The Oncoming Storms

321 25 3
                                    

Metakriz Doktor konsolda son ayarlamaları yapıyordu.  O sırada üstündeki şaşkınlığı atamayan Rose ve Doktor birbirlerine baktılar.  Hala el ele tutuştuklarını farkeden Rose hemen çekti.

Demek ki hala Metakrizi seviyordu.

Rose Doktor'u bırakıp eşinin yanına gitti.  Doktor ise hiçbir şey olmamış gibi konsola yürüdü. Son ayarlamaları tamamlayan Metakriz Doktorun yanına gitti. Eski bir  dostuymuş gibi sarıldı Doktora. Haberi yoktu Metakrizin Doktorun hala Rose'u sevdiğinden. Onlar sarılırken Rose gözyaşlarını siliyordu. Metakrizin bu olaydan hiçbir şekilde haberi olmamalıydı. Ağlayan melek faciasından sonra bir facia daha kaldıramazlardı. Doktor sonunda ağzından baklayı çıkardı. "Bizim tehlikede olduğumuzu nereden anladın? "

"Unuttun mu?" dedi Metakriz. " Ben senin diğer yarın sayılırım. Bazı şeyleri hissedebiliyorum."

"Tabi ya" dedi Doktor. "Böyle şeyleri hep unutuyorum.  Iyice yaşlandım artık". Güldü. 

"Kaç yaşındaydın?" diye sordu Metakriz.

"Bin küsür falan galiba.  Artık saymayı bıraktım"

Tardis büyük bir sesle inişe geçti.  Metakriz Rose'a öncelik vererek kapıdan çıktı. Doktor derin bir nefes aldı. Şu kapıdan çıkacak ve hicbirsey yokmuş gibi davranacaktı.

Dışarı çıktığında Rose olanları Pete'e anlatmaya başlamıştı bile. Kısa özet sonrasında Pete Doktora "O halde ne yapıyoruz?" dedi . " Öncelikle şunu herkese yaymalısınız: Ağlayan Melekler  siz onlara baktığınız sürece hiçbir şey yapamazlar. Sadece gözünüzü kırpmamaya çalışın. Onları yok etme konusuna gelirsek... Kendileri zaman enerjisinden beslenen bir ırk.  Paralel evrenler ise onlara bir açıdan altın madeni gibi görünüyor olabilir.  Çünkü bu zamanın aynısı farklı bir şekilde bizim dünyamızda da gerçekleşiyor ve bu ikilem onlara büyük bir fayda sağlıyor. Bunu şimdiye kadar denememelerine şaşırıyorum doğrusu. "

"Ama denediler işte.  Şimdi ne yapmalıyız?" diye sordu bir kadın sesi. Doktor onu saran büyük bir merak ile arkasına döndü. Başka kim olabilirdi ki? Tabi ki o kadın Jackie'ydi.

"Ben de bir şeyler eksik diyordum." dedi Doktor ve büyük bir kahkaha atarak Jackie'ye sarıldı. 

"Kendini iyice salmışsın." dedi Jackie sahte bir ciddiyetle. "Tylerlar.. Hepiniz aynısınız" dedi Doktor büyük bir keyifle. 

"Ee ne yapıyoruz?" diye sordu yeniden Jackie.

Tamamen unutmuş gibi gözüken Doktor " Ha evet.. Sonuçta onları Torchwood'un ileri düzey silahları ile yok edebiliriz.  Fakat bu silahları kullanırken göz kırpmak diye bir seçeneğiniz yok. Sizinle tensel temas kurdukları an zamanın herhangi bir dönemine gònderilirsiniz ve sizi geri getirmemin hiçbir mümkünatı olmaz. Beni iyi anladınız mı?!" Hepsi kafalarını onaylar şekilde salladı. O sırada tesadüfi bir şekilde ya da planlı -ikincisi daha büyük bir ihtimal dahilindeydi- elektrik kesintisi yaşandı.  Jackie korkuyla "Neler oluyor? " diye çığlık attı.

Doktor hafif bir dokundurma ile "Jackie ne zaman seninle karşılaşsam başıma bir şeyler geliyor! " dedi.

Merhaba RoseWhere stories live. Discover now