Killed

5.7K 698 497
                                    

02/04/2018

|Jeon Jungkook|

"Sana o kızdan ayrılmanı söylemiştim."

Yoongi hyung lattesinden bir yudum aldıktan sonra plastik bardağı kare şeklindeki masaya bıraktı. "Son üç aydır çok değişti. Artık bizim bildiğimiz kişi değil ve değişen tek şey kendisi olmadı. Seni de değiştirdi."

"Onu seviyorum." dedim ciddiyetle. Ellerimi siyah deri ceketimin cebine sokmuştum. Oturduğumuz kafede tek tük insan vardı. Kalabalık ortamları ikimiz de sevmiyorduk.

Kaşlarını çatarak bana baktı. "Hayır Jungkook, bu sevmekten çok daha beter. Sen onun kölesi olmuşsun. Söylesene en son ne zaman istediğin kıyafeti giydin?" dedi elini uzatıp deri ceketimin yakasından çekiştirerek. "Tahmin edeyim, üç ay önce."

Elini ittirdim. "Senin böyle şeyler için kafanı yormana gerek yok."

"Jungkook. Çocukluktan beri arkadaşız ve seni kendimden bile iyi tanıyorum. Emin olduğum şey ise şu an kendin gibi davranmadığın. O kız seni kendi istediği şekle sokuyor ve sen sadece onu 'sevdiğin' gerekçesiyle buna boyun eğiyorsun."

"Öyle değil," dedim kaşlarımı çatarak. "Herkes beni dışlarken, o beni kabullendi."

"Hah, bahanen bu mu yani?" dedi histerik bir gülüşle. "Jungkook, cidden hala aklın kesmiyor mu? İnek öğrenci olduğun için herkes tarafından dışlanılan seni yanına almasıyla tüm okulda gözleri üzerine çekti. Başta gerçekten senden hoşlanmış olabilir, fakat sonra herkesin gözü sizin üzerinizde olunca kızın resmen nevri döndü.

İlk önce gözlüklerini çıkarttırdı, sana lens taktırdı. Salaş giyim tarzını değiştirip seni siyah kötü çocuklar gibi giydirmeye başladı. Kalabalıktan nefret eden seni patilere götürdü. Otomobilini sana sattırdı ve motosiklet aldırdı. Bu da yetmezmiş gibi seni sevmediğin tipte insanlarla arkadaşlık etmeye zorladı. Şu an ise sefil durumdasın. Hem finallerine çalışıyor hem de geceleri garsonluk yapıyorsun. Ne için? Onu mutlu edebilmek için. Ona daha layık olabilmek için. Daha fazla o deri kıyafetlerden, süslü püslü hediyelerden alabilmek için. O kız senin yemek tarzını bile değiştirdi."

Gözlerimi dimdik masaya dikmiştim.
Yoongi hyung'un söylediği her cümle kalbime saplanan bir bıçak gibiydi.

"Tüm hayatını ona adamışsın. Güzel sanatlar okuyorsun ama mesleğine hala karar vermedin. Geleceğe dair hiçbir idealin yok. Tek amacın Kang Jaerin'i mutlu etmek. Onun için yaşıyorsun ve onun için ölmeye hazırsın."

Çenem kasılıyordu. Yumruklarımı sıktım.

"Hayır. Öyle değil. O beni seviyor."

Yine histerik bir şekilde güldü. "O seni sevmiyor Jungkook. Seni soktuğu bu şekli seviyor. Söylesene," kolunu masaya dayayıp bana doğru yaklaştı. "Hobilerin neler? Ah, dur tahmin edeyim. Jaerin ile vakit geçirmek. Jaerin'i mutlu etmek. Jaerin'in yanında bulunmak. Jaerin, Jaerin ve Jaerin."

"Yeter!" dedim elimi masaya vurarak. "Sen onun hakkında ne biliyorsun ki?!"

"Gözünü kör ettiğini biliyorum!" dedi sinirle. "Ona bu kadar çok düşkün olmanın asıl nedeni ne biliyor musun? Çünkü en zayıf anında senin tarafını tuttu. Etrafınızdaki herkese karşı durup senin yanında oldu. Bu seni o kadar çok etkiledi ki onun seni gerçekten önemsediğini zannettin. Eskiden önemsiyordu belki ama şu an öyle değil! Şu an önemsediği tek şey insanların ilgi odağı olmak! İstediğini aldı da! Şimdi kimse seninle dalga geçemiyor, kimse senden haraç kesemiyor çünkü sen Jaerin'in oğlanısın. Hatta peşinde bir sürü yalaka var. Şimdi herkes Jaerin'i takdir ediyor çünkü dipte duran seni göklere çıkardı. Fakat asıl sorun ne biliyor musun? Benliğin o dipte kaldı ve asla yukarı tırmanamadı."

"B-bu doğru değil. Evet değiştim ama bazıları kendi isteğimle old-"

"Harika, kendi kendini kandırmaya devam et." dedi sandalyesini geri ittirip ayağa kalkarak. "Aynanın karşısına geç ve kendine şunu sor. Kimim ben?"

Şaşkın bir ifadeyle ona baktığım sırada kafenin çıkışına doğru ilerledi ve kapıyı açtı. Çıkmadan önce kızgın ve kırgın gözlerini bana yönlendirdi. "Cevabını verebilene, kendi benliğine tekrar kavuşana kadar da karşıma çıkma. Şu an sahip olduğun sahte karaktere asla destek olmayacağım. Gerçek Jeon Jungkook geri döndüğünde beni tekrar görebilirsin."

Hiddetle ayağa kalktım. "Jaerin'i terk etmemi mi söylüyorsun?"

"Kendine gelmenin tek yolu bu olduğuna göre, evet."

Kapıdan geçip gitmesiyle beraber soğuk bir rüzgar beni iliklerime kadar ürpertti.

•••

"...Daha sonra Yana'nın doğumgünü partisine gideceğiz. Jungkook? Hey, Jungkook? Beni dinliyor musun?"

Dalgınca baktığım yerden gözlerimi çektim. "Ha?"

"Söylediklerimi duydun mu? Saat 6'da beni kampüsten alacaksın."

"Ah. Evet. Tamam."

"Ona güzel bir hediye almalıyız, partiye gitmeden önce hediye dükkanına uğrayalım."

"Pekala."

"Ah, bu arada renkli bir şeyler giy. İnsanlar sana kara prens demeye başladı."

"Tamam."

"Sakın partide alkol alma. Ve şu kız, hani geçen gün sana çarpan. Ondan uzak dur tamam mı? Eminim o da partiye gelecektir."

"Hıhı."

"Hey."

Gözlerimi ona çevirdiğimde kaşlarını kaldırarak bana bakıyordu. "Sen iyi misin?"

"Evet." dedim gülümseyerek. "Harikayım."

Gülümsedi. "İyi o zaman, görüşürüz."

Çantasını alıp oturduğumuz banktan kalktı ve uzaklaştı.

Kollarımı göğsümde birleştirerek derin bir nefes verirken gökyüzüne baktım. Bir süre öylece oturduktan sonra eve döndüm.

Üzerime rahat şeyler giydikten sonra garip bir şekilde rahatlamış hissediyordum ama aynı zamanda gün içerisinde yapacak olduğum şeyleri hatırlamak beni şey hissettirmişti... Rahatsız? Yorgun?

Dolabımdaki kıyafetlere baktım. Sağ tarafta kendi kıyafetlerim, solda ise Jaerin'le seçtiğimiz... Daha doğrusu Jaerin'in seçtiği kıyafetler duruyordu.

Benim kıyafetlerim normal ve rahat kıyafetlerken, onun seçtikleri pahalı ve bazıları abartılıydı.

Kafam allak bullak olmuştu.

Jaerin'in onu ilk tanıdığım zamanlara nazaran çok değiştiği açık bir gerçekti. Fakat onu kaybetmek benim için ölüm gibi bir şey olurdu. Bu yüzden onu yanımda tutmak için her şeyi yapardım. O benim tüm dünyamdı. Onsuz bir hayat düşünemezdim.

Ama... Gerçekten istediğim şey bu muydu?

Yaşamak istediğim hayat bu muydu?

Partiye gitmek, başkasına hediye almak, ona buna göre giyinmek, alkol almamak, birinden uzak durmak...

Jaerin'in yüzündeki gülümsemeyi görebilmek için uzun süredir görmezlikten geldiğim şeylerden sadece birkaçı... Üstelik bunlar basit olanları.

Yoongi hyung anlattıklarında haklı olabilir mi?

Dolabı kapattığımda boy aynasından yansımama baktım.

Kimim ben?

• If I Killed Someone For You Π Jeon Jungkook • Where stories live. Discover now