"Sadece bana baksaydın..."

5.6K 586 282
                                    

Taehyung uyandığından beri yirmi altı saat geçmişti. Ne yemek ne su verilmişti. Bu kadar dayanmalarının sebebi tabi ki de kurt adam olmanın getirdiği o dayanıklı bedendi. Normal bir insan olsa asla dayanamazdı. Namjoon ile tanışmalarından sonra ufak uykularla duvara ipi sürtüp sessizce bekliyordu. Namjoon'la kendilerini belli etmemek için çok konuşmuyorlardı ve tuhaf bir şekilde ip o kadar incelmişti ki koparabilirlerdi. En azından Namjoon'unki öyleydi.

Taehyung'un çıkarımlarına göre gece olmuştu ve kapıdaki kurt adam uykuya daldığını belirten sesler çıkarıyordu. Bir tane adamın dışarıda olduğu kapıdaki küçük camdan içeriye yansıyan gölgeden belli oluyordu. Taehyung'un gözleri yavaşça kapanırken hayaller kurmadan edemiyordu. Burada olduğu süreçte hayatı hakkında çok düşünmüş ve inzivaya çekilmişti. Hayattan tam olarak ne istediğini hala bilemediğini fark etti.

Tam gözleri kapanırken Namjoon'un kısık sesini duydu. "Az kaldı sanırım Taehyung, bence biraz daha sürtüp kendi gücümü uygularsam benimki kopacak." Taehyung bunu duyduğuna çok sevinse de birisi duyar diye gerilmiş ve stres olmuştu. Gözlerini sonuna kadar açarak etrafını gözetledi. Herkesin uyuyor olması bir şanstı. "Biraz daha sessiz ol, Namjoon, duyacaklar."

Namjoon dudağını ısırarak mahçup bir şekilde Taehyung'a baktı. "Üzgünüm." Taehyung sorun olmadığını belli edecek şekilde kafasını salladı sadece. Şu an buradan kaçmaya çalıştıklarında karşılarına çıkabilecek ihtimalleri düşünüyordu. Kapıda bir kurt adam dikilirken nasıl sıvışarak çıkabilirlerdi ki?

Taehyung kafasını Namjoon'a doğru çevirerek ona seslendi. Ne var, dercesine bir bakışla cevap verdi o da. "Kapıdakinin kokusu bir alfaya benziyor, bir omega olarak anlayabiliyorum." Namjoon kibirle baktı. "Buranın en iyi alfası emin ol benim. Bana işlemez." Taehyung kaşlarını çattı. "O yüzden mi buradasın?"

Namjoon aslında stres yapmıştı, gerilmişti, yorgun hissediyordu ama güçlü gözükmek için bu tarz söylemlere sığınıyordu. Onun doğasında yenilmek, yorgunluk olmamalıydı. En azından şu ana kadar yaşamında hep bunu düşünmüştü: her şeye karşı dayanıklığı olduğunu fakat şu anki tecrübesi gösteriyordu ki böyle bir şey mümkün değildi. Konuyu değiştirmek istedi. "Taehyung, senin kokun değişik." dedi.

Taehyung anlamayarak baktı. "Evet, güzel koktuğum söylenir." dedi. Aslında kendisini övmek istemiyordu fakat doğruları konuşmak gerekirdi. Kendisinin güzel özelliğini yokmuş gibi saymak ona göre aptallıktı. "Hayır, o anlamda değil." diye bir cevap gelince kafası karıştı omeganın. "Nasıl yani?"

Namjoon doğru sözcükleri bulmak için çabalıyordu bunun getirdiği odaklanmadan dolayı kaşlarını çatmış ve duvara halatı sürtmeyi bırakmıştı. Kafasını yavaşça omega çocuğa döndü. "Mühürlenmiş gibi kokuyorsun. Alfanı bulmuş gibi."

Taehyung terlemeye başlamıştı. "Anlamıyorum ya da anlayamıyorum, hiç mühürlenmiş gibi hissetmedim. Bence sen yanlış anladın." Namjoon kafasını salladı. "Hayır, Taehyung. Sahipli bir omega gibi kokuyorsun fakat çok baskın değil. Yani hem kendine özel kokun var hem de, dediğim gibi, mühürlenmiş gibi kokuyorsun."

Taehyung anlam veremedi. "Yorgunsun, başkasının kokusuyla bile karıştırmış olabilirsin. Burada bir sürü kurt adam var, bence halatın kopmak üzere, ona odaklan."

Gözlerini yorgunlukla kapadı Taehyung. Kafası karışmıştı. Tam uykuya dalacağı sırada Namjoon'dan tekrar ses geldi ama çok heyecanlı bir sesti. "Taehyung başardım!"

Taehyung, ne hissedeceğini, ne söyleyeceğini, ne yapacağını bilemedi. Gülümsedi ama yarım yamalak bir gülümsemeydi. Saf gibi kalakalmıştı. Namjoon yavaş hareketlerle bileklerine doğru yaklaştı. Bilerek alfa oğlan konuştuktan sonra bir daha konuşmamışlardı. Herkes uyuyordu kimseyi uyandırmamalılardı. Gizlice sıvışmak planlarıydı.

Run With Me // TaeKookWhere stories live. Discover now