Uzun zaman sonra...

1K 30 8
                                    

Güneş ufaktan yeni doğuyordu. Saat heralde 5 falan olmalıydı. Bu saatte kalkmazdı normalde. Ama son 3 yıldır buna alışkındı. George her ne kadar evin neşe kaynağı olsada bu Rose'u sabahın köründe kalkmaya teşvik etmiyordu.

Doktor yalnızdı hem de hiç olmadığı kadar. Şu son günlerde yoldaşlarının olmayışı ona daha fazla dokunuyordu. Pondlar gideli 2 gün mü olmuştu 1 hafta mı bilemiyordu. Zaten zaman yolculuğunda bunu hesaplamak neredeyse olanaksızdı. Tüm bu düşünceler arasında konsola fırlattığı psişik kağıtta bir not farketti. Notta: Doktor sana ihtiyacımız var-Torchwood yazıyordu. Bu garipti. Çünkü Jack ve arkadaşları genelde onu çağırmazdı. Hele şu son bedeninde hiç görüşmemişlerdi bile. Koordinatları Cardiff üssüne ayarlarken birden TARDIS sarsıntı geçirdi.Normal diye düşündü Doktor. "Tardis'in yörüngeye girmesinden dolayıdır muhtemelen". Çok geçmeden Tardis iyice kontrolü yitirmişti. Sanki yarış pistinde oradan buraya çarpan arabalar gibi ani dönüşler yapıyordu. "Artık muhtemelen demeyi bırakmalıyım sanırım" . Doktor bu sarsıntıda dengesini sağlayamıyor Tardis'in demir kollarına sıkı sıkıya sarılıyordu. "Eski dizayndaki gibi şuraya bir yere düşüşü hafifletmek için köpük koymalıyım" diye düşündü sanki o an tek lazım olan oymuş gibi. Sarsıntı aniden sonlandı. Galiba geleceği yere varmıştı. Geçmişte edindiği deneyimlere göre Tardis'in kendi kendine bir yere gitmesi iyi bir şeye işaret değildi. Çıkınca neyle karşılaşacağına bilmiyordu. Her ihtimale karşı Tardis'ten kendi yansımasına baktı, papyonunu düzeltti. Ceketini giydi ve kapıyı yavaşça açtı. Açar açmaz kendisine doğrultulan silahlarla karşılaştı. Karşısındaki adamı tanımıştı. Pete Tyler .. Rose'un paralel dünyadaki babası. Onu görmeyeli 100 yıl falan mı olmuştu? Ama anlaşılan onların zamanına göre yalnızca 3 ya da 4 yıl geçmişti. "Merhaba Doktor" dedi Pete. "Merhaba Pete" diye yanıt verdi Doktor. Ama şu an paralel dünyaya nasıl geldiğini anlamaya çalışıyordu. "Bu nasıl oldu. Tardis nasıl buraya geldi? " dedi. Pete " Uzun bir hikaye. Odama geçelim orada devam ederiz." dedi.

-"Bu arada affedersiniz ama beni nasıl tanıdınız? Çünkü dikkat ettiyseniz tamamen farklı birisiyim artık. Siz ise bunu çok normal karşıladınız."

-"Rose senin rejenerasyon olayından bahsetmişti. Hazırlıklıydım buna"

Rose... Onu unutmuştu ya da unutmaya çalışmıştı. Bir daha ismini duyduğunda içinde bir şey hissetmeyecekti. Ama hissetmişti işte. Onu görünce de yine şimdi olduğu gibi kötü mü hissedecekti? Doktor şu an kendini uzun zamandır hiç olmadığı kadar güçsüz hissediyordu.

-"Rose demek. Nas.. Nasıl o?"

-"Doktorla mutlu bir hayatı var. Yani .. anladın işte"

Doktor kendini toparlamak adına öksürdü ve bir sandalyeye kendini attı.

"Ee neler oldu anlatacak mısın Pete?" dedi Doktor.

Pete koltuğunda ciddi bir konuya gireceğini belli edecek şekilde kaykıldı.

"Yıllar önceki o savaşı hatırlıyor musun Doktor? Hani Torchwood savaşını? Belirtiler neydi demiştin? İklim bozulması ve türevleri mi? Şu an hepsine fazlasıyla sahibiz . Evrenler arası duvarın sağlam olup olmadığından emin olmak için geçenlerde bir deney yaptık. Bir kişiyi sizin evreninize gönderdik ve işte şimdi buradayız. İşi biraz ilerlettik gördüğünüz üzere. Tardis'i Torchwood eseri bir cihaz ile sizin evreninizden kendi evrenimize taşıdık. Etkilendiniz değil mi?"

Doktor bundan hoşnut olmadığını yüz ifadesiyle göstermesinin yanı sıra "Tardis gibi bir uzay gemisini paralel evrene getirerek büyük bir hasara yol açtınız." dedi.

"Bu da sizin çözebileceğiniz türden bir sorun teşkil ediyor Doktor" diye yanıtladı Pete.

Doktor konuşmaya baslamadan önce boğazını temizledi ve "Rose'u görmem de sakınca var mı? " diye sordu.

Pete "Bu biraz garip kaçabilir Doktor. Artık yepyeni bir ailesi, yaşamı var." dedi.

Doktor bunu biliyordu ve amacı hiçbir şekilde düzeni bozmak değildi. "Hadi ama! Beni nasıl olsa tanıyamayacak. Baksana bana. Eskiden olduğumdan daha sıskayım!" dedi. Pete hemen bir kahkaha patlatıverdi. "Haklısın. Sizi birilerinin bırakmasını ister miydin?" diye sordu samimi bir ifadeyle.

"Kendim gitsem daha iyi olur . Zaten içimden bir ses yine görüşüceğiz diyor Pete" dedi Doktor.

İşte gidiyordu. Hayatında kaybı en büyük izlerden birini bırakan kişiyi yeniden görmeye dayanamayacağını hissediyordu Doktor . Epey yaklaşmıştı evine. Bir ağacın arkasına gizlendi. Rose mutfaktaydı. Etrafta kocasından hiçbir iz yoktu. Acaba yanına uğrasa mıydı? Hayır bu onun aklını karıştırabilirdi. Tek yapması gereken bu evreni onarmak ve arkasına bakmadan gitmekti. Zaten genelde bunu yapmaz mıydı? Geri dönmek için yavaşça bir hareket yaptı. Fakat gitmeden son kez ona bakmak için döndüğünde bir yüz gördü. Rose da ona bakıyordu...

Merhaba Roseजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें