Asimetrik Aksilikler - 16

1K 74 0
                                    

Geçmiş ve geleceğin, iyiliklerin ve kötülüklerin, düzen ve anarşinin ufukta doğmakta olan güneşin oluşturduğu hat da olduklarını bilmezdim. Yaşanmışlar, yaşanmaktalar ve yaşanacakların tamamı birleşmişti. Karmaşanın ortasında, beynimin gürültüsünden ruhumu duyamıyordum. Yalanlar giderek belirginleşiyordu. Gerçekler ise git gide saçma bir hal alıyordu. Bağnazca vurguladığım her ne varsa artık mide bulandırıyor.

Küçücük bir odada, bir köşeye pusmuş, boşalttığım bira şişelerine sigara külümü döküyorum. Küllerin düzenli olduğunu düşünmeyin. Şişenin dibinde bile karmaşa yaratıyorlar. Tüm çığlıkları duyabiliyorum. En saçma betimlemeler bile dökülmüyor dudaklarımdan. Rastgele dilime dolanan üç beş kelime ile konuşuyorum kendimle. Yapayalnız bir aptal olarak ölmek de istemiyorum. Beynimde mısralar dağılmış. Melez şiirler dinletiyorum kendime.

Saat gecenin üçü. Henüz çekilmekte şehrin sarhoşları sokaklardan. Sıranın bana geldiğini belirtiyor köpekler. Karanlığın içinde yüzerek kapı koluna ulaşıyorum. Sendelemek acizlik değildir. Pek de kasmıyorum kendimi. Duvarlara çarpmak ayıltıyor beni. Ve ne kadar yarasa olmasam da karanlığı severim. Her şeyin rengi aynıdır karanlıkta. Günahlar da sevaplar da karadır. Sen de ben de karayız. Karanlıktan daha iyi birleştirici bulamazsınız. Ruhlar, bedenler, beyinler ve vücutlar. Dünyaya ait her ne varsa farksızdır. 7 ölüm günah da işte tam burada yok olur ortadan. Şehvet yok, kibir yok, kıskançlık yok. 

Merdiven otomatiği tüm düzenimi bozuyor tekrardan. Ağır ağır iniyorum basamakları. Ahmet Haşim ile tek anlaşamadığımız nokta bu olsa gerek. Zemine ulaştığımda enayi bir velet oluyorum. Dış kapıya başımla dalıyorum, ellerimle açıyorum. İşte orada. Benim sevgili annelerim. Sarılarım. Sokak lambalarım. Karanlık ne kadar huzursa, sarı da o kadar güvendir benim için. Sıcaktır. Aradan kaç yıl geçti ama hala aynı his. 

Adımlarım on kere yankı yaparak geliyor kulaklarıma. Sokaklar boş, aklım karmakarışık. Soğuk bir akşamüstüne doluşan bulutların şimşekleri çakıyor beynimde. Her adımda daha da gürlüyor gökyüzü. Çamurlar, yangın kaçışan sincap oluyor. Kimi camekanlarda Zeus oluyorum. Ama çoğunda kendim oluyorum. Benim bile görmek istemediğim kendim. Bazen de saçma sapan rüyalarımda eli silahlı küçüklüğüm oluveriyorum. Belimdeki silahı çekip camekanlara ateş ediyorum.

Asimetrik Aksilikler. Boğazımda düğümlenmiş lanet bir balgam gibi. Duvarımda koca koca kazılı iki kelime. Ne varış noktam var ne de çıkış noktam. Paketimi açıyorum. İçinde son sigaram. Şehrin en güzel sokak lambasının yanına gidiyorum. En güzel parlayan lambası. Beni en çok ısıtan sarı. Annemi görüyorum en sonunda. Yine yolun sonunda beni bekliyor. Her gece bunu adet edindi iyice. Ama seviyorum. Koşuyorum kollarına. Oturuyorum dizlerine yine. Öpüyorum yanaklarından. Son sigaramı çıkarıp yakıyorum.

"Annem benim. Sitem etme artık. Geldim işte yine"

"Ya vallaha geç değil ya"

"Tamam dünyalar güzelim. Sen yedi buçukta başlıyorsan beni beklemeye daha erken gelirim."

"Başımı yaslıyayım mı ?"

"Hahaha. Teşekkür ederim anneciğim. Azıcık uyuyayım dizlerinde."

"Kaldırdım yakalarımı. Sıkı sıkı da giyindim zaten. Üşümem."

"Sana da Allah rahatlık versin annem. Yarın akşam görüşürüz" dedim. Evet, herkesin gözleri önünde kendi kendime konuşuyorum. Hiç de yadırgamıyorum.

Geçmiş ve geleceğimi simgeleyen ufuktaki güneş hattı çıkmış yine. İlk ışık gözlerime vurdu. Sokak lambasının dibinden vücudumun tutulmuş eklemlerini kütleterek kalktım. Akıbetinden haberim olmayan birisini görmeliyim bugün. Her doğan günle kendisine umut yaratan, karamsar bir eblehim. Ve bunda da gerçekten iyiyim...

Asimetrik Aksilikler (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin