Asimetrik Aksilikler - 20

683 53 4
                                    

En saçma yerindeyim hayatın. Amaçsız ve fütursuzca salınmaktayım zamanda. Yüzlerce asır natronla yıkanıp özenle ve sıkıca sarılıp sarmalanmış firavunlardan daha beterim. İç organlarımı çıkarmadan mumyalandım. İçten içe çürüdüm.Önce beynim çürüdü. Her sıkıştığımda sigaraya başvurdum. Ciğerlerimi öldürdüm. Yetmedi alkole sarıldım. Uyuşturucunun dibini gördüm mesela. Her seferinde binlerce kez savaştım. Milyonları katlettim.

Yoruldum aslında. Yaşamaktan kaçtım. Ölümü bekledim. Sonra öğrendim ki ayağa gelmiyormuş. Bizzat ben gittim ona. Elinde öyle tırpan falan da yoktu. Altın kolyeli torbacı gibiydi. Güzel halüsinasyonlar satıyordu kesesinde. Bir tutam daha aldım. Bu sefer ölümden korktum. Hiçlikten tırstım. Yalnız kalmaya dayanamadım. Sonra acile yetiştim. Durumum halen iyiymiş. Merak etmeyin. Yakın zamanda da ölmeyeceğimi açıkladılar.

Ve yine aynı aksak yürüyüş, yenice palazlanmaya başlayan tavuk yavrusu edasıyla kapıya kadar geldi. Bunca operasyonların üstüne Fuat’ın sorgusunda sanık olmak, engizisyon mahkemesinde Tanrı’yı inkar etmek kadar aptalcaydı.

"Rahat uyuyabildin mi ?" dedi.

"Tabi ki. Sanki bulutlar üzerinde istirahattayım."

"Memnun kalmana sevindim."

"Yıllanmış bir ilişkinin son darbesini vurmak üzere olan özgüvenli bir kadın edalarını bir kenara bırakıp asıl meseleye gelsek canım ?"

"Ölü Ozanlar Projesini çalarken kimden yardım aldın ?"

"Yüksek güvenlikli istihbarat binasından hem de ?" Güzel bir başlangıç yapmıştık. Tüm olayları üstüme yıkacak belli ki.

"Sinek. Geçtiğimiz hafta elimize geçen belgelerle bu gerçeği saklamana gerek yok. Tüm ayrıntıları anlat"

"Sineğin kanadı kopalı oldu baya. O lakabı da duymayalı çok oldu."

"Führer diye biri yok bunu da biliyorsun değil mi ?"

"hı hı. Führer’de benim."

"Bunun bir itiraf olarak kayıtlara geçmesi için biraz bilgi ver."

"Fuat saçmalama."

"Peki, buna ne diyeceksin !" derken elindeki tablete dokundu. Duvarda kamera görüntüleri akmaya başladı. İstihbarat tarafından yüksek güvenlik altında tutulan laboratuvarın dış cephe kamerası olduğunu anlamam zor olmadı. Transporterdan inen 5 silahlı, önce 2 ajanımızı indirip ardından kapıyı havaya uçurdu. Bahçedeki 4 ajanı da öldürüp laboratuvara daldılar. Fuat kamerayı değiştirdikçe vahşetin tüm çıplaklığı gözler önündeydi. Özel sıvıyla birlikte formülleri ve 2 Profesörü’de paketleyip çıkarlarken, maskeli adamlardan biri yüzünü açıp sigara yaktı. Yüzü çok tanıdıktı. 

"Sinek! Bunu nasıl açıklıyorsun abicim." dedi.

"Bu ne demek oluyor Fuat."

"Sen bana anlatacaksın lan! Bu ülke için yaptığın onca fedâkarlıktan sonra bu ne demek!?"

"Hiçbir fikrim yok Fuat."

"Sessiz kalma gibi bir hakkın yok konuş!" dedi ve kıllı eliyle sağlam bir yumruk çaktı. Birkaç yıldız görebildim ancak.

"Bilmiyorum."

"Öyle bir cevap yok!" Bu sefer dişimi kırmıştı. Kan dolu tükürüğü beton üzerine yapıştırdım. Fuat gerçekten inanmıştı bu dönen oyunlara.

"Bana ne dersen de ama hain deme Fuat. Bunda bir yanlışlık var."

"Otuz kere incelettim Sinek. Otuz! Yalan olması için yalvardım. Bunlar gerçek!"

"Fuat. Çık dışarı." dedim. Hala sözümü dinlemekten çekinmiyordu. Kafamı toparlamam gerekiyordu.

İşte şimdi kocaman sıçmıştım. Führer çok güzel bir oyun oynadı. Fuat tek başına bu adamla başa çıkmazdı. Ne kadar kötü bir durum içinde olsam da mutluydum. Fuat hain değildi. Führer’in adamı değildi. Zira bu kadar gerçekçi vuramazdı. 

Bu kumpasın içinden çıkıp gitmem gerek. Buna ne Führer izin verirdi ne de Fuat. Bunca zaman birlikte çalıştığını düşündüklerim, tüm oklar beni gösterirken birlikte çalışıyor gibiydiler.Beynim durma noktasında. En saçma teorilerim bile şuan ki durum kadar saçma olamazdı...

not: Bundan sonraki bölümlerde, yakın geçmişi ve geleceği Fuat ile takip edeceğiz...

Asimetrik Aksilikler (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin