27 🖤🥊

4.5K 460 354
                                    

🥊

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🥊

3 Hafta Sonra

Hiç kendinizi sona gelmiş gibi hissettiğiniz zamanlar oldu mu? Artık buraya kadarmış deyip pes ederek yere çöktünüz mü? İçinizde tek bir umut kırıntısı kalmadığı zamanlarda ne yaptınız? Size elinizi uzatıp birinden yardım mı aldınız, yoksa kendi başınıza geri mi kalktınız?

Bellatrix Jones, her ikisini de yapamıyordu.

Ne ona uzanan bir el vardı, ne de kendini ayağa kaldıracak bir güç. Yorgundu. Güçsüzdü. Pes etmek üzereydi.

İlk günler, William Gloria onun bir ringde olduğunu hatırlatmak için, birilerinin onunla dövüşmesi için oraya yolluyordu. Başlarda bu kolaydı. Bellatrix kim gelirse gelsin gücünü ve yeteneklerini kullanarak kazanıyordu. Ama aradan haftalar geçmişti. Yemek yemeyi reddediyor, uyumuyordu. Karşısına çıkarttıkları kişilere artık engel olamıyordu. Ringin etrafını çevrelemiş iplerde dolaşan elektriklerden dolayı sürekli çarpılıyordu ve bu canını çok yakıyordu.

Bir diğer canını yakan şey ise, Tony Stark'tı. Onu hala kurtarmaya gelmemişti. Umudunu kaybetmek istemiyordu ama tükeniyordu.

Salonun kapısı açıldı, iri yarı bir kadın geçebilirsin emrini duyduğunda iplerin arasından bir sorun yaşamadan geçti. Biri inip çıkarken, elektriği kapatıp açıyorlardı.

Bellatrix kafasını dizlerinin arasına koydu. Ne olacağını önemsemiyordu. Umrunda değildi.

"Kalk ve dövüş."

Bella duyduğu William Gloria'nın sesi ile başını sağa sola salladı.

"Sana bir şans tanıdık. Sen bilirsin."

Cüsseli kadın, William'dan işareti aldığında Bellatrix'in karnına hızla bir tekme attı. Sarışın kadın inleyerek yana devrildi ama kalkmadı. Karşılık verecek güce sahip değildi artık. Dakikalarca vücuduna yediği darbelerin, dişlerini sıkarak bitmesini bekledi. Bağırmadı, çığlık atmadı. Eğer bunu yaparsa William'a daha çok istediğini vermiş olurdu. En azından bunu engelleyebilirdi.

Tanımadığı kadın ringden geri indiğinde, Bellatrix bacaklarını kendine doğru çekti ve kollarını karnına sardı. Gözyaşları yanaklarından akarak yeri boylarken, gözlerini sımsıkı kapattı.

Bu kabusun artık bitmesini istiyordu.

🥊

Artık üsse içki girmesi yasaklanmıştı. Tony Stark, son şişenin de dibini gördüğünde sinirle yere fırlattı. Günlerdir uyumuyor, etrafta içerek dolaşıyordu. Eğer uyursa Bellatrix rüyalarına giriyor, onu o halde görmeye dayanamıyordu. Bu yüzden kendi kendine çözümler üretmeye çalışıyordu Eğer Bella burada olsaydı onun çözümlerine yine saçma deyip dalga geçerdi.

Bilinen tüm yerlere bakıp aramışlardı. Gloria ailesini tanıyan herkesi soruşturmuş, olabilecekleri her deliğe bile bakmışlardı. Ama yoklardı. Hiçbir yerde.

''Tony.'' Pepper içeri girerek ona yavaşça yaklaştı. Yerde kırılmış cam parçalarını gördüğünde ona kızmak istedi. Ama yapamadı.

Tony Stark, yere çömelip parçaları toplamaya çalıştı. Görüş alanı bulanıktı. İçkinin yaptığı bir etki mi, yoksa ağlayacak mıydı emin değildi.

''Bırak, birileri toplar.'' dedi Pepper.

Tony cevap vermeden devam etti. Parçaları tek tek avuç içine koydu.

''Eline bir şey olacak şimdi. Bırak hadi.''

Stark duraksayıp elinde ki cam parçalarına baktı. Tam elini yumruk yapıp sıkacakken, Pepper onun bileğinden tuttu.

''Kafayı mı yedin sen?! Kendine zarar mı vereceksin artık?!'' diye bağırdı Pepper, kendine engel olamayarak. Onu bu halde görmek çok can yakıcıydı. Avucunda ki cam parçalarının tekrar yere düşmesini sağladı.

Tony bakışlarını Pepper'a çevirdi. İkisi birkaç saniye sessiz kaldılar. Ardından sarıldılar.

''Onu bende özlüyorum. Ama bulacağız, az kaldı. Kendini toplamalısın. Döndüğünde seni böyle görmemeli.'' dedi Pepper. Tony kafasını aşağı yukarı sallamakla yetindi. Onun dediklerine inanmak istiyordu. Az kaldığına, döneceğine inanmak istiyordu.

🥊
Çok Uzaklarda..

Siyahi adam, odaya girerek camın önünde duran kişiye doğru yürüdü. Öğrendiği şeyleri ona söyleyip söylememek arasında kararsızdı. Ama her ne olursa olsun onlar hala arkadaştı. Bilmesi gerekiyordu. Ne olursa olsun.

"Bir şeyler öğrendim. Duyman gerekebilir." dedi siyahi adam, ellerini ceplerine sokarken.

Cüsseli adam ona dönmeden dışarıyı seyretmeye devam etti. Genel olarak burada bunu yapıyordu. Etrafı seyretmek güzeldi.

"Ne oldu?" diye sordu.

Siyahi adam, öğrendiği her şeyi baştan sona hiçbir ayrıntıyı atlamadan ona anlattı.

Sarışın adam, sakallarını sıvazlarken,

"Clarissa Gloria denen kadın elinde mi yani?" diye sordu.

"Olanları öğrendikten sonra yakalatma emri verdim. Benim topraklarımda olduğu sürece onların sözü geçemez. Buraya saklanmak için gelirken beni gözden kaçırmış olmalılar. Tabii ki de yakalandı."

Cüsseli adam, mavi gözlerini ona dikti.

"Ona haber verebiliriz." dedi.

"Ya da gidip yardım edebilirsin." dedi siyahi adam.

"Bunu kendi halledebilir."

"3 hafta olmuş. Hem... gidip Wanda ile görüşmen gerekmiyor mu? Hala Amerika'da." dedi T'Challa.

Steve Rogers, yutkundu. Bir süredir Wanda ile görüşmesi gereken bir konu vardı. Amerika'ya gitmesi gerekiyordu. Bir kanun kaçağı olabilirdi ama gizlenmesini iyi biliyorlardı.

"Gidip görelim o zaman şu... Bellatrix Jones'ı."

🥊

Bir sonra ki bölüm hasret bitiyor, merak etmeyin❤️

Ring 🥊 Tony StarkWhere stories live. Discover now