İlk defa( part2)

Start from the beginning
                                    

"Anlaşıldı. Çok kızgınsın. Ama ben de kızgınım. Hem de yeni sebeplerim var."

Yeni sebepler mi?

Merakını belli etmeden guya hiç ilgilenmiyormuş gibi bir soğukkanlılıkla "Ne yeni sebep?" diye sordu.

Arina'nın mesafeli tavırları gerçekten canını acıtmıştı. İlk kez bu kadar uzun süre küs kalmışlardı.

"Kerem kim? Niye senin için benimle konuşmaya geldi? Hangi sıfatla?"

"Hesap mı soruyorsun?"

Mehmet tek kaşını kaldırıp alaylı bir tavır takındı. "Soramaz mıyım?"

"Sorarsın elbette! Sorarsında ama dön bir önce kendine şunu sor. Arina bir haftadır ortalarda yoktu. Öldü mü kaldı mı diye merak etmedin. Aradı açmadın. Kerem karşına çıkıp sana ihtiyacım olduğunu söyleyince aklına geldi bu bela Arina. Gerçekten sence senin bu sorun benim için önemli mi? Soramaz mıyım dedin ya! Soramazsın!"

Mehmet uğradığı ağır laflar sonrasında kanapeye oturma ihtiyacı duydu. Zira dizleri gerçekten esmişti ve sanki omuzlarında tonlarca ağırlık varmış gibi zorlanmıştı. Arina daha önce asla onu böyle suçlamamıştı.

Haksız mıydı? Sonuna kadar haklıydı.

"Özür dilerim. Seni yalnız bıraktığım için. Ama çok kızgındım."

"Özür dileme. Artık geçti."

"Geç kaldım değil mi?"

Başını evet anlamında salladı. Susmaya ihtiyacı vardı. Ama Mehmet'i gördüğü için içi rahatlamıştı.

"Aslında sana çok bağırdım. Gereksiz yere hem de. Çünkü seninle kan bağımız yok. Ağabeyim değilsin. Ağabeyim gibi davranmana mecbur bıraktım belki de seni. Düşünsene o adamı baba olarak tanımıyorum ama size akraba diyorum. En büyük hatayı başta yaptım."

Mehmet duyduklarından hiddetlenip oturduğu yerden fırladı. "İstersen saçmalamaya devam etme. Yoksa seni elimden kimse alamaz aptal!"

Sesi yorgunluğunu belli ediyordu. "Konuyu uzatmayalım.."

"Bu bavul ne?"

"Dedemin yanına gidiyorum. Bir kaç günlük."

"Niye? Tatile mi çıkıyorsunuz? Hani sizin her yıl yaptığınız geleneksel dede torun kaçamağınız?"

Yüzünü saf hüzün ele geçirdi. Dudaklarına buruk tebessüm konarken bir daha öyle bir tatil yapamayacaklarını düşünmesi kalbini sızlatmıştı. "Keşke.. ama dedem hasta. Bir haftadır ilaçlarla uyutuluyor."

"Neden haber vermedin?" Soruyu sorduktan hemen sonra pişman olmuştu. Arina onu aramış ama o açmamıştı. Ama göründüğü gibi değildi.

"Bak gerçekten aklındaki gibi değil. Ben seni sonra arayacaktım ama lanet olsun unuttum."

Arina samimi bir şekilde Mehmet'in içini rahatlacak bir gerçeklikle "Gerçekten suçlama kendini. Artık geçti." dedi.

"Tehlike geçti mi peki?"

"Hayır maalesef. Ama dayım yanında. Ben otele gideceğim. Daha sonra eve geçeceğim."

Mehmet cebinden uzun zaman önce vermeyi planladığı ama kavga ettikten sonra askıya alınan anahtarı çıkarıp Arina'ya uzattı.

Gökyüzünün yalnızlığı (GY)Where stories live. Discover now