Meryem
" selamun aleykum canım nabersin ?" yazmıştı onbeş dakika önce ve hala çevirim içi olduğunu görünce hemen cevap verdim.

Ben
" Aleykum selam canım elhamdulillah ya oturuyorum sen napiyosun (:"

Meryem
" iyi bende oturuyorum..."

Ben
" Hımm sondaki noktaların açılımı ne acaba? " yazıp yolladım

Meryem
" Canım sıkkın Nesibe."

Meryem
" Yarın kursa gelmeyeceğim."

Ben
" Neden? Bir problem mi var? "

Meryem
"Faruk."

Ben
" Noldu?

Meryem
" Faruk yazdığım mektuba cevap verdi. Bugun gittim ya kütüphaneye. "

Ben
" Anlaşılan pek olumlu olmamış hıı. "

Meryem
" Bu tür şeylerle ilgilenmediğini.Taktir Allahın elinde yazmış. Ve de.. "

Ben
" Ve de ne?"

Meryem
"Ve de gönlünde birinin olduğunu yazmış."

Yazdığı mesaj ile arkadaşım için  üzülmüştüm ama gerçekten öyle taktir Allahın elindedir.

Ben
"Allah her şeyin en hayırlısını verendir kardeşim. Bu durum için üzülme belki böylesi hayırdır. Ayette geçtiği gibi sizin şer bildikleriniz hayır, hayır bildikleriniz şerdir ama siz bilemezsiniz. Başımıza ne gelirse gelsin bu Allahın bizim için taktir ettiği şeydir unutma güzellik. "

Meryem
" Amenna.. Biliyorum canım aslında bakarsan onu uzaktan sevmeye çok alışmıştım ama bu cevabına tahmin ettiğim gibi üzülüp kahrolmadım hatta gariptir ki ağlamadım bile, canım sıkıldı evet ama açıkcası, kompleks yaptım galiba ondan. "

Ben
" Abim hep derki "Hayırlısı Be Gülüm" (: (:"

Meryem
" Hayırlısı. "

Ben
" Yarın gel lütfen, Hem Faruk hocanın bize dersi yok yarın. "

Meryem
" Aa doğru ya, iyi tamam gelecegim inşallah. "

Ben
" Tamam canım o zaman yarın görüşürüz Allaha emanetsin. "

Meryem
" görüşürüz, sende. "

WhatsApptan çıkıp gelen mesajlara baktım. Hepsi bilinmeyen kişisinden  gelmişti.

055...
" Ben seni parkta görünce bir an gerçekten beni görmek için geldin sandım.."

055..
" Olsun umut etmek bile güzel.. "

055...
" Arkadan bakmadan telefonuna bakmadan gidiyorsun.. Alıştım galiba bu hallerine."

055..
"Saatler oldu mesaj atalı ama hala bana bir cevaplık mesaj atmadın.."

055..
"Bugün de aynı yerde bekliyorum."

055...
"Belki bir gün bir gün mesajla değilde yüzyüze konuşuruz seninle Nesibe."

055..
"Gerçi yüzyüze de mesajda olduğu gibi olursa garip olur, ben konuşucam ama sen konuşmayacaksın düşüncesi bile hiçte hoş olmadı :)"

Mesajları okuyunca atan kişiye üzüldüm bir an. Benim aklımda ve gönlümde biri varken, başka birinin karşılıksız bu tür duygular beslemesi üzücü bir olay.
Cevap versem mi vermesem mi diye ikilemde kaldım.

" Abla? "Harunun sesi ile telefonun kilif düğmesine basıp ona döndüm.

" Noldu? " heyecanlı çıkmıştı sesim. Aff işte bunu hiç sevmiyorum, duygularımı çok yoğun yaşıyorum ve buda hem ses tonuma hemde hareketlerime yansıyordu.

" Bir bardak su versene! "bu çocugun emrederek konuşması beni her ne kadar çıldırtsada benimle konuşacak bir konusu oldugu için onu alttan almam gerek yoksa Harun gıcıklık yapıp beni süründürene kadar konuşmazdı. Yerimden kalkıp suyu doldurup bardağı eline verdim. Utanmasa suyu sen içir diyecek.
Suyunu yavaş yavaş içip suratıma baktı, bir mana aradım ama bulmadım bardağı tezgaha koyup gitti. Bu çocuk neden bu kadar rahat ve gıcık diye düşünürken annem girdi bu defa mutfağa.

"Kızım yatsana geç oldu yarın kursun var ne bekliyorsun?" derken elimdeki tepsiyi bıraktı.

" Hı yatacagım şimdi su içmeye geldim anne." dedim. Merakımı şakaya vurup aklımdaki soruyu sordum anneme.
"Misafirlerde kalkmak bilmedi yatıya kalacaklar galiba." dedim gülerek.

" O ne demek kız misafire öyle denir mi hiç, istediği kadar otursun sanane. Hem babanı bekliyor çocuk onuda görmek istiyormuş." dedi annem

Tam Hadi Yasin babamı bekliyor peki Faruk Hoca neden kalkmıyor, diye sormak için ağzımı açmıştım ki kapının zili ile açılan ağzımı tekrar kapattım. Annem kapıyı açınca babam direk salona girdi ve kapının kapanması ile bende odama gittim. Namazımı kılıp dua ettim Rahman'a. Yerimden kalkıp uyku için hazırlandım. Yatağa girdim ama uyku bu gecede beni es geçmiş gibi. Gözlerimi kapatıp geçmişi düşündüm uzunca.

Mahallenin tek olan parkındayız, salıncak için sıra bekliyoruz abimle, annem az uzağımızda oturmuş yanında Betül kumla oyun oynuyor. Harun ise çocuklarla koşturuyor. Biz sıra beklerken sokaktan geçen Serap teyzeyi, Yasini ve kardeşlerini görmemle salıncağı unutup koşarak yanlarına gitmem bir oldu, Yasin hemen gülümseyerek annesinden izin aldı parkta oynamak için, serap teyze annemi görünce yanına gidecegini söyledi, abimin sallandığını gördüm, tabi ben Yasin'in yanına geldiğim için salıncak sıram gitmiş oldu. Suratım anında düştü Yasin' de bunu anlayınca " Üzülme ben senin için sıraya girerim sende sallanırsın." diyor.

Hala sesi kulaklarımda çınlıyor, gülümsemesi hala eskisi gibi gözümde, merhameti sevgisi hala aklımda. İyiki diyorum iyiki tanımışım onu.
Rabbim! Hamdolsun sana o kulun için.

Kulağıma dolan o berbat ses ile gözlerimi açmak zorunda kaldım. Telefonu elime alıp alarmı kapattım tekrar gözlerimi yumdum ama birdaha çalan alarm ile tekrar açtım ve vaktin sabah namazı vakti olduğunu görünce ayaklandım. Betülü uyandırıp, abdest aldım. Namazın ardından annemleri kaldırdım ve tekrar uykuma geri döndüm. Gözümü kapatmam ile açmam bir oldu sanki, bu defa alarm kurs için çalıyordu. İstemeye istemeye kalktım sıcacık yatağımdan.
Hazırlanıp çıktım evden. Kurs binasından içeri girince ara salonda Meryemi Faruk hocanın karşısında konuşurken gördüm. İçeri girip girmemekte kararsız kaldım bir an ama bu olmadı işte, bu kız caiz değildirden anlamıyor mu yoksa nefsine mi yenik düşüyor bilmiyorum ama arkadaşımın yanlış yapmasına izin vermemeliyim deyip içeri girdim boğazımı temizleyip düz bir ses ile Meryemin adını seslendim.

"Meryem!"

///////

Yazım hataları olabilir çok acele ile yazdım. İnşallah daha sonra düzelteceğim. Allaha emanet olun🌸

Vardır Bir Hayır (Tamamlandı) Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora