7- Yenge🌸

1.3K 69 19
                                    

Tata'lı pijamalarım ve tata'lı terliklerim ile annemle dedikodu yapıyorduk. Ektiği teyzelerden falan bahsediyor, ara sıra da espri yapıp güldürüyordu. Jimin ise karşı koltuktan bize hayatı sorgulayan bakışlar atıyordu.

"Sonra da dedim ki; benim kızımla uğraşacağına kendi kızına koca bul."

Annemin patlattığı büyük kahkaha salonda yankılanırken bende gülmeye başlamıştım.
Sonunda gülmeyi kesip ciddi bir şekilde bana döndüğünde bende ciddeleştim ve ona döndüm.

"Çocuk düşünmüyor musunuz?"

Birden sorduğu soruyla yediğim çekirdek boğazımda kalırken gülerek bana bakıyordu. Öksürmeye başladığımda önüme uzatılan sudan bir yudum aldım.

"Yani nereden çıktı ki şimdi bu?"
"Yani bende söylüyorum, sonuçta evleneli 1 ay oldu fakat Eun Jung daha önce konuyu bile açmadı. Düşündüm ki sizde annemlerde torun isterler ama Eun Jung'u bir türlü ikna edeme-"

Kafasına fırlattığım yastıkla saçmalamaya son veren Jimin yüzündeki 'ne yani?' İfadesiyle bana döndü. O sırada sırıtarak bize bakan bir anne beklemiyordum tabiiki.

"A-anne şey.."
"Bence Jimin çok haklı. Neyse ben kalkayım baban her zaman olduğu gibi açtır yine."

Ayağa kalkıp kapıya kadar eşkik ettim.

"Güle güle."

Kapıyı kapatıp salona döndüm.

"Ya sen manyak mısın!"
"Hayır, sadece düşüncelerimi belirttim."
"Aishh!"

Ayaklarımı yere vurarak odaya çıktım. Düşünmem gereken bir sürü şey vardı.

<•••><•••><•••><•••>

Saate bakmak için doğruldum. Karşıdaki duvar saatine baktım ayağa kalktım. 3 saattir boş boş yatıyordum. Ayaklarımı yere sürterek kapıya vardım. Kapıyı açıp dışarı çıktığımda duyduğum seslere karşı bir 'siktir' çektim.

"Ne yapıyorsunuz burada?!"

Anında 7 çift göz beni bulmuştu. Evin yalıtımlı olmasına küftederken yanlarına oturdum. O sırada biri haykırmıştı.

"GOOOOOOL!"

Ve mısır dolu koca tabak yer ile buluşmuştu.

"Ama yaa"
"Oha! Pijamların çok güzel yenge!"

Yenge? İri gözlü tavşana benzeyen çocuk konuştuğunda kısa ve ters bir bakış atıp önüme döndüm.
"Ben Jungkook."
Yine aynı sesi duyduğumda kafamı ona çevirdim. Uzattığı elini sıktığım sırada bir öksürük sesi duyuldu.

"Yeter tamam çekin ellerinizi."

Ters bakışlarımdan Jimine yollayıp ayağa kalktım.

"Bakın yatmaya gidiyorum ve sabah enerjik bir şekilde kalkıp çocuklara ders anlatmak istiyorum. Evi dağıtanın kafasını koparırım."

Salladığım işaret parmağımı indirdim ve hepsinin yüzünü taradım.

"Yapar gibi duruyor."
Yandan gülümsedim ve odama geri çıktım. Gerçekten 3 saat yatmama rağmen yorgundum.

(İlham yok ilham!)
><><><><><><><><><><>

Gözlerimi açtığımda belime sarılan kollara şaşırmamıştım. Her sabah böyle uyanıyordum.

Kolunu üzerimden ittim ve ayağa kalktım. Bugün dersim vardı ve geç kalmamam gerekiyordu.

Üzerimi hızlıca giydiğim sırada Jimin uyanmıştı.

"Çabuk kalk okula bırak beni!"
"Uff!"

Evden çıktım ve arabaya bindim. Çok geçmeden Jiminde gelmişti.

10-15 dakikanın ardından okula vardığımızda yanağına bir öpücük bırakıp arabadan indim.

Çocukların anlamsız bakışlarına aldırmadan öğretmenler odasına girdim. Kahve makinesinden kahvemi alıp masaya oturdum. Tam olarak sınav zamanı öğretmen olmuştum ve şimdi fen sınavı hazırlamam gerekiyordu.

"Merhaba bay kim."
"Oh, lütfen Jongdae diyin."
"Ah peki. Aslında bu liseye yeni geldiğim için çocukların hangi konularda olduklarını bilmiyorum. Sınavları hazırlamamda yardım eder misiniz?"
"Tabiiki yalnız 12. Sınıfların dersine ben girdiğim için onları yalnızca ben hazırlayacağım."
"Peki. O zaman öğle arası kütüphanede hazırlayalım?"
"Bana uyar."
"Anlaştık. Hoşçakalın."

Odadan çıkıp 10/어 sınıfına doğru yol aldım.

(Kitaptakiler koreli olduğundan sınıf isminide öyle yaptım. Siz 10/A diye okuyabilirsiniz.)

~~~~~~~~~~~~~~

4 dersin ardından sınav hazırlamak amacı ile kütüphaneye gittim. Bay kim tüm karizması ile oturmuş önündeki kağıtlarla bakışıyordu. Yanına vardım ve oturdum.

"Başlayalım?"
"Olur."

3 saat sonra

"Ay beynimi hissetmiyorum."

Okulun gezisi nedeni ile bolca zamanımız olmuştu ve bütün okulun sınavını hazırlamıştık.

"Ben gitsem iyi olur."
"Bıraksaydım?"
"Oh çok isterdim fakat zaten eşim beni almaya gelecek."
"Peki iyi akşamlar."

Kafa selamı verip çantamı aldım. Çıkışa doğru ilerlerken bana doğru gelen Jimini fark ettim.

"Ne yapıyordunuz."
Elimdeki sınav kağıtlarını göstererek konuştum.
"Sınav hazırladık."
Tek kaşını kaldırıp sorgular biçimde baktı.

"Ne?"
"Gidelim."

Bileğimi tutup çekiştirmeye başladı. Peşinden sürüklenirken içimden sövüyordum.

Sonunda arabaya ulaştığımızda kapıyı açıp beni içine fırlattı. Evet evet fırlattı.

"Yavaş be! Alt tarafı sınav hazırladık ya."

Kafamı camdan tarafı döndüm ve dışarıyı izlemeye başladım.

O sırada arkadan gelen bir araba gördüm.

"Jimin hızlan!"
"Ne? Neden?"
"Arkamızda Joon Seok var hızlan!"

Bir anda gaza yüklenmişti. Arkaya bakmaya çalıştım. Çok yakın duruyordu ve her an bize çarpa-

Arabanın aniden bir yere çarpması ile savruldum. Kafam büyük ihtimalle cama çarpmıştı ve gözlerim kararmaya başlıyordu. Çok geçmeden kendimi güçlü karanlığın kollarına bıraktım.
//————//————//————//









































Uwu.

✔️You and Me? (PJM)Where stories live. Discover now