Siyah gözlerine aşkla  baktıktan sonra aşık olduğum iki gözünü de öptüm.
" Kurban olurum aşık olduğum gözlerine. "
Asaf," Ölürüm senin her zerrene. "
" Seninle yaşıyorsam senden öncesi neydi aşk. "
Asaf," Ben seninle yaşadım seninle nefes aldım güzelim, senden öncesi yok, gözlerine aşık olduğum günden beri senden öncesi yok Azzem."
" Benden çok yaşa olur mu, ben dayanamam sensizliğe. "
Asaf," Ben dayanırmıyım sanıyorsun, nefes alamadığın gün benim de nefes alamadığım gündür, konuşma böyle."
" Sen benden daha güçlüsün ama."
Asaf," Değilim, söz konusu sen olunca ben güçlü bir adam olamam, sen varsın diye güçlüyüm, benden önce ölmeyi sakın düşünme. "
" Bu benim elimde olan bir şey değil ki sevgilim. "
Asaf," Bırakmam seni ölüm olsa bile bırakmam, gelirim seninle ebediyete orda da tutarım elini. "
" Bırakma beni hiç bırakma benim seni bırakamayacağım gibi. "
Asaf, " Mümkün mü bırakmak, sen aşık olduğum tek kadınsın, kalbimde hüküm süren tek kadın, benim evimsin sen, tek sığınağımsın. "
Asaf, önce bütün yüzümü öptü sonra yüzünü okşadığım parmaklarımı.
Öptüğü her parmak ucuma aşkını akıttı içime, yüzüme bıraktığı her bir öpücükle tekrar tekrar ruhumu düğümledi kendi ruhuna.
" Ah be güzel adam seni sevmemek mümkün."
Asaf," Senin için ölmemek mümkün mü güzel sevgilim. "
" Ne kadar kalacaz burda. "
Asaf," Bir hafta buradayız ama istediğin zaman geliriz. "
" Gelelim ben burayı çok seviyorum."
Asaf, saçlarımı öpüp daha sıkı sarıldı bana.
Asaf," Biliyorum güzelim bunun için burası artık senin. "
Şaşkınlıkla Asaf'a bakıp.
" Anlamadım "
Asaf," Burası senin güzelim anlaşılmayacak bir şey yok. Güzel varlığıma hediyem burası."
" Ama Asaf, bu çok büyük bir şey."
Asaf," Büyük falan değil, üzerine yapıldı bile, hadi sana kendi ellerimle güzel bir kahvaltı hazırlayayım sonra da kendi ellerimle yedirip birlikte buranın keyfini çıkaralım. Ama önce duş alalım, gel bakalım güzel ufaklığım seni yıkayalım. "
" Ay kafamı karıştırdın, önce burayı konuşalım. "
Asaf," Konuşulacak bir şey yok burası senin nokta. Hadi gel. "
Asaf, beni kucağında taşıyarak banyoya götürdü. Söylediği gibi önce özenle yıkadı beni severek ve öperek. Aynı şekilde bende onu yıkadım.
Sonra birlikte kahvaltı hazırladık. Beni kucağına oturtarak kendi elleriyle yemek yedirdikten sonra birlikte dışarı çıkarak doğanın keyfini çıkardık.
Ormandaki yürüyüşün ardından eve doğru ilerliyorduk. O kadar yorgundum ki yavaş yavaş yürüyordum.
Asaf," Yoruldun mu güzelim. "
" Evet, çok yoruldum adım atacak halim yok. "
Asaf," Gel bakalım kucağıma. "
" Eve daha çok var ama. "
Asaf," Ne yani kocanın kaslarını küçümsüyormusun. "
" Ahh ne haddime o güzelliklere böyle bir hakareti asla yapmam. "
Asaf," Güzel, gel bakalım canımın canı. "
" Sırtına al ama, ben sırtına çıkmak istiyorum canım içi."
Asaf, bana sırtını dönüp biraz eğilince kollarımı boynuna dolayıp kendimi kaldırarak bacaklarımı beline sardım.
Asaf, ellerini kalçalarımın altında sabitlediğinde ilerlemeye başladı.
" Güçlü erkeğim benim. "
Asaf, kahkaha atarak yürümeye devam edince bende gülüp boyundan öptüm. Eve gidene kadar onu iyice öpüp ısırmıştım tabi oda beni sırtından atmakla tehdit etmişti.
Bir hafta boyunca içimizden geldiği gibi eğlenmiştik. Bir sabah Asaf'ın üzerine su atarak uyandırmıştım tabi oda akşam elektrikleri keserek beni korkmuştu. Başka bir gün nehir kenarında gezerken beni kucağına alarak nehire atlamıştı. İkimizde sırılsıklam bir şekilde eve kadar koşmuştuk. Yaptığımız bisiklet yarışını tabi ki kaybetmiştim. Yenildiğim için Asaf'ın en çok sevdiği yemeği yapmıştım.
Her akşam onun kollarında uyuyor aynı şekilde uyanıyordum. Bazen uyandığım da beni izlediğini görürdüm. Bakışları öyle aşk doluydu ki o gözlerde ölüp orda gömülmeyi istiyordum.
Birlikte bir çok film izledik, satranç oynadık, yemek yaptık, birbirimizi uyuttuk, birbirimizi yıkadık, birbirimizi sevdik en güzeli de doyasıya güldük. Asaf'ın gülüşü ve kahkahaları benim için tatilin en güzel kısmıydı.



ASAF-I AZZE TUTKUSU  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin