17. Bölüm /Deliler

1K 141 296
                                    

Chad'in evinden dışarı fırladığımda, göz yaşlarım yanaklarımı ıslatıyordu. Hayatımda ilk defa kendim için birşey yapmaya cesaret etmiştim ama bu aldığım en kötü kararlardan birisiydi. Bana karşı hisleri olmayan birinin karşısında duygularımı ortaya sererek kendimi küçük düşürmüştüm. Üstelik o kişi bir Elitti! Söz konusu olan benim hayatımdı, eğer aramızda bir şey olsaydı muhtemelen idam edilecek olan bendim ama korkan o olmuştu.

     Düşünceler zihinimi işgal ederken, gözyaşlarından buğulanan gözlerimle önümü net göremiyordum. Ayaklarım beni Mobilium'un, çemberin dışına mı götürüyordu emin değildim ama umrumda da değildi.

     Arkamdan gelen ayak seslerini duyunca olduğum yerde kaldım ama arkama dönmedim. Sadece kısa bir an için gelenin Chad olduğunu düşünüp hayal kurmak için izin verdim kendime. Belki de pişman olmuştu, o da kalbinin aynı şekilde attığını söyleyecekti ve beni kollarına alacaktı.

       "Lana, lütfen konuş benimle. Seni hiç böyle görmemiştim, neler oluyor?"

        Simon'un sesini duyunca hayalini kurduğum görüntüler dağılıp yerini büyük bir karamsarlığa bıraktı. En iyi arkadaşıma dönüp başımı omzuna yaslayıp ağlamaya başladım. Vücudum hıçkırıklarımla sarsılıyor, içerideyse kalbim tamamen parçalara ayrılıyordu. Aylardır içimde tutup kendime düşünmek için bile izin vermemiştim. Yasaklar ve kurallarla büyümüştüm ben, bunları hissetmemin mümkün olduğunu bile bilmiyordum. Tek bildiğim Sıradanlarla Elitlerin ilişki yaşamasına, birbirlerine aşık olmalarına asla izin verilmediğiydi. Sebebini bile bilmiyordum, ya da bir sebebi var mıydı ondan bile emin değildim.

     "Özür dilerim Lana. Bunların hepsi benim suçum. Yanında olamadım. Benim yokluğumda, kendini nasıl hissettin tahmin edemiyorum ama işler bu raddeye gelene kadar eğer orada olsaydım sana yardım ederdim. Aklından ne geçiyordu bilmiyorum. O bir Elit! Lanet olası bir Elit Lana! Sözde ikimizden aklı başında olan sendin. Dediğim gibi bunlar hep benim suçum. Muhtemelen öyle yalnız ve çaresiz bıraktım ki seni, hayatına yeni giren ve zaman geçirdiğin bir insana gereğinden fazla bağlandın."

       "Bunun onunla alakası yok Simon, Chris onun olduğundan daha fazla hayatımdaydı, daha fazla destek oldu, sahip çıktı bana, senin dediğin sebepten olsa ona aşık olurdum ve inan bana benim için her şey daha kolay olurdu. Onun Elit olduğunun farkındayım ama kalbime söz geçiremiyorum. Onu her gördüğümde sanki yüksek bir binadan atlıyormuşum gibi hissediyorum. Sanki midem hiç ağırlığı yokmuşçasına havalanıyor. Kalbimin sesini duyuyorum onun yanındayken Simon."

     Simon'un yüzünde anlayış belirdi ama arkada bir yerde acıma da görebiliyordum yeşil harelerin içinde. Haklıydı da, tamamen ve bütünüyle hapı yutmuştum. İçinde bulunduğum durumu açıklayacak bir kelime yoktu. Uğruna ölümüme sebep olacak birini istiyordum. Üstelik o beni istemiyordu.

       Sağ tarafımdan sert bir darbe alınca Simon'un kollarından ayrılıp yere düştüm. Kafamı kaldırdığımda gördüğüm manzara karşısında tamamen şok olmuştum. Simon ayakta duruyor, gözlerinde korku ve panikle bana bakıyordu. Boğazına bir bıçak dayanmıştı ve arkasında daha önce hiç görmediğim, muhtemelen 40lı yaşlarda sarı saçlı bir adam duruyordu.

      Toplulukta asla böyle olaylar olmazdı. Deliler yok edildiğinden beri, çemberin içi tamamıyla güvenliydi. Çocuklar sokakta güven içinde oynar, biz gece mesaiden dönerken yolda hiç arkamıza bile bakmazdık. Suç oranı çok düşüktü, zaten suç sayılan şeyler de genelde Sıradanlar arasında çıkan ufak tartışmalar ya da direk olarak Elitlere yapılan saygısızlıklardı. İdamlar dışında, topluluğumuzda asla cinayet işlenmezdi. Kimse kimseyi öldürmez veya buna teşebbüs etmezdi. O yüzden karşımda gördüğüm bu manzaraya anlam veremiyordum. Simon'un gözlerinde gördüğüm korku, onun da aynı şeyleri düşündüğünü söylüyordu.

DÖNÜŞÜM SERİSİ 1 / SIRADAN (TAMAMLANDI) #Watty2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin