3.BÖLÜM

13 3 3
                                    

en umutsuz olduğun yerdesin. Kafanı bir yerlere dayamış bir şeyleri dinliyorsun. Kendinden başka her şeyi dinliyorsun.
Herkesi de dinledin. tekrar şaşırdın, tekrar ağladın, tekrar yenildin.

Geçer dediler geçmedi. Geçer dedin, biliyorum dedin. Yine de geçmedi.

Yemedin, yedin, sigara içtin, çok sigara içtin ama unutamadın. Yalnız kaldın, kalabalıkla taştın, çok konuştun, çok sustun.

Çok gezdin, çok uyudun, hiç uyumadın, sadece pencereden baktın. Oyalandın, umutlandın, birazcık bayatladı numaraların.

Az okudun, sonra çok okudun. Çok yazdın, çok fazla yazdın. Hem ona, hem kendine, hem insanlara yazdın. İnsanlara anlattın, insanları dinlettin, onları susturdun. Sonra dinlemediler, onlara kızdın. Ağladın, yalnız kaldın, dövündün. Bağırdın, kavga ettin, durmadın, yılmadın. En yakınını, en uzağını, en tehlikeli olduğunu, en tehlikeli bulduğunu seçtin.
Umutlandın, umutsuzluğa kapıldın. "Beni yalnız bırakır mısınız?" da dedin, "Müsaitsen arayabilir miyim?" de.

Geçti sandın geçmedi. Ağlamadığını sandın ama gözlerin doldu. Özlemediğini sandın ama içinde acıyan bir şeyler vardı.
Anlamlandıramadın, anlamlandırdın ama konduramadın, kondurdun ama yakıştıramadın kendine.

Unuttum dedin unutamadın. Unuttum dedin, yalanladın. Unuttum deyince hatırladın.

Hatırladıkça kanattın kendini. Anılara sığındın, milyonlarca kez hatırladın, sonsuz kere ağladın. Anıları sevdin, anıları kokladın, onları öptün.

Kokuları unuttun, sesleri unuttun, fotoğraflardan yoruldun. Çok dinledin, dinlediklerine ağladın, ağladıklarına kızdın.

Kızınca bağırdın, bağırırken sesini beğenmediğinden midir nedir, konuşmak istemedin sonra.
Baktın, umutlandın, dayanamadın ama eve gidince yine ağladın. Öğrendin, gördün, geçirdin, kaçırdın, kaçındın, tekrardan yapmadın. Tekrardan kanmadın.

Tekrardan kanamadın, hala dirisin. dinlemedin, okumadın, izlemedin. Fotoğrafları sevmedin, anıları unuttun. Anıları unutunca korktun.

Hatırlayamadığın şeyleri özledin. Kokuları, sesleri, mimikleri, jestleri, ellerini unuttun. Kirpiklerini ve göz kapaklarını akıttın önce.

Saçları silindi. Sözleri gitti. Elleri yok. Soyutladın, soyutlandın, soyutlattın kendini. Geçti mi? geçmedi. Geçer dediler, onlarınki geçmiş, hepsi geçer. Tarihleri unuttun, saatlerden bihabersin, şarkıların yok oldu.

Omuzlar yok. hava sisliydi, o yoktu. Varmış gibi yaptı. Sonra şarkılar geri geldi, sözleri hiç yoktu. Müziğe küstün, edebiyata küstün. Çok ayıp ettin. birisi gelsin de sana sevdirsin diye bekliyorsun. Çok beklersin.

Aslında ruhen ölüp beden olarak yaşamayı, birini unutmak için sevmediğimizde öğreneceğiz.
İşte o zaman bütün dünyalar başımıza yıkılacak, hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağını göreceğiz. Hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağını anladığımızda yeni limanlara yelken açacağız.

Sorun burada başlıyor, yeni limanlara yelken açarken çok yıpranacağız, çok yol katedeceğiz.

Amma velakin gel gelelim asla eski liman gibi olmayacak. Sanki ona ihanet ediyor gibi olacak. Hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağını anladığın an yeni bir sigara ve bir bakmışsın yeni bir paket demek.

Yeni bir gözyaşı, yeni bir uykusuzluk, yeni bir müzik. Ama değişmeyen şey acı. Acı aynı olacak. Unutmaya çalıştığımızda öğreneceğiz büyümeyi. Şimdi o başka kollarda oyalanırken sen açmışsın bir müzik eşliğinde sigara içiyorsun (belki içmiyorsun). Kaç kez ayrıldınız kırıp döküp gitti. Şunu unutmayın ayrılık bir halat gibidir.

Ayrıldığınızda o halat kopmaya başlar ve hiçbir şey yine eskisi gibi olmaz. Eskisi gibi sanarsınız ama yeni ayrılıklar ortaya çıkar. Bu işler yolu yokuşa sürmek değil. O size bir sürü darbe vuracaktır. 1.darbe, 2.darbe, 3.darbe 4,5 hatta 10. Ama bizim en büyük darbemiz unutmak olsun. O başka kollarda oyalanırken bırakın biz unutmak için çabalayalım. En hayırlısı budur belki de.

Asla unutmayın, gün gelecek hepiniz zaferle ayrılacaksınız.

Ne sevmeye gücüm var artık nede aşık olmaya. Ne yeni insanlarla tanışmaya halim kaldı nede umut taşımaya. Yordu beni hayat.

O güçlü kız yok artık. Elini çekti herşeyden kabuğuna çekildi.. Hayal bile kuramaz oldu artık... Hayallerini yıkıyorlar ki. Hayal kurmaktan korkar oldu.. Her defasında iyi olduğundan güzel sevdiğinden mi kaybeder insan?

İlla sevilmek değer bilinmek için kötü mü olmak zorundayım?

Hani iyiler her zaman kazanırdı.. Hani iyi olmak, güzel sevmek iyi şeylerdi...?

Kötü mü olmamız lazım sevdiğimiz adam değerimizi bilsin diye? Sol yanımsın diyen adamın sol yanı acımıyor mu hiç? Bu kadar mı kalpsizsin be adam! Sol yanına dokunduğunda aklına beni getirmeyecek kadar mı kalpsizsin?

UYAN !Där berättelser lever. Upptäck nu