19. Bölüm - Çünkü Cehennemi Ben Yükselttim

7.9K 264 687
                                    

YAZAR NOTU: Merhaba! Uzun bir ara ve yine ben. Bölüm başında belirtmek istediğim konu önemli.

Lola Parkinson karakterini değiştirdim.

Aslında kendisi bildiğiniz gibi bir yaş büyük ve son senesini tekrar eden bir öğrenciydi ancak hikayemin kurgusu açısından bir kısımda sıkıntıya düşüyordum. Onun için kendisi hiç bir şekilde kalmadan, bir önce ki yıl Octavian ile birlikte mezun oldu ve evlendiler.

Onun yerine, bir başka kız karakteri ekledim. Lana Agnes Borgin. Lola'nın adının geçtiği yerleri ve hikayeyi -inşallah- düzenleyeceğim. Okurken Lana'yı görünce şaşırmayın. Yarattığım karmaşa için özür diliyorum ve sizi bölümle baş başa bırakıyorum.

İyi okumalar!



"Ona şöyle söyle; Beni Alice gönderdi. Ravenclaw ve Hufflepuff çizgiyi aştılar. Slytherin evine tuzak kurdular." Anna irkildi, uzanıp omuzlarını tuttum. "Korkma Anna, bir şey olmayacak. Ama durumun ciddiyeti anlaması lazım. Ona tüm altı ve yedileri yakaladıklarını, bir şeyler karıştırdıkları söyle. Bu duyulursa herkesin başı belaya girecektir. Ona," gözlerimi kapattım. "Slytherin evinin, Gryffindor evinin yardımına ihtiyaç duyduğunu söyle."

"Bunu sevmedim." Yüzünü buruşturduğunda bende aynısı yaptım.

"Ben de öyle ama içerden tek başıma çıkamam. Bizimkileri tek tek avlamış olduklarına göre."

Anna saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdı. "Merak etme onu ikna edeceğim."

"Buna hiç şüphem yok." Ona gülümsedim. Bir Mulciber, istediği zaman gayet ikna edici olabilirdi. "Ona haber verdikten sonra Ortak Salona dön tamam mı? Ve bizi bekle. Şifre ise, libertatem."

Anna beni tekrar onayladı, ardından sessiz ama hızlı adımlarla ortadan kayboldu.

Bende geriye dönüp kapalı kapıya baktım.

İçeri de ne dönüyorsa iyi değildi ve bende, tek başıma bunun içine yürüyecektim. Ancak başka şansım yoktu. Bu aptallar neye bulaşmışsa hepimizin başını derde sokacak kadar büyüktü.

Omuzlarımı dikleştirdim ve asamı, belimde hemen uzanabileceğim bir konuma getirdim. Ardından hiç tereddüt etmeden kapıyı açtım.

~~~

İçerideki tüm uğultu, aniden açılan kapı ile kesilmişti. Bütün bakışlar gelen davetsiz misafire döndü. Aslında onun son davetli olduğu görünce korkuları buharlaştı ve yerini rahatlama aldı

Alice, bütün bakışlara gözlerini kaçırmadan karşılık veriyordu. Ancak yine de duvarın dibine oturtulmuş, elleri görünmez ipler ile bağlı ve dilkilit ile sessizleştirilmiş arkadaşlarının varlığından haberdardı. Onları kaçamak bir şekilde süzüp hepsinin iyi olduğunu görünce rahatladı.

Her biri heyecan, merak ve korku ile Riddle cadısına bakıyordu.

"Oh, bizde seni bekliyorduk. Kendin gelmen çok daha iyi oldu." Rebecca Harris, büyük bir gülümseme ile öne çıktı. İki yanında Guadalupe Dillard ve Dalilah Moses vardı. Bütün herkes arasında en çok istediği kişi Alice'di.

Bu hafta içi, Slytherin kızlarının gazabına uğramaktan hoşlanmamışlardı ancak bu konunun onla ilgisi yoktu. Çok daha büyük bir şeyin içine düştüğünü hissetti Alice.

Sakinliğini kaybetmeden, tatlı bir şekilde gülümsedi. "Partiyi kaçırmak istemedim aslında Harris. Beni davet etmen büyük incelik."

Rebecca, Alice'in sakin ve kendini beğenmiş ifadesine sinirlendi. Çabuk bir şekilde kontrolünü kaybediyordu. Yüzünü astı ve ardından başı ile işaret verdi.

Slytherin PrensesiМесто, где живут истории. Откройте их для себя