalansa genelde ya yaşıt ya da 15 yaş büyük oluyordu. Değişiyordu. 30 yaşındaydım, ve bu yaşadıklarım yaşıma göre aslında çok normaldi. 1 kez aşık olmuştum. Bitmişti. Ayrılmıştım. Kısa süreli ilişkilerimdeyse sadece 7 kişiyle olmuştum. Bu sevdiğimi de katarsak toplam 8 ediyordu. Kulağa fazla gibi gelebilirdi, ama , bence değildi. İşte şimdi de, yalnızdım. Bekardım. Ve yılda bir seviştiğim normal erkek arkadaşımı saymazsak hayatımda sadece biri vardı. Fakat oda internet aşkıydı. Henüz tanışmamıştık. Bu ilişkinin olacağını sanmıyordum. Hatta ihtimal bile vermiyordum, çünkü internette playboy tarzı erkekler özellikle de, yakışıklıysa seninle asla gerçek hayatta tanışmaya yanaşmıyorlardı. Ya korkuyorlardı, ya da sadece eğlenmek amaçlı yazıyorlardı, o kadar. O yüzden ben Daniel, bana her ne kadar beni sevdiğini söylese de ona inanmıyordum. Sadece inanmak istiyordum, o kadar. İkisi birbirinden farklı şeylerdi. Ayrıca o evliydi. Çocuğu da vardı. Ve onunla gerçek hayatta İngiltere'de, mesela tanışsak bile bu ilişkinin cinsellik dışına çıkacağını sanmıyordum. Gene de bana özel hissettiyordu. 1 yıldır düzenli yazışıyorduk. Ve bunun bana göre bir anlamı vardı.
Hayatıma biri girince onu terk edecektim. Fakat henüz öyle biri yoktu.O yüzden bende bu sanal kaçamağın tadını çıkarıyordum. Hem adı üstünde sanaldı, ne denli zarar verebilirdi ki?
Kİm bilir?
acaba?
ona güvenebilir miydim? yoksa yanılıyor muydum?
En azından bana kendisini kamera da görüntülü olarak göstermişti. Hesabın sahte olmaması içimi rahatlatıyordu. Aksi taktirde hiç kamera da görüntülü olarak konuşmasaydık, bu denli yakışıklı bir erkeğin internette bana yazacağına asla ihtimal vermezdim. Hesap sahte filan derdim. Resimleri de öyle.
acaba bir gün onunla tanışabilecek miydim?
Bu ara aramız bozuktu. O diğer kızlara yazıyordu. Bu biraz benim moralimi bozsa da ona çaktırmıyordum. Çünkü bu bir açık ilişkiydi. Ve bunu bozamazdım. Ayrıca onu kendi haline bıraktığımda bana yazan , bana dönen de hep kendisi oluyordu. O tarz bir erkeği serbest bırakmadığın taktirde kaybeden, üzülen sen olurdun. Ha değer miydi?değmezdi,ama,içimden bir ses bu adamın bir gün nedense beni yatakta uçuracağını söylüyordu.
acaba?
Kim Bilir?
YOU ARE READING
BELKİ BİR GÜN... KİM BİLİR? (+18) YETİŞKİNLER İÇİN
RomanceBU BİR TUTKULU AŞK HİKAYESİ.UNUTMA HAYATTA KAVUŞAMAMAK DA VAR, İMKANSIZ ARZULAR VE AŞKLAR DA