~SOLEIL ET LUNE

~Okul~

~Keyifli okumalar canlarım

Genç kız dolaşmış lacivert saçlarını tararken konuştu.

"O okul demiştin, sadece seçilmiş öğrenciler gidebiliyordu değil mi?"

Teyzesi onaylar biçimde başını salladı. Ayna karşısında ancak omuzlarına gelen saçlarını dikkatle taramakla meşguldü genç kız.

Kızıl saçlı kadın ayna üzerinden göz teması kurabildiği kıza bakıp konuştu.

"Evet tatlım ve sen de telekinezi yeteneğini geliştirmek için gideceksin, o okula.."

Kızın kaşlarını çattığını görünce duraksadı.

Okul fikri onu sinirlendirmişti, bu her halinden anlaşılıyordu.

"Baban itiraz istemiyor. Marinette, annenin intikamını almak istemiyor musun?"

Kızın sorusunu yanıtlamasını beklemeden sorduğu soruyu kendisi cevapladı.

"Evet, evet istiyorsun. O halde bu yeteneklerini en iyi şekilde kullanmayı öğrenmelisin. Bu okul senin için en uygun yer."

Kız duygusuz bir ifadeyle teyzesine baktı.

  Kadın ayaklanıp odadan çıkmadan önce kapının önünde,aklına bir şey gelmişcesine durdu.

"Bu arada, hazırlanmaya başlasan iyi edersin yola çıkmak için yaklaşık bir  buçuk saatin var.."

Kadın son cümleden sonra odadan ayrılan Eos'un arkasından baktı.

Gittiğinden tamamen emin olunca aynaya tekrar dönüp saçlarını toparlamak için çekmeceden bir toka çıkardı.

Kaküllerini dağıtmamaya özen göstererek saçlarını yarıdan güzelce topladı.

Makyaj yapmayı sevmezdi, güzel olan şeylerin güzel olduğu kadar kalıcı olmasını isterdi çünkü.

Ve makyaj da güzel olup kalıcı olmayan gereksiz bir uğraştı ona göre.

Yatağının baş ucuna bırakılmış giysilere ayağa kalkıp göz attı.

Tam dizlerine denk gelecek şekilde bir uzunluğa sahipti pudra rengindeki elbise.

İpekten yapılmış bu elbise gerçekten çok kaliteliydi. Omuzlarındaki dikişler elbisenin dökümlü durmasını sağlıyordu.

Beline takılan kuşaksa sanki belinin inceliğini ortaya çıkarmak için yapılmıştı.

Ayağına giyeceği sandaletlerin ipleri gereğinden fazla uzundu, bu da iplerin bacaklarına dolanıp bağlanması gerektiğini gösteriyordu.

Elbiseyi dikkatle üzerine geçirip belindeki kuşağı sıkıca bağladı. 

Elbise gerçekten çok hoş bir görüntüye sahipti.

Yakası göğüslerinin sınırlarında durup onları ne çok gizliyor ne de açıkta bırakıyordu.

Boynundaki ay kolyesi ise elbiseye çok uymuştu. Ayakkabılarını giyip aynanın karşısına geçti.

Kapının tıklamasıyla içerden seslendi,

"Girebilirsin.."

Kimin geldiğine bakmamıştı sadece aynadaki yansımasını izliyordu.

Yanında beliren uzum boylu gence döndü,

"Yeni Marinette'yi nasıl buldun bakalım?"