20. Bölüm - Duvarların Ardındaki Hayaletler

Start from the beginning
                                    

Slytherin Prensesi gözlerini kapatıp açtı ve son bir adım daha atıp durdu. Slytherin Kralı başını kaldırdı ve ona döndü.

Baba kız, uzun bir zaman sonra yeniden bir aradaydı.

"Alice!" dedi Slughorn her zamanki neşeli ses tonuyla. "Sana bahsettiğim öğrencim Tom'u hatırlar mısın?"

Birinci sınıftaki ilk dersinden sonra Slughorn onu çağırıp, Tom'u tanıyıp tanımadığını sormuştu. Dumbledore, ona Horace'ın babasının eski öğretmenlerinden olduğunu okul başlamadan söylemişti. Alice o zamanlar buna hazırlıklıydı. Kolay bir şekilde yalan söyleyip adamı geçiştirmişti.

Ama şimdi, o yalanı devam ettirebilir miydi emin değildi. Yanındaki adamın varlığı onun tüm savunmalarını kırıyor, gücü ile kendini bastırıyordu.

Nasıl unutabilirim? diye düşündü. "Hatırlamıyorum, Profesör."

Tom Riddle'ın gözleri ışıldadı.

"Bu Tom Riddle." ardından kendinden çok daha uzun olan eski öğrencisinin omzuna dokundu. "Alice'e senden bahsetmiştim. Bir akrabalığınızın olup olmadığı sordum ama seni tanımadığını söyledi." Slughorn bir kaç yorumda daha bulunuyordu ama Tom dinlemiyordu.

Elbette Alice'in söylediği bu beyaz yalandan haberi vardı.

Beş yıl boyunca kimliğini gizlemiş, okulda onu tanıyan insanlara -McGonagall ve elbette Dumbledore hariç- herkese kendisini tanımadığını söylemişti. Koca bir yalandı ama Alice Riddle yalan söylemekte ustaydı.

Genç kız gözlerini kaçırmadan ona bakmayı sürdürürken Tom başını hafifçe eğdi. "Aslında doğruyu söylemiyor efendim." Alice'in rengi attı. Ulu orta kim olduğunu söylemeyecekti, Dumbledore okuldaydı. Sahi neredeydi o?

"Öyle mi?" Slughorn kaşlarını çattı ve ikisine baktı.

"Kendisinin ebeveynleriyle tanışıyorum, ne de olsa aileyiz." hafifçe gülümsedi ve eski öğretmenine döndü. "Ancak o doğmadan çok önce ailesi ile bazı konularda anlaşmazlığa düştüğümüz için görüşmüyoruz. Beni tanımıyor olmasını anlıyorum."

Alice iyi bir yalancı mıydı? Birde babasını görmeliydiniz.

Horace başını salladı. "Bu çok üzücü. Bu kadar yıl sonra belki artık bir şeyleri düzeltmenin zamanı gelmiştir Tom. Ne dersin? Sence de öyle değil mi Alice?"

"Bunun için buradayım efendim."

Alice soruya cevap vermemeyi tercih etti. Aklı Tom'un söylediklerindeydi. Onun burada olmasının bir nedeni vardı. Kendisinin henüz çözemediği ve öğrendiğinde hoşuna gitmeyecek bir gerçek.

İki Riddle tekrar bakıştılar.

Slughorn başka şeylerden bahsetmeyi umursamayıp bu konunun üstüne gitmekte oldukça kararlıydı. Ancak o sırada yanlarına gelen Aritmansi Profesörü Harold Ellis buna engel oldu.

Horace iç geçirdi ve iki kıymetli öğrencisine birazdan geleceğini söyleyerek uzaklaştı. Onları başbaşa bıraktı.

Tom bir adım atarak aradaki mesafeyi biraz daha kapattı. Tüm bedenini pna çevirip önünde dururken, ellerini yağmurdan daha da koyulaşmış pelerinin önünde bağladı. Asası kolunun yeninden görünüyordu.

Alice, küçük bir kız gibi kollarını göğsünde bağlamakla, korkak birisi gibi kaçıp gitmek arasında tereddütlüydü ama ikisini de yapmadı. Rahat bir nefes aldı ve sol eliyle saçlarını taradı.

Bellatrix iç geçirdi ve başını eğdi. Lord bu kadar yakınındayken yanına gidemiyor olmak keyfini kaçırıyordu ama onu kısa bir süre sonra tekrar görmüş olmaktan memnundu. Rodolphus bunun farkında rahatsızca kıpırdandı ama bir şey söylemedi.

Slytherin PrensesiWhere stories live. Discover now