➳ Malfoy Malikanesi

3.2K 174 52
                                    

Ya sizleri yeriiiim. :D Beni gerçekten çok mutlu ettiniz. Hepinize tekrar ve tekrar çoooook teşekkür ederim dksvjfvnjk Her gün voteların arttığını görmek beni sevindirdi. Umarım bu hep böyle devam eder. Bu bölüm baya uzun oldu. Yarısını falan okulda yazdım :D Baya bir yazdım ama ellerim çok yoruldu ya :D Her neyse yorumlarınızı sakın eksik etmeyin.

Ve bir sonraki bölüm, bu bölüm 22 vote olduğunda gelir :)

İyi okumalar xx

 

Son bir ay içerisinde kolyeyi yok etmenin yollarını arayan Harry, sonunda başarıya ulaşmıştı. Beklemediği bir anda Godric Gryffindor’un kılıcı ortaya çıkmıştı. İlk başta neden ortaya birden bire çıktığını kavrayamayan Harry, Hermione’nin keskin zekası sayesinde anlamıştı. Hermione’ye teşekkür  ettikten sonra vakit kaybetmeden kılıçla kolyeyi yok etmişti. Harry, ikinci sınıfta ilk hortkuluk, Tom Riddle’ın güncesini yok ettiği için geriye sadece beş hortkuluk kalmıştı.

Harry hortkuluk yok olduğunda kendini her zaman ki gibi tanımlayamadığı bir şekilde tuhaf hissetmişti. Voldemort’un sinirlendiğini de hissedebiliyordu. Ve bu ikisinin arasındaki o bağdan kaynaklanıyordu. Eğer Voldemort bu bağı öğrenseydi onu kolaylıkla kontrol edebilirdi. Harry de bunun hep olmasından korkuyordu.

Hermione’nin onun yanına gelmesiyle düşünceleri bölündü.

“Xenophilius Lovegood’u görmek istiyorum,” dedi birdenbire.

“Neden ki?” diye sordu Harry merakla.

Hermione Ozan Beedle’ın hikayelerini açtı ve içindeki kağıt parçasını gösterdi. Kağıtta bir şeyler yazıyordu ve sonunda Dumbledore’un imzası vardı. Fakat Albus’un A’sı daha önce gördüğü bir sembolle ifade edilmişti.

“Bu işarete her yerde rastlıyoruz. Noel’de Godrics Hallows’daki mezarlığa gittiğimizde Peverell Kardeşlerin mezarlarının üzerinde de bu vardı. Ayrıca Ozan Beedle’ın hikayelerinde de rastladım,” diye açıklamada bulundu Hermione. “Dumbledore, Grindelwald’a yazmış bu mektubu.”

Ron’da onların sohbetine katıldığı zaman devam etti. “Sürekli düşünüp duruyorum, ne anlama geliyor diye. Ama bir türlü çıkaramadım. Bence Bay Lovegood’u görsek iyi olacak.”

“Bence Hermione haklı,” dedi Ron Hermione’nin yanına gelerek. “Oylama yapalım. Gidelim diyenler parmak kaldırsın.”

Ron parmağını kaldırdığında Hermione ve Harry ona ‘bu ne diyor?’ dermiş gibi baktılar. Onların tuhaf tuhaf baktığını gören Ron, kolunu indirdi ve başka hiçbir şey söylemeye cesaret edemedi.

Hermione, ‘Sabır ver’ der gibi kafasını iki yana salladı ve ardından çadırdan çıktı. Harry ve Ron’da ona uyarak çadırdan çıktılar.

***

Bay Lovegood’un evine geldiklerinde ilk başta Hermione ve Ron’u görmüştü fakat neden geldiklerini anlayamamıştı ama sonra Harry Potter kendini gösterdiğinde ona birkaç ay önce tanıştıklarını hatırlattı ve Bay Lovegood onları içeri aldı.

Koltukta otururken hiç kimsenin konuşmayıp öylece susması sinir bozucuydu. Hepsi de bu ortamda gerilmişti ve aynı anda çaylarını yudumladılar. Ardından bu uzun sessizliği Hermione’nin Bay Lovegood’a olan sorusu bozdu.

“Luna nerede?” diye sordu gergin bir şekilde. Bu ortamda fazlasıyla gerilmişti. Ortamda o kadar insanın olup da hiç kimsenin konuşmaması onu rahatsız ederdi.

Yasak MeyveWhere stories live. Discover now