GİRİŞ

19.1K 192 7
                                    

İlk dişçiyle tanıştığımda 6 yaşındaydım. Ailem uzun araştırmalar sonunda bay Matthew’ü bulmuştu ve küçük ben, ilk dişçim yani bay Matthew’ü  6 yaşında tanımıştım. Fakat dişçi aklıma bu olayla kazınmadı tabiki. Bir 2004 akşamı banyo küvetinde biriken suyu adeta bir yürüme bandı olarak kullanırken ayağımın kayması sonucu ön dişlerimi küvetin eğimli olan kısmına çarpıp kırmış ve 8 yıllık hayatımın en büyük korkusunu yaşayıp dişçi koltuğunda geçen saatlerimi saniyesi saniyesine aklıma kazımıştım.

Tüm olanlara rağmen hiç dişçiden korkmadım, hatta oldukça zevkli buluyordum. Özelliklede çocukken. Dişçi demek gezmek demekti, evden çıkmak ve bay Matthew’e ne kadar cesur olduğumu göstermek. İçten içe kendimle gurur duyuyordum.

Bay Matthew benim için süper kahraman gibi bir şeydi. Hep maskesi takılı olur ve yeşil giyerdi. Maskesini çıkarsa bile onu hep maskesiyle hatırlardım. İşine o kadar konsantre olurdu ki kaşlarını çatar, gözlerini bir saniye bile odaklandığı yerden ayırmazdı. Hep nazikti, hep eğlenceliydi benim için. Çocukluk kahramanlarımdan biriydi o. En sevdiğim doktorlarımdandı.

Zaman geçtikçe büyüdüm, olgunlaştım, değiştim ve 17 yaşına geldim. Düşüncelerim değişti, fikirler edindim, hala gelişmekte ve değişmekte olan kişiliğimin büyük bir kısmını oturttum.  Bu yaşa gelene kadar her 6 ayda bir bay Matthew’e kontrole gittim yani bir bakıma bay Matthew’le büyümüş oldum. O da benimle yaşlandı tabi.

 Bir iki yıl öncesine kadar her şey o kadar masumdu ki. O benim sevgili ilgili diş doktorumdu, bende onun küçük hastası. Artık o sadece bir dişçi değildi benim için, sadece bir dişçi olmak için fazla iyiydi, fazla karizmatikti. Ona baktığımda gördüğüm şey yardım sever bir bakış ya da dokunuş değildi artık. Tenini tenime çeken bir mıknatıs vardı sanki. Ne zaman bana yakınlaşsa tüm kanım oraya hücum ediyor, beynim düşünme şalterlerini indiriyor ve boynumdan aşağısı felç oluyordu.

Karısı vardı, çocuğu vardı, parası vardı, sevgili karısının da parası vardı, arabası vardı, evi vardı. Peki ben? Kimse 17 yaşında, lise öğrencisi kıçı kırık bir kız için ailesini riske atmazdı. Fakat burada XY kromozomundan bahsettiğimiz için erkeklerin genç vücut pahasına yapacağı hataların ardı arkasının geleceğini pek zannetmiyordum. Yine de bu aşktan hiç ümitli değildim. Ta ki 18 Ekim 2013 gününde ben dişçi koltuğunun kolları arasında yatarken attığı bakışa kadar. Artık değil Hipokrat yemini, beni karısı bile durduramazdı.

BAY MATTHEWHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin