Lütfen başladığınız tarihi buraya yazıın :)
-
"Hadi Millie çevir şu şişeyi!"
Iris'in bağırarak bana gülümsemesine karşın gözlerimi devirdim.Üst
sınıflardan bir kızdı,her zaman bana itici gelmiştir.Partide derin bir sessizlik olmuştu ve herkes bana bakıyordu.
Sahi parti demişken ben partilerden nefret ederdim,ne işim vardı burada?
Ah,unutmuşum Sadie zorlamıştı.
Sadie benim ilkokuldan beri en yakın arkadaşımdı,ona güvenirdim ve birbirimize her şeyimizi anlatırdık.
Biz şişe çevirmece oynarken başka bir grupta dışarıda takılıyordu.Biz dediğime bakmayın Sadie ve Noah dışında kimseyi tanımıyordum.Hepsi okuldandı,hatta bazılarını ilk defa görüyordum.
Hızlıca şişeyi çevirdim.Karşımda oturan ela gözlü bir çocuğa denk gelmişti,yanında oturan bir kaç çocuk ona göz kırptı ve manâlı bir şekilde güldü.Ben olayı algılamaya çalışırken çocuk sessizliği bozdu.
"Doğruluk mu cesaret mi? Tabi doğruluk korkaklar içindir ama."
Sinirlerimi bozmaya başlamıştı,bu çocuk beni biryerden tanıyor gibi hissediyordum.Veya sadece benim uydurmamdır.
"Cesaret"
Gözlerimi devirerek cevabımı verdim.Çocuk şaşırmış olacak ki ağzını açtı ve güldü,ama bu gülüş samimi değildi.
"Beni öp"
Göz kırptı,sinirlenmeye başlamıştım.
Sadie oturduğumuz yerden koluma dokundu ve fısıldadı.
"Ah,Mills istemiyorsan yapma."
"Yapmayacağım tabikide."
Kafamı Sadie'den çevirip çocuğa döndüm.Bir kaç çocuk 'Jacob' diye sesleniyordu.Sanırım adı buydu.
"Hayır yapmayacağım."
Kendimden emin bir şekilde konuştum.Neden tanımadığım birini öpeyim ki?
"Yapmak zorundasın ama."
Her lafından sonra yalandan gülümsüyordu.Ben de karşılık verdim.
"Tatlım,bu yalnızca bir oyun.Ve sen eğer cesaret ile cinselliği karıştırıyorsan bu senin sorunun."
Birkaç kişiden 'ooo' sesleri çıkıyordu.Biraz olsun sevinmiştim.
Sadie ise bana gülümsüyordu.Noah ise telefonuyla ilgileniyordu,eminim hiçbir şeyi takmamıştır.
Jacob denen çocuk hiçbir şey demedi ve şişeyi çevirdi.Tanımadığım bir çocuğa gelmişti.
Çocuğa dikkatli baktığımda tanıdık bir siması olduğunu anladım.Sanırım daha önce okulda görmüştüm,ve ortak birkaç dersimiz vardı.Çilleri olduğunu daha yeni farketmiştim,ilk defa bu kadar yakındım.Saçları hafif dağılmış ama hala kıvırcıktı.Jacob'un doğruluk mu cesaret mi sorusuna 'doğruluk' cevabını verdi.Jacob biraz düşündükten sonra sorusunu sordu.
''Buradaki kızlardan birisiyle öpüşmek istesen bu kim olurdu?''
Çocuk biraz düşündü ve bize doğru bakmaya çalıştı.Zaten ortamda pek fazla kız yoktu.Iris,Lillia,Sadie,Maddie ve sadece ben vardım.Çok az bir süre göz göze geldik.Diğer kızlara göz gezdirdi.Ve sonra sessizliği bozdu.Eliyle beni gösterdi.
''Millie.''
Bütün gözler benim üzerimdeyken ben daha olayı kavramaya çalışıyordum.
''Ben mi?''
Sorgulayıcı gözlerle çocuğa baktım.Ben onu tanımazken o beni nasıl tanıyabiliyordu?
Sadie bana bakarak içinden küçük bir çığlık atmıştı neyse ki sadece ben duymuştum.Omuz silktim ve umursamadım.Sadie kolumu cimcikledi,saat geç olmuştu ve çoğu kişi yavaş yavaş evlerine gidiyordu.
Oyun devam ediyordu,fakat biz oynamıyorduk.
''Ne yapıyorsun Sadie?''
''Millie sen salak mısın?''
''Ne var!''
''Az önce Finn Wolfhard neredeyse seninle öpüşmek istediğini söyledi.''
"Yani? Ne yapayım?"
Sadie büyük bir of çekerek,elini alnına vurdu.
"Finn Wolfhard,okulun ünlü çocuklarından biri.Genelde kızlar hep onu sever,hatta Iris salağı bile onu seviyor."
"Iris'e gidip,onla aramda bir şey olmayacağını söylemeliyim o zaman."
Üst kata çıkmış çantalarımızı alıyorduk.Kapının ağzında dururken arkamızdan birisi bize bir şey söyledi.
"Büyük konuşma bence Millie."
Arkamı döndüğümde bunun az önce benimle öpüşmek istediğini söyleyen Finn Wolfhard'dan başkası olmadığını farkettim.
Sürekli hikaye atıp,siliyorum i know bu idc skgksogkeo
Hayırlı ramazanlar ve artık okullar bitiyor daha hızlı yb atabilirim
