DN IV

339 2 0
                                    

Yolda trafik vardı. Bu yüzden uzun olan yol iyice uzamıştı. Bu sefer eve geldiğimde yaptığım ilk şey telefonumu çıkarmak olmuştu. İçimde bir korku vardı. Bu korkunun yanında da hüzün vardı. Bir yanım ona aşıkken, diğer yanım ona aşık olmamı engelliyordu adeta. Yukarıya çıktım. Yine her zamanki beyaz badim ve turuncu kısa şortumu giydim. Numarasını kaydetmiştim. Mutfaktan telefonumu aldım ve salona oturdum. İsmini BMW diye kaydetmiştim. Onunla ilgili bildiğim tek şey BMW si olduğu ve yakışıklı olmasıydı. Derin bir nefes çektim. Numarasına bastım. Evet, Çalıyordu. Telefon açıldı. Boğuk bir ses cevap verdi :

- Kim arıyor ?

Ne diye bilirdim ki ? İsmimi söylesem bilmiyordu. Beni tanıdığı halle söylemek gerekiyordu sanırım :

- Dün arabanı işgal eden kız.

Bunu tatlı bir biçimde söylemiştim. Yanıt gecikmedi :

- Hangisi ?

Benimle dalga mı geçiyordu. Yüzümde ki tüm mutluluk bir anda dağıldı. Kızgındım. Beni kullanıyordu :

- Nasıl hangisi ? Dün kaç tane kız aldın arabana ?

- 3.

Az bir sayıymış gibi söylemişti. Ama aslında gerçekten az bir sayıydı. BMW si olan, karizmatik bir gencin sadece 3 kız alması. Az :

- Sen ne hakla bana numaranı verirsin ? Ve beni ara dersin. Kızları kullanmayı bırak. Yakında hepsi bunu öğrenecek. Eline canlarını yakmaktak başka bir şey geçmeyecek.

- Sen. Arabamda melek gibi uyuyan kızsın.

İnsanların beni anlaması için sinirlenmem mi lazım ? Bir dakika. Melek gibi mi ? Benim dediklermi anlamadı herhalde :

- Melek gibi mi? Hala bana sarkıntılık mı yapıyorsun ?

- Hayır. Ben hiç bir kıza numaramı vermedim. Onlar bana numaralarını yazar. Bende geri ararım ve bir daha aramamalarını söylerim. Ama sana ben kendim numaramı verdim. Beni aradığına göre buluşabilir miyiz artık ?

Kafam gerçekten karışmıştı. Kızlara numarasını vermiyordu ama arabasına alıyordu. Yalanda söyleyebilirdi. Belki o anda bana sahip olmak için yapıyordu bunları :

- Hayır. Biraz geç kaldın tatlım.

Telefonu yüzüne kapadım. Gözümden hafifçe yaşlar geliyordu. Bu çocuk için ağlamaya deymezdi. Onunla birlikte olmak da istiyorum, olmamak da. Koltuğa uzandım. Artık gözlerimden yaşlar geliyordu. Ama hıçkırarak ağlamıyordum. Derinden ve sessiz ağlıyordum.

KarmakarışıkWhere stories live. Discover now